Biz Amerikalı ve Avrupalı dostlarımıza ılımlı güçlerin desteklenmesi gerektiğini söylüyoruz. Ilımlı güçlere destek sağlanmalı. Bu güç boşluğu nedeniyle kontrolü ele geçirdiler. Uluslararası kamuoyunda şöyle bir algı var, ‘Türkiye birliklerini yollamadığı için DAİŞ devam ediyor’. Türkiye neden bunu yapsın? Neden diğer müttefikler de dahil olmuyor? Neden sadece Türkiye bu sorumluluğu almalı?
DAİŞ’e karşı çabaların işbirliği ile yürütülmesi gerekir. Şimdi Türkiye neler yapıyor? Ilımlı güçlere eğitim sağlıyor ve onlar donatılıyor. Suriye halkı iki taraf arasında ezilmiş durumda. Biz şunu söylüyoruz, ılımlı güçleri eğitip donatmazsanız radikalleşme ortaya çıkacaktır ve rejimin barbar adımları git gide artacaktır. Bu topraklara bakıldığında 60-70 bin kadar ılımlı güç var. Bunlar da güç dengesini değiştirebilir. Bu çok önemli. Suriye halkına sadece iki hak vermek çok adil olmaz. Ya gaddar bir rejim ya da gaddar bir terör örgütü. Bu iki seçim yetersiz. DAİŞ tehdidi yüzünden Beşşar Esed’in rejiminin meşru olduğunu söylememek lazım.
Eğit donat önemli. İkincisi güvenli bölge sağlama. Türkiye, mülteci kamplarına milyonlarca para harcıyor. Üçüncü olarak uçuşa yasak bölge gerekli. ABD ve Türkiye arasındaki eğit donat anlaşması tarihi bir adımdır. Biz daha fazla şey yapmak istiyoruz. Ancak tünelin ucundaki ışığı da görmek istiyoruz. Şu an karanlık bir tünel içindeyiz. Bir operasyon gerçekleştirildiğinde DAİŞ’e karşı bir sonraki adımın ne olduğunu bilmemiz lazım. Ancak bu şekilde uygun bir planlama yapılabilir.
Birleşmiş Milletler’de (BM) “Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi” temalı etkinliğine katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Kadına karşı işlenmiş suç, hiçbir kültürel veya dinsel temelle meşru hale getirilemez. Kadına karşı şiddetle mücadele edebilmek için Türkiye olarak biz çok kapsamlı kanunlar çıkardık. Biliyoruz ki hala bu sorunun kökünü kazıyabilmek için yapmamız gereken çok şey var. Çabalarımızı ve çalışmamızı kararlılıkla devam ettirirsek bu noktaya da ulaşırız diye düşünüyorum” dedi. Ayrımcılığın bitmesi için de Türkiye’nin çabasını sürdüreceğini belirten Davutoğlu, “Cinsiyet eşitliği, dünyanın barışı ve istikrarı için önemli" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, 8 Mart Pazar günü Dünya Kadınlar Gününü kutlamak ve GAP ile ilgili yeni eylem planını açıklamak üzere gerçekleştireceği ziyaret öncesinde Mardin’deki öğrencileri sevindirdi. İçerisinde öğrencilere hitaben yazdığı mektupların yer aldığı roman ve boyama kitaplarından oluşan 700 kitap 2 okulda öğrencilere dağıtıldı. Kitapların dağıtıldığı Suphiye Bölünmez İmam Hatip Ortaokulu 7. sınıf öğrencisi Nisanur İldoğan, Başbakandan hediye almanın mutluluğunu yaşadığını söyledi. Esra Ataç ise hediyelerin kendilerini sevindirdiğini söyledi.
Davutoğlu, HSYK konusundaki soruya ilişkin de 2010’da kurulu daha demokratik hale getirmek istediklerini ancak Anayasa Mahkemesi’nin yaptığı düzenleme nedeniyle seçimlerde oluşturulan listelerin bazı grupları öne çıkardığını söyledi. Davutoğlu, “Bir grubun polis ve yargı içinde kurduğu ağ ile birçok gazeteci, entelektüel ve siyasetçi tutuklandı. Bizim adlandırmamızla bu paralel yapının yargı üzerindeki ağırlığı nedeniyle birçokları risk altındaydı” ifadesini kullandı.