|

Ne kadar özgürlük o kadar ekonomi

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 'Bizim etrafımızdaki ülkeler, bizim Ortadoğu'daki, Kuzey Afrika'daki kardeşlerimiz ne kadar çok özgür olurlarsa, ne kadar çok demokratik olurlarsa o kadar daha hızlı kalkınırlar' dedi.

00:00 - 27/03/2011 Pazar
Güncelleme: 18:56 - 27/03/2011 Pazar
Yeni Şafak
Ne kadar özgürlük o kadar ekonomi
Ne kadar özgürlük o kadar ekonomi

Şimşek, Zirve Parkta yediği yemeğin ardından Gaziantep'te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Şimşek, bir gazetecinin Ortadoğu'daki gelişmelerin ekonomiye etkisini sorması üzerine, kısa vadede olup bitenlerin biraz tedirginlik verdiğini belirtti.

Uzun vadede bütün bu gelişmelerin Türkiye'nin lehine olduğunu dile getiren Şimşek, 'Bizim etrafımızdaki ülkeler, bizim Ortadoğu'daki kuzey Afrika'daki kardeşlerimiz ne kadar çok özgür olurlarsa ne kadar çok demokratik olurlarsa o kadar daha hızlı kalkınırlar' dedi.

Şimşek, AK Parti'nin başarısının sırrının da bu olduğunu, demokrasiyle kalkınmanın at başı gitmesini hep arzuladıklarını ve o çerçevede çalıştıklarını dile getirdi. Bir yandan vatandaşa güveneceklerini, temel hak ve özgürlüklerini arttıracaklarını, demokrasiyi geliştireceklerini, diğer yandan ekonomik reformları yapacaklarını ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:

'Bütçemizin açıklarını azaltıyoruz. Ne yapıyoruz, borçlarımızı azaltıyoruz. Bunun sayesinde Türkiye şaha kalkıyor. Son 60 yılın en büyük krizini hiç kimseye el açmadan dilenmeden, ilk defa kendi imkanlarıyla kendi programıyla atlatmadı mı bu ülke. 1958'e kadar gidin hiçbir dönemde en ufak iç ve dış şoku Türkiye IMF'ye el açmadan atlatamamış. İlk defa bu dönemde biz IMF'ye el açmadan, başkalarına el açmadan kendi imkanlarımızla, kendi geliştirdiğimiz programla Türkiye'yi düzlüğe çıkardık. Bunlar önemli konular.

Tabii ki olup bitenleri biz izliyoruz. Uzun vadede olup bitenler, yani bu bölgenin daha demokratik daha özgürlükçü daha müreffeh olması, Türkiye'nin yararınadır. Oradaki kardeşlerimizin bu tabiİ ki özlemlerini, biz doğru buluyoruz. Ama bu süreç yaşanırken tabii ki mümkün olduğunca yani şiddet olmadan, başka dışardan müdahaleler olmadan yapılmasına tabii ki tercih ederiz. İnşallah bölgemiz için bu gelişmeler hayırlı olacaktır. Ama kısa vadede bir takım kaygılar var.'



Şimşek, Torba Yasa'ya mükelleflerin ilgisine yönelik bir soru üzerine ise mükelleflerin yoğun ilgisi olduğunu dile getirdi. Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı kamu alacaklarında kolaylık, yeniden yapılandırma tasarısının büyük bir başarıya ulaşacağını bildiren Şimşek, şunları anlattı:

'2 gün önce ben rakamları açıklamıştım. 860 bin mükellefimiz yaklaşık 920 bin dosyayı kapsayan...Çünkü bazı mükellefler için birden fazla dosya olabiliyor. İlgi çok yoğun, dolayısıyla hakikaten bu bizi sevindirdi. Biz mükelleflerimizle beyaz bir sayfa açmak istiyoruz, yeni bir başlangıç yapmak istiyoruz, yeni bir döneme giriyoruz, geçmişe ilişkin sorunları çözmek istiyoruz. Yargının yükünü azaltmak istiyoruz. Dolayısıyla bu yeniden  yapılandırmanın yani kamu alacaklarının taksitlendirilmesi, yeniden yapılandırmasının başarılı olması Türkiye için çok olumlu, çok hayırlı bir iş. İnşallah bu çerçevede ilgi devam eder ve tabii ki inşallah konudan yararlanacak bütün mükellefler başvurur.'



Maliye Bakanı Şimşek, bir gazetecinin, 'CHP'nin vaatlerinden iki tanesi bile gerçekleşse Türkiye 2001 krizine doğru gider' sözünü hatırlatması üzerine, 1990'lı yıllara zayıf koalisyon hükümetlerinin seçim kazanmak için bol keseden boş vaatlerde bulunduğunu, o vaatlerin bir kısmının gerçekleştiğini ve bunun sonucunda büyük bütçe açıkları oluştuğunu söyledi.

Bütçe açıklarının borçlanarak finanse edildiğini, enflasyonun ve faizlerin yükseldiğini, 2001 yılında Türkiye'nin bütün vergi gelirlerinin borç faizine yetmediğini ifade eden Şimşek, şöyle devam etti:

'Yani Türkiye uçurumun eşiğine gelmişti. Biz diyoruz ki ülkenin uzun vadeli geleceği Türkiye'nin sürdürülebilir bir büyümeye kavuşması bizim kısa vadeli siyasi menfaatlerimizden çok daha önemlidir. Yani kısa vadeli, seçim öncesi sırf birkaç oy toplamak için biz ana muhalefet partisi ile popülizm yarışına girmeyeceğiz. Vatandaşımızı kandırmayacağız. Ne kandıran olacağız, ne kandırılan olacağız. Biz popülizm tuzağına düşmedik, düşmeyeceğiz.

Niye çünkü bu ülkede bugün eğer Cumhuriyet tarihinde ilk defa faizler tek hanedeyse, enflasyon 1968'ten bu yana en düşük düzeydeyse Türkiye istihdam yaratıyorsa, Türkiye büyüyorsa Avrupada sıkıntılar çok yoğun bir şekilde hissedilirken, Türkiye çok iyi bir örnek büyük bir başarı örneği olarak ortaya konuluyorsa, bu da tesadüfi değil. Nasıl ki Türkiye 1990'lı yılların başından 2001 yılına gelirken yanlış politikalardan dolayı popülizmden ötürü Türkiye uçurumun eşiğine geldiyse, bugün Türkiye çok iyi bir konumdaysa, memleketimize vatandaşlarımıza çok iyi hizmetler yapabiliyorsak bu da tesadüf değil.'



Şimşek, ana muhalefet partisinin önerilerinin içinin boş olduğunu savundu. Bedelli askerlik denildiğini fakat geliri 12 bin liranın altında olanlara bedelsiz kısa dönem yani bedelsiz askerlik yaptırılacağının söylendiğini bildiren Şimşek, şunları anlattı:

'Bedelsiz, bedelli...Gençlerimiz zaten 12 bin lira gelir varsa dahi sırf askerliği bir iki ay içinde bitirmek için o gelirden feragat ederler. O zaman da herkes vatani görevini yapmama durumuyla karşı karşıya olur. Bu zaten hakikaten Türkiye için bu aşamada doğru olmayan bir şeydir. Biz hükümet olarak tabii ki daha profesyonel bir orduya daha etkin daha profesyonel vurucu gücü yüksek güçlü bir orduya sahip olmak istiyoruz. Bunun için de bakın daha yeni bir yasa geçirdik. Bundan sonra sınırlarımızı çok iyi eğitim görmüş profesyonel askerler koruyacak. Ama bunların hepsi bir bütün içerisinde bir bütün olarak değerlendirilmesi gereken konular.

Sırf Twitter'e birkaç kişi mesaj attı diye hemen ana muhalefet lideri böyle bir projeyi başlatıyor. 9 yıldır meclisteler 9 yıldır değil mi, 9 yıldır TBMM'desiniz seçime 2,5 ay kalmış bedelli askerlikle ilgili efendim ne yapıyorsunuz bir taslak tasarı gönderiyorsunuz, samimiyet bunun neresinde? Onu bir kenera bırakalım yani aile sigortasında hesap yapamadıkları ortaya çıktı. Bütün diğer böyle taahhütlerini toplarsanız Türkiye bütçesinin 3'te 2'sini bile karşılayamaz durumda. Vergi gelirlerinin neredeyse tamamına yakınını...Yeni taahhüt olarak vergileri azaltacağız diyorlar, herkese maaş vereceğiz diyorlar, fakirlere ondan sonra da harcamaları arttıracağız diyorlar, bir de diyorlar bütçe dengelerini düzelteceğiz, cari açık inecek diyorlar. Yani ekonomik programları çok tutarsız, tutarlılığı yok. Onun için biz vatandaşımıza anlatacağız.'



Şimşek, içi boş vaatlerle vatandaşların kandırılamayacağını, Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını vurguladı. Geçen yıl 1 milyon 214 bin vatandaşa iş bulunduğunu bunu yaparken devletin borçlandırılmadığını, devletin geleceğinin, ülkenin geleceğinin ipotek altına alınmadığını, bildiren Şimşek, şöyle konuştu:

'Bizim ekonomik model çok açık. Önce istikrar, önce Türkiye'nin geleceğini önce güven, düşük enflasyon, düşük faiz, yüksek yatırım ve böylece ülke gelişecek kalkınacak ve gerçekten de bu oluyor. Bugün Gaziantep'te öyle bakın şimdi biz Suriye ile ne yaptık. Eskiden büyük tedirginlikler yaşanmışken neredeyse savaş noktasına Türkiye gelmişken bugün biz sınır kapılarını açtık. Onlara 'siz bizim kardeşimizsiniz, biz sizinle sıfır problem maksimum ticaret işbirliği istiyoruz' dedik. Bundan Gaziantep kazanmadı mı? Peki bunu yapmak için biz birilerinden borç alıp yatırım mı yaptık, hayır, gerek yok zaten. Bu türden adımlarla biz ülkemizi geliştiriyoruz, kalkındırıyoruz.

CHP diyor ki, ana muhalefet partisi, biz diyor mesela Güneydoğu Anadolu'ya fabrikalar yapacağız. Şimdi geçmişte bu tür devletçi yaklaşımların hiç çalışmadığı o fabrikaların zarar ettiği milletin vergilerinin heba edildiği dönemleri çok iyi biliyoruz ve 1 milyon 215 bin vatandaşımızı biz geçen sene sırf istikrarı sağladığımız için güven ortamını sağladığımızı için faizler düşük olduğu için Türkiye'nin önünü açtığımız için yatırımlar yapıldı, vatandaşımız işe alındı.'

Şimşek, ana muhalefet partisinin kaynağı nereden bulacağını söylemediğini vergileri  düşüreceğim dediğini bildirdi.

'Oraya maaş bağlayacağım, bunu kamuya alacağım, şunu, bunu yapacağım diyorlar. Peki bunun kaynağı nerede. O da yok, harcamaları arttıracaklar, vergileri düşürecekler, mazottan vergi almayacaklar, peki nasıl olacak bu iş. Yoktan var etmek sadece Allah'u Teala'ya mahsustur. Yani böyle bir şey, böyle bir model yok. Böyle bir model şöyle var, seçim öncesi 'nasılsa biz yani iktidar olmayacağız, ama ne de olsa oy oranımızı biraz arttıralım diye vatandaşlarımıza boş vaatleri sunalım' deniliyorsa tamam. Ama ona da vatandaşımız kanmasın biz anlatacağız vatandaşımıza. Ne önerdikleri aile sigortası ne de diğer bir takım hususların gerçekten kaynağı belli değil. Kaynağını ortaya koysunlar, nereden bulacaklar, hangi vergileri arttıracaklar, onları bilmek istiyoruz.'

Bakan Şimşek başka bir ilden aday olup olmayacağı sorusuna ise Gaziantep'te adaylık için başvuruda bulunduğunu, Gaziantep'i sevdiğini ancak önemli olanın ülkeye hizmet etmek olduğunu belirterek, takdirin Başbakan'a ait olduğunu kaydetti.

Dün gece Gaziantep'e gelen Bakan Şimşek, programı kapsamında vatandaşları teşvik etmek amacıyla sabah sporu yaptı, AK Parti teşkilatıyla kahvaltıda bir araya geldi, fakir ailelerini ziyaret etti, Hemşehri Dernekleri temsilcileriyle yemek yedi, ardından Ankara'ya hareket etti.

13 yıl önce