Saadetli kardeşlerim bana oy verir

Katıldığı bir TV programında gündeme ilişkin soruları cevaplayan Binali Yıldırım, "Ben Saadet Partisi'ne oy veren kardeşlerimizin bana oy vereceklerini düşünüyorum büyük bir oranda. Rahmetli Erbakan Hocamız teknik üniversiteden hocamdı. Ben ondan çok etkilendim ve çok şey öğrendim. Hayatı boyunca milli ve yerli vurgusu yaparak siyasi ömrünü tamamlamıştır” dedi.

ERBAKAN’I TAKİP ETTİK

ÇANTADA KEKLİK DEĞİL

Kürtleri de kimse çantada keklik görmesin. Her seçimde Kürt oyları masaya koyuluyor, taksimat yapılıyor. Ben bunun Kürt kardeşlerimize yapılan büyük bir saygısızlık olduğunu düşünüyorum."

Sonuna kadar mücadele
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, AK Parti İstanbul İl Başkanlığınca düzenlenen sahur programında partililere hitap etti. Seçimin neden yenilendiğini anlatmaya gerek duymadığını, gündemin seçimin iptali, seçimin tekrarıyla ilgili devam etmesinin İstanbul'a, İstanbulluya hiçbir faydası olmadığını belirten Yıldırım, "Bir mağduriyet edebiyatıdır gidiyor. 31 Mart seçimlerinin en büyük mağduru 8,5 milyon oy veren İstanbullular. Bu mağduriyete sebep olanları kınıyorum." ifadelerini kullandı.
ÇALMADIK DİYEMİYORLAR
"Biz niye başımızı öne eğeceğiz kardeşim?" diyen Yıldırım, "Ne yaptık? Günahımız ne? Sandık başkanlarını biz mi tayin ettik? Orada yapılan hileleri, hurdaları biz mi yönettik? 'Çaldılar' dediğimiz zaman kıyamet koparıyorlar. Vurduğumuz yerden ses çıkıyor. Ne diyelim? Çıkın deyin ki 'Çalmadık'. Niye demiyorsunuz? Diyemezler. Seçime 30 gün kalan bu süre içerisinde gümbür gümbür meydanları inletmemiz gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
ŞEHRİN ANAHTARINI ALMAYA VAR MISINIZ?
Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "23 Haziran'da, Peygamberimizin müjdelediği bu şehrin anahtarını almaya var mısınız? Ben varım, sonuna kadar mücadele etmeye varım. Benim için makam, mevki meselesi yok. Bütün makamları gördüm ama bu şehre hizmet aşkım, borcum var. Bu şehrin dünyada parmakla gösterilen bir şehir olması için hayallerim var, projelerim var. CHP'in veya ona takılan gizli açık müttefiklerin bu ülke için yaptıkları bir iş var mı? Vesayetten, demokrasiden uzak yönetim anlayışlarından başka ne var?"