Dünyanın en önemli pamuk üreticisi ülkeleri arasında yer almasına rağmen ithalatına da her yıl 1 milyar dolar harcanan, borsalarda, Adana, İzmir, Şanlıurfa ve Diyarbakır pamuğu adı altında işlem gören pamuğa dönüşte, geçen sezon makineli hasat ve destekleme primindeki artışın önemli etken olması bekleniyor.
Adana İl Tarım Müdürü Abdullah Keskin, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin pamuk üretiminin mevcut talebi karşılayamadığı, bu yüzden ithal etmek zorunda kaldığını, dışarıya giden dövizin Türk çiftçisine kazandırılması için çaba harcadıklarını bildirdi.
Türkiye'nin dünyanın ikinci büyük pamuk ithalatçısı olduğunu, ithalatı çoğunlukla ABD, Yunanistan ve Suriye'den gerçekleştirdiğini vurgulayan Keskin, "Yıllık 1,4 milyon ton üretimin yanı sıra en az 500-600 bin tonluk da ithalat yapılıyor. İthalata giden yıllık ortalama 1 milyar doların Türk çiftçisinin cebine girmesini hedefliyoruz" dedi.
Keskin, Çukurova'da, 1970'li yıllarda 300 bin, 1980'li yıllarda ise 230 bin hektara ekilen pamuğun, önceki yıl 32 bin hektar, geçen yıl da 53 bin hektar civarında ekiminin yapıldığını, bu yılki hedeflerinin ise bu miktarı daha da artırmak olduğunu belirtti.
Pamuğun, Çukurova'nın sembolü olduğunu vurgulayan Keskin, "İşçilik maliyetlerindeki atış pamuktan kaçışta önemli bir etkendi ancak, geçen sezon yöremizin yanı sıra ülke genelinde pamuk toplama makineleri ağırlık kazandı.
Geçen sezon 70 civarında pamuk toplama makinesi bölgeye geldi. Ekim arttığı takdirde, makine sayısı da artacak" diye konuştu.
Keskin, bir makinenin 200 işçinin yaptığı işi yaptığını, üstelik de pamukta kirlilik olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Elle toplamada, toplama işçileri kilo hesabına göre yevmiye aldıklarından pamuğu kozasıyla beraber koparıp torbalara attığından çırçır fabrikaları bunu istemiyor. Makine ile toplanmış pamuk hem daha fazla itibar görüyor, hem daha yüksek fiyatla satılabiliyor. Tüm bunların yanı sıra geçen sezon prim de kilo başına 34,8 YKr ile tatminkar bir seviyeye getirildi. Bu olumlu gelişmelerin pamuğa dönüşü hızlandıracağını ümit ediyoruz" dedi.
Keskin, yörede pamuk ekiminin Mart ayının ikinci yarısından itibaren başlayacağını, üreticilerin şu anda karar arefesinde olduklarını, bu nedenle çiftçi mektuplarında "pamuk eken kazanacak" sloganıyla yönlendirici olmaya çalıştıklarını ifade etti.
-ALTIN GİBİ-
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu üyesi ve Adana Ticaret Borsası Başkanı Fethi Coşkuntuncel ise pamuğun üretici için her zaman altın değerinde olduğunu savundu.
Coşkuntuncel, Cumhuriyetten sonraki dönemde, pamuk üreten, ihraç eden ve iplik, kumaş, giysi ithal eden Türkiye'nin, 1950'den sonra tekstil ürünleri, 1970'lerin başından itibaren ise hazır giyim ürünleri ihraç eden ve bugün dünyada önemli tekstil ve konfeksiyon üreticileri arasında yer alan bir ülke konumuna geldiğini anımsatarak, şunları söyledi:
"Tekstilin ana ham maddesi pamuk, dönemsel olarak, yanlış tarım politikaları nedeniyle üreticisine zarar ettirse de vazgeçilemeyecek bir tarımsal üretimdir. Katma değeri yüksek bu ürünün ekiminin yaygınlaştırılması ülkemiz menfaatine olacaktır. "
Coşkuntuncel, bu yıl ekim alanlarında geçen yıl olduğu gibi artış beklediklerini sözlerine ekledi.
