Suruç'taki terör saldırısında yaralananları hastanede ziyaret eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin ortak duygu ve hissiyatla davranması gereken çok acı bir olayla karşı karşıya kaldığını söyledi. Terörün tüm vatandaşların ve siyasilerin ilkesel ortak tavır alınmasıyla yinelebileceğini vurgulayan Davutoğlu, özetle şunları söyledi:
Suruç'taki saldırı, daha önce El Kaide'nin, PKK'nın ya da DAEŞ'ın veya Suriye, rejim bağlantılı grupların Reyhanlı'da yaptığı saldırıların hepsi aynı insanlık dışı zihniyetin gerçekleştiği saldırılardır.
Saldırıyla ilgili bir şüpheli tespit edilmiş durumda, yurtiçi ve yurtdışı bütün bağlantıları çıkarılıyor. DAEŞ bağlantısı ve canlı bomba ihtimali yoğunluk kazanmış durumda ama nihai soruşturma neticelenmeden çıkmadan bir şey söylemek doğru değil, kısa sürede soruşturmanın tamamlanmasını bekliyoruz.
Saldırının gerçekleştirildiği yer korunaklı bir yer. Grup Suruç'a gelmeden önce yapılan aramalarda 2 kişi gözaltına alınmış. Anlaşılan o ki, bütün bu süreç içinde ya bir sızma ya da grup içinde kimliği teşhis edilemeyen bir şahısla bir canlı bomba olmak suretiyle bu katliam gerçekleştiriliyor. Şahsın tespiti konusunda mesafe alındı. Emniyet birimlerimiz, bütün irtibatları tespit edebilmek ve bu şahsın sadece Türkiye içinde Türkiye dışında ne kadar bağlantısı varsa ortaya çıkarabilmek için yoğun bir çaba içinde.
Bu saldırı bütün Türkiye'ye yönelik bir saldırı. Hepimiz ortak bir tavır sergilemeliyiz. Ülkemizin ötesindeki çatışmaların Türkiye içine sirayet ettirilmesine izin vermememiz gerekir. Çağrımı bir kez daha tekrarlıyorum. 4 parti genel başkanları olarak, terörün, şiddetin her türüne karşı ortak kader bilinci ve ortak vatandaşlık aidiyet bilinciyle davranmamız gereken günlerdeyiz. Bütün vatandaşlarımızı da nereden gelirse gelsin, şiddetle, teröre karşı ortak bir tavır almaya çağırıyorum.
Yapılacak siyasi istismar, sadece halkımızı rencide etmekle kalmaz, ülkemizin geleceğini de tehdit altına alır. Terör, şiddet söz konusu olduğunda hepimiz ortak bir anlayışta buluşmalıyız. Türkiye ve AK Parti iktidarlarının, hiçbir zaman hiçbir terör örgütüyle doğrudan ya da dolaylı bir ilişkisi söz konusu olmadığı gibi hiç bir terör örgütüne de müsamaha gösterilmemiştir. Geçmişte yaşanan terör olaylarından herkesin ders alması gerekir.
Bütün parti genel başkanları, teröre karşı ortak bir tutumda birleşene kadar gerekiyorsa her gün bu çağrıyı yapacağım. Ta ki teröre karşı net tavır alsınlar, açık şekilde ortaya çıksınlar. CHP'den olumlu bir mesaj geldi. Ümit ederim HDP de MHP de aynı tutumu sergiler. Bugünler, herkesin ilkesel tutum sergilemesi gereken günlerdir. 4 partinin başkanı ortak deklarasyonla, hepimizin anlaştığı bir metinde, teröre karşı güçlü ses çıkarırsa terör örgütleri izole olacaklardır.
Herkesin ortak bir tutumda birleşme vakti. Gelin hep beraber ortak bir metne imza atalım ve terörü kim yaparsa yapsın karşı çıkalım. Terörden mağdur olmuş kim olursa olsun onu da bağrımıza basalım. Grup başkanvekillerimiz bu çalışmalarını sürdürüyorlar. Ümit ederiz olumlu bir cevap alırız ve Türk siyasi tarihine gerçekten gelecek nesillerin onur belgesi olarak göreceği bir metni birlikte yazarız, birlikte altına imza atarız. Yeter ki yeni bir terör olayıyla yüreğimiz dağlanmasın. Yeter ki hepimiz ortak bir insani duyguda ve vatandaşlık bilincinde bulaşalım. Ama aynı şekilde bugün defnedeceğimiz askerimizin de şehidimizin de acısının hissedilmesini bekleriz.
Şanlıurfa'nın Suruç İlçesi'nde Kobani'ye geçme hazırlığındaki gençlere yönelik bombalı saldırı tüm dünyanın tepkisini çekti. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, saldırıyı kınayarak, “Hiçbir gerekçe ve sorun, sivilleri hedef almayı haklı gösteremez" ifadesini kullandı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Avrupa Konseyi yaptıkları açıklamayla Türkiye'nin yanında olduklarını belirtti.
Uluslararası Af Örgütü, ABD, Avrupa Konseyi, Almanya, İngiltere, Fransa, Pakistan, Katar, Mısır, Kosova, İran, Bosna-Hersek, Bahreyn, Azerbaycan, Ermenistan, Mali, Yunanistan, İspanya, İslami Eğitim, Bilim ve Kültür Organizasyonu'nun yanı sıra çok sayıda devlet ve uluslararası kuruluş tarafından saldırı sert bir dille kınandı ve Türkiye'ye başsağlığı dilendi. Almanya Başbakanı Angela Merkel de ölenlerin yakınlarına başsağlığı diledi. Yapılan açıklamada, Merkel Almanya'nın bu zor saatlerde Türkiye'nin yanında olduğunu belirtti.
Mısır'ın dini otoritesi El-Ezher de Suruç'taki terör saldırısını kınadı. Ezher'den yapılan yazılı açıklamada, Suruç'taki terör saldırısı kınanarak, “Ezher'in, dünyanın her yerinde terörün her şekline karşı olduğu" ifade edildi. Açıklamada, terörü yok etmek için uluslararası topluma “acil harekete geçme" çağrısında bulunuldu.
Başbakan Davutoğlu, Şanlıurfa'dan Adıyaman'a geçerek, önceki gün terör örgütü tarafından şehit edilen Uzman Onbaşı Müsellim Ünal için düzenlenen törene katıldı. Davutoğlu, şehidin ailesinin acısını yüreklerinde hissettiklerini belirtti. Davutoğlu, “Bir tarafta Suruç'taki terör saldırısı, diğer taraftan Adıyaman'dan gelen şehadet haberi yüreğimizi dağladı. Herhangi birileri bu semalardan al bayrağın ineceğini düşünüyorsa, bu ülkenin bölünebileceğini hayalinden geçiriyorsa, bu milletin fertlerinin birbirine düşman kılınacağını, kardeş kavgalarının yayılacağını düşünüyorsa bilsinler ki biz her bedel öderiz ama bunlara izin vermeyiz" dedi. Tören sırasında gözyaşlarını tutamayan Davutoğlu daha sonra terör örgütünün saldırısında yaralanan iki askeri hastanede ziyaret etti.
Suruç'taki katliam sonrası dün Şanlıurfa'ya gidenBaşbakan Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu ile Şanlıurfa Balıklıgöl Devlet Hastanesi'nde terör saldırısında yaralananları ziyaret etti. 1 saat 40 dakika süren ziyarette Başbakan Ahmet Davutoğlu, yaralıları
ziyaret ettiği sırada 'Bunların hesabını yapanlardan soracağız inşallah' dedi.
Başbakan Davutoğlu, Şanlıurfa ve Adıyaman temaslarının ardından Ankara'da Bakanlar Kurulu, AK Parti MYK üyeleri ve komisyon üyeleri ile bir araya geldi. AK Parti Genel Merkezi'nde gerçekleşen toplantının gündeminde Suruç'taki terör saldırısı ve koalisyon turları yer aldı. Toplantıda alınacak ek güvenlik önlemleri masaya yatırıldı. Başbakan gece saatlerinde ise Twitter hesabından sert bir açıklama yaptı. Hükümeti IŞİD'e destek vermekle suçlayan HDP'ye yüklenen Başbakan özetle şunları kaydetti:
Hükümet olarak terörle mücadelede hiç bir taviz vermedik, vermeyeceğiz. Terör örgütleri ile bağları ortadayken gencecik bedenler üzerinden siyasi rant devşirmeye çalışanlara da sesleniyorum. Siyaseti kanla kirlettiğiniz yeter. AK Parti'nin geçmişinde terör, silah, cinayet şebekeleri ile işbirliği yok. Gidin milletimizin önünde her türlü silaha, teröre karşı olduğunuzu ilan edin sonra başkalarına ders vermeye kalkın. Bizim için terörün de teröristin de iyisi yok. Terör lanetinin dün olduğu gibi nerede gördüysek karşısında durduk, durmaya da devam edeceğiz.
--------------------------------------------------------------------------------
için tıklayınız
