|

Mülteci annelerin yaşam savaşı

Savaşın soğuk ve karanlık yüzünden kaçan anneler Ankara'da hayata tutunmaya çalışıyor. Her birinin zorluklarla dolu bir hikayesi var. Ancak hepsi de çocuklarının geleceği için güçlü kalmaya devam ediyor ve hayallerinin peşinden koşuyor.

Yeni Şafak
04:00 - 14/05/2017 Pazar
Güncelleme: 22:00 - 13/05/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
Altındağ Belediyesi Önder Kadınlar Eğitim ve Kültür Merkezi’ndeki kadınlar birbirlerine destek oluyor.
Altındağ Belediyesi Önder Kadınlar Eğitim ve Kültür Merkezi’ndeki kadınlar birbirlerine destek oluyor.

Suriyeli mültecilerin Ankara’da yoğun olarak kaldıkları Önder Mahallesi'nde Altındağ Belediyesi "dönüşüm annelerden başlar" diyerek bölgedeki kadınlar için hummalı bir entegrasyon projesi yürütüyor. Çocuklarıyla yapayalnız kalan kadınlar bir yandan yeni bir hayat kurmaya bir yandan da savaşın açtığı yaraları onarmaya çalışıyor. Altındağ Belediyesi Önder Kadınlar Eğitim ve Kültür Merkezi’nde hayata tutunmaya çalışan mülteci anneler, hayat hikayelerini ve geleceğe dair hayallerini Yeni Şafak’a anlattı.

BİZ KAZANACAĞIZ

Merkezde mülteci kadınların hayata tutunması için savaş veren Sofia Ünver El Anzouli de Faslı bir Fransız vatandaşı. Türkiye’ye gelin gelen Sofia, yaşadığı zorlukları diğer mülteci kadınların yaşamaması için 7/24 insan üstü bir çaba veriyor. Sofia, “Ben bir Faslı olarak Fransa’da ikinci sınıf muamelelerin hepsini gördüm. Bugün Fransa, geçmişten buyana sömürge ülke vatandaşlara uyguladığı çifte standardın yol açtığı sonuçların politik yansımalarıyla mücadele etmek zorunda kalıyor. Yılların birikimi patlıyor bugün. Bunun Türkiye’de yaşanmaması için bu mülteci vatandaşları topluma entegre etmeliyiz. Eğer aramıza alırsak bundan Türkiye kazanacak. Biz kazanacağız" diyor.

  • İki savaş birden gördüm
  • Somalili Ayşe Başir’in romanlara konu bir hikayesi var. Babası rütbeli asker olan 26 yaşındaki Somalili Ayşe 6 kardeşini, anne ve babasını 1990 yılında Somali iç savaşında kaybetti. İç savaşın devam ettiği yıllarda 8-9 yaşlarında Kenya Mülteci Kampı’na giderek orada lise eğitimini tamamladı. 19 yaşından sonra Şam'a taşınan Ayşe, burada kuaför olarak çalışmaya başladı. İki seneye yakın burada yaşayan Ayşe, Suriye’de savaş çıkınca Halep üzerinden Hatay’a, oradan da İstanbul’a geçti. Ayşe şimdi sigortalı olarak Altındağ’da bir yorgancıda çalışıyor. Kısacık ömründe iki savaş gören Ayşe, “Ben Müslümanım. Kendi ülkemde, Suriye’de bulamadığım huzuru Türkiye’de buldum. Dünyada yapayalnızım ve benim ailem Türkiye oldu” diyor.

Kızımın geleceği için çalışacağım

Türkiye’ye geldikten sonra ikinci kadınla evlenen kocasından boşanan Zuke Ali Osman da annesi ve 10 yaşındaki kızıyla yaşama tutunmaya çalışıyor. Kanser hastası olan kadın, ailesine yardım etmek için çalışmak istediğinin anlatıyor. Zuke, "Üzüntüden hastalandım. Allah razı olsun hastaneler kapılarını açtılar bize. Şimdi iyiyim. Ama çalışmak zorundayım" diyor.

EŞİM HALA SAVAŞIYOR

Merkezde eğitim alan kadınlardan Hane El-Said 22 yaşında. Halep’ten 2 yıl önce Türkiye’ye gelen Said, halen Esed’e karşı mücadele veren muhalifler arasında savaşan eşinden "savaş bitti, dönün" haberini almayı bekliyor. Said, iki çocuğu ve kayınvalidesi ile birlikte Türkiye’ye gelmiş. Kayınvalidesi bir camide Kur’an öğretiyor ve ayda 400 lira kazanıyor. Bu parayla geçiniyorlar.

Türkiye’ye 3 ay önce gelen 38 yaşındaki Lina Hamzi de eşi muhalifler arasında savaşırken Suriye’de savaşın en acı yüzüyle karşı karşıya kaldıklarını anlatıyor. 4 çocuk sahibi Hamzi’nin bir oğlu, Esed’in saldırıları sırasında kolunu kaybetmiş, ikinci koluna da kurşun isabet etmiş. Eşi işsiz olan Hamzi, "Yardımlarla geçirmeye çalışıyoruz" diyor.

#Ankara
#Mülteci
#Suriye
7 yıl önce