|

O basınçla 2 metre fırladım: Yüzlerce kez alarm çaldı

7 yıllık maden işçisi Bayram Karakabak, Amasra’daki maden ocağını mahşer yerine çeviren patlama anını şöyle anlattı: Önce patlama sesi geldi. Hafif bir esinti hissettim. Ardından büyük basınç oluştu. Sesin geldiği yöne arkamı döndüm. O kadar kuvvetli bir basınca maruz kaldım ki bulunduğum yerden 1-2 metre fırlayıp yere düştüm.

Ali Kürşat Büyükada
02:24 - 18/10/2022 Salı
Güncelleme: 02:33 - 18/10/2022 Salı
Yeni Şafak
Bayram Karakabak
Bayram Karakabak

Türkiye’yi yasa boğan grizu faciasından sağ kurtulan ve canlarını hiçe sayıp arkadaşlarına yardım etmek için patlamanın yaşandığı ocağa koşan madenciler, yaşadıklarını Yeni Şafak’a anlattı. 7 yıllık maden işçisi Bayram Karakabak patlamadan saniyelerle kurtulanlardan biri. -300 metrede eğitimlerde öğrendiklerini uyguladığını anlatan Karakabak “Ama tatbikata hiç benzemiyordu” dedi. 16.00-24.00 vardiyasında çalışan Karakabak, o dakikaları anlatırken patlamayı adeta yeniden yaşadı:

MAHŞER YERİ GİBİYDİ

“İlk anda patlama sesi geldi. Önce hafif bir esinti hissettim. Ardından büyük bir basınç oluştu. Sesin geldiği yöne arkamı döndüm. O kadar kuvvetli bir basınca maruz kaldım ki bulunduğum yerden 1-2 metre fırlayıp yere düştüm. Başımdaki baret uçtu, göz gözü görmüyordu. Ayağa kalktım, ışığımı açtım, yeri bile göremiyordum. Baretimi bulamadım, bas konuş cihazıyla arkadaşlarıma durumlarını sordum. Cevap veren oldu, cevap veremeyen oldu. Tıpkı mahşer yeri gibiydi.”

ARKADAŞLARIN DA ÇIKTI MI BABA?

“İlk işim havalandırmayı kontrol etmek oldu. Çalıştığını anlayınca eğitimlerimizi uygulamaya başladım. Madeni tahliye etmemiz lazımdı. Yukarı çıktıktça önümü görmeye başladım. 1,5 kilometre yürüyüp çıkış noktasına vardık. Patlamadan 15-20 dakika sonra yeryüzüne ulaştık. Bir kızım var, beni görünce boynuma sarılıp ağladı. ‘Arkadaşların da çıktı mı baba’ diye sordu. ‘Onlar da kızlarına sarılır mı’ dedi bana.”

KİMSE KENDİNİ DÜŞÜNMÜYORDU

Ocak dışında olan madenciler de patlama haberiyle arkadaşlarının yardımına koştu. Onlardan biri de saat 15.00’te mesaisi biten barutçu Sedat Akgün. Akgün, “O madeni en iyi bilenlerden biri olarak madene indim. Benimle beraber 3 kişi daha vardı. Yürümek imkansız hale gelmişti. İlk etapta yaşayanlara öncelik verdik. 5 kişiyi dışarı çıkarmayı başardık. 2’si vefat etti, 3’ü İstanbul’da yoğun bakımda. Dışarı çıktıktan sonra ‘Tekrar girme’ dediler. ‘Arkadaşlarımı yalnız bırakamam’ deyip tekrar girdim” dedi.

Kuyu kazım personeli olan ve patlama esnasında dışarıda bulunan Muhammet Şenyerli ise şunları anlattı: “Ben işimi bitirdikten sonra patlama oldu. O an kimse kendini düşünmüyordu. Yukarı çıkan yaralılardan bazıları, kırıkları ve açık yaraları olmasına rağmen ‘Beni bırakın, aşağıya yardım edin. Daha zor durumda olanlar var’ dediler.”

Uyarı sistemi çalışıyordu

  • Madenin izleme merkezi 7 gün 24 saat işlediği verilerle işçilerin güvenliğini sağlıyordu. Madenin içerisinde lokal noktalarda bulunan cihazlardan alınan bilgiler merkezde işleniyor ve çalışma için en sağlıklı ortam oluşturuluyordu. Madencilerden Bayram Karakabak, madende en ufak bir metan sızıntısı olduğunda cihazların kendilerini uyardığını söyledi. Karakabak “Madende olduğum 7 yıl boyunca, metan gazı seviyesi 1-1,5 arasına ulaştığında ‘Bulunduğunuz yeri terk edin’ diye yüzlerce kez uyarı alıp dışarı çıktık. Mekanın havalandırması yapılana kadar bizi oraya sokmuyorlardı” dedi.
  • Muhammet Şenyerli, “Madenimiz o kadar kontrollü ki, 24 saat her parametre izleniyor. 3 ayda, 6 ayda bir müfettişler denetim yapıyor. Son denetlemelerden de sorunsuz şekilde geçmişti maden. En ufak bir eksik olsa hemen hatları kapatmamızı söylüyorlardı” diye konuştu.
  • Sedat Akgün ise madenle ilgili şu bilgileri verdi: “Metan gazı seviyesi yüzde 1’i geçtiği an dışarı çıkarız. MX4 diye tabir ettiğimiz cihazlar var. Bu cihaz hem karbonmonoksit, hem de metan gazı seviyesini ölçen çok teknolojik bir cihaz. Otomatik alarm veriliyor. Uyarı sesini duyar duymaz madeni terkederdik.”

O çizmeyi saklıyor

Yaralı madenciler hastanelerde tedavi altına alınırken, yakınları da hastane önlerinde beklemeye koyuldu. Onlardan birisi de Ceren Sümertaş’tı. Genç kadın ilk gün Bartın Devlet Hastanesi önünde “eşinin çizmesinin tekiyle beklemesiyle” hafızalara kazınmıştı.

Eşi Burak Sümertaş’ın durumu hakkında bilgi veren genç kadın, “Vücudunda herhangi bir şey yok. Maskesini takmış. Nefes almaya başlayınca biraz yürümüş. Öyle anlatıyor. Yüreğimiz ağzımızda bekledik ama şu an çok şükür iyi. Normal odaya alındı” dedi. Ceren Sümertaş, fotoğraflara yansıyan tek çizmenin hikayesini ise şöyle anlattı: “Eşimin çizmesiydi, bana teslim ettiler. Diğer ayağı ağrıdığı için ambulansta çıkarmışlar. O yüzden diğeri yok. Çizme şu an evde, atmadım.”

Arkadaşları için canından vazgeçti

  • Maden ocağındaki patlamada yaralanan 6 işçinin tedavisi İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde sürüyor. Hastanede yanık tedavisi gören 5 işçinin entübe olarak takipleri devam ediyor. Karbonmonoksit zehirlenmesi yaşayan bir işçinin ise oksijen tedavisi gördüğü ve durumunun iyiye gittiği öğrenildi.
  • Hastane önünde bekleyen madenci yakınları, hastalarının son durumları hakkında bilgi verdi. Yaralı madenci Ayhan Akgün’ün ağabeyi Kenan Akgül, şunları anlattı: “Benim maden ocağında iki kardeşim çalışıyor. Ayhan Akgül ve Umut Akgül. Umut, diğer kardeşimizi kurtarmak için aşağı indi. Onu kurtardı. Daha durumuna bakmadan diğer arkadaşları için tekrar aşağı gitti. Aynı bölgede çalışan İbrahim Çeliktaş, patlamadan sonra dışarı çıkmış. O da arkadaşlarına yardım etmek için tekrar aşağı inmiş. Böyle bir kardeşlik ruhuna hiç rastlamadık. Birbirlerine öyle bağlanmışlar ki ölümü göze alıp ocağa indiler. İbrahim Çeliktaş karbonmonoksit zehirlenmesi yaşamış. İçeride kalınca onu da diğer arkadaşları kurtarmış.”
#Bartın
#Amasra
#Maden Patlaması
#Bayram Karakabak
2 yıl önce