ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'un ziyareti, Ankara ile Washinton arasında birçok konuda yaşanan gerilimin resmi oldu. Gece geç saatlerde Başkent'e inen Tillerson, önce Başbakan Binali Yıldırım tarafından kabul edildi. Yıldırım'la gerçekleşen 40 dakikalık görüşme sonrası Tillerson'ı, Beştepe Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan kabul etti. Basına kapalı gerçekleştirilen kabul, 2 saat 10 dakika sürdü.
Alınan bilgilere göre Suriye ve Irak'ta başta DEAŞ olmak üzere terör örgütleriyle mücadeleyi sürdürme kararlılığının vurgulandığı kabulde, bu çerçevede ne gibi ortak adımlar atılabileceği ele alındı. Erdoğan'ın, 'terörle mücadelede doğru ve meşru aktörlerle çalışmanın önemli olduğuna' dikkati çektiği belirtildi. Kabulde ayrıca FETÖ elebaşının iadesiyle ilgili süreç ve örgüt mensuplarının ABD'deki faaliyetlerinin önlenmesi konuları da görüşüldü. Ardından Dışişleri Bakanlığı'na geçen Tillerson, burada mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüştü. İkili daha sonra ortak basın toplantısı düzenledi.
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın ABD'de tutuklanması, Çavuşoğlu'nun vurguladığı konuların başında geldi. Buna ilişkin bir soru üzerine, “Bu sürecin tamamen, (Rıza) Sarraf dahil siyasi bir süreç olduğunu düşünüyoruz ve görüyoruz” diyen Çavuşoğlu, ABD'de sözkonusu soruşturmayı FETÖ bağlantılı eski savcı Preet Bharara'nın başlattığını hatırlatarak şöyle devam etti: “Baktığınız zaman Bharara'ya, Türkiye aleyhine ne kadar yorum varsa sosyal medyada hepsini retweet ediyor veya beğeniyor. Onun başlattığı bir dosya üzerinden bu işlemler yapıldı. Elbette bu konudaki endişelerimizi, düşüncelerimizi, olayın başladığı ilk günden bu yana ABD'li dostlarımızla paylaşıyoruz. Sözkonusu süreci yakından takip edeceğiz.”
Obama döneminde ABD-Türkiye ilişkilerini olumsuz etkileyen olaylara dikkat çeken Mevlüt Çavuşoğlu, “Bunlardan bir tanesi Suriye'de DEAŞ ile mücadele ederken hep birlikte, geçmiş yönetimin YPG/PYD ile işbirliği ve YPG'ye (PKK) verdiği destektir. Amerikan yönetimi ve ilgili askerler dahil, kurumlar ABD'de, YPG ile PKK'nın bir farkının olmadığını kabul ediyorlar. PKK terör listesinde ama maalesef Suriye'de YPG ile işbirliği geçmiş dönemde gördük ve geçmiş yönetimin YPG'ye destek verdiğini de üzülerek gördük” dedi. Türkiye'yi hedef alan bir terör örgütüne verilen desteğin hem kendilerini üzdüğünü hem de Türk halkının ABD'ye bakışını olumsuz yönde etkilediğini kaydeden Çavuşoğlu, “Bir terör örgütü ile mücadele ederken başka bir terör örgütüyle işbirliği yapmanın doğru ve gerçekçi olmadığını, hele hele Suriye'nin geleceği için de büyük bir risk olduğunu söyledik” ifadelerini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu, 15 Temmuz darbe girimişini FETÖ elebaşı Fetullah Gülen adına yöneten firari Adil Öksüz'ün, kalkışmadan 6 gün sonra ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu tarafından telefonla aranmasına ilişkin soruya da cevap verdi. Konsolosluğun “Vizesinin iptalini bildirmek için aradık” dediği ancak telefonda ne konuşulduğuna dair detay vermekten kaçındığı olayla ilgili Çavuşoğlu, “ABD'nin niçin aradığına ilişkin bir açıklaması oldu. Biz tabii ki böyle bir açıklamaya inanmak isteriz ve bunun arkasında da bir şey aramak istemeyiz ama neticede bu konunun detaylarını da somut olarak görmek isteriz” ifadelerini kullandı. Tillerson ise bu konuda “Konsolosluğun amacı, vize statüsünde herhangi bir değişiklik olduğunda haber verilmesidir, normal prosedürdür” dedi.
ABD'nin izlediği ikircikli politikalardan bir tanesinin Türkiye'deki hain darbe girişimi ve daha önceki darbe girişimlerinin sorumlusu terör örgütü FETÖ'nün elebaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye iadesi konusu olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, buna ilişkin tüm bilgi-belgelerin ABD yönetimine iletildiğini vurguladı. Son ABD ziyaretinde Adalet Bakanlığının verdiği yeni bilgileri ABD Adalet Bakanına bizzat kendisinin ilettiğini anlatan Çavuşoğlu, bazı somut adımlar beklediklerine işaret ederek, “En azından idari bazı tedbirlerin alınması ve geçici tutuklanma talebimizin yerine gelmesini istiyoruz” dedi. ABD ile ilişkileri yeniden rayına koymak ve karşılıklı güveni kazanmak için adımlar atılması gerektiğini anlatan Çavuşoğlu, atılacak adımlarla ilişkileri daha ileriye götürmek konusunda umutlu olduklarını bildirdi.
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Trump yönetiminin Türkiye ile ilişkileri güçlendirmeyi arzu ettiğini bildirdi. “ABD hem Türk halkı için her zaman güvenilir bir müttefik hem de bu ülkenin emniyet ve güvenliğine, ekonomik fırsatların geliştirilmesine kendini adamış bir ortaktır. Zorluklara karşılıklı beraber göğüs germeyi iple çekiyoruz” diyen Tillerson, “Trump yönetimi de uzun zamandır var olan bu dostluğumuzu aynı şekilde güçlendirmeye yönelik taahhüdünün altını çizmeye devam edecektir” ifadesini kullandı. ABD'nin PKK/PYD'ye verdiği destek konusundaki sorulara net cevaplar vermekten kaçınan Tillerson, “Açıkça söylüyorum, bunlar zor kararlar ve zor seçimler, farkındayım ama bu çok açık ve faydalı tartışmalar olmaya devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakan gün içindeki bu tartışmaları dikkate alacaklar. Sonuç olarak şunu söyleyebilirim; ABD ve Türkiye bu koalisyonun ortağı olmaya devam edecektir” dedi.
DEAŞ ile mücadele konusunda Mevlüt Çavuşoğlu, terör örgütüne karşı birlikte mücadele edilebileceğini, ABD'nin başka terör örgütleri kullanmasına ihtiyaç olmadığını belirterek, “Biz, 68 ülke ve NATO da var. Bazı kurumlar olarak 10-20 bin kişilik bir terör örgütünü yenemiyorsak zaten başka terör örgütlerine muhtaçsak o zaman kendimizi yeniden gözden geçirmemiz lazım. Biz bunu başarabiliriz. Bundan sonraki süreçte de Suriye'nin istikrarı ve siyasi çözüm DEAŞ ile mücadele konusunda müttefikimiz ABD ile yakın işbirliği içinde çalışmak istiyoruz” dedi.
Başkanlık koltuğuna oturduktan sonra Obama döneminden kalma bürokratların ancak bir kısmını değiştirebilen Donald Trump, Suriye dosyasına bakan ekibe henüz dokunmadı. Obama'dan geriye kalan askeri-istihbari bürokratların hâlâ sahada PYD-PKK ile işbirliği yapılması yönündeki görüşlerini yönetime dayattığı biliniyor. Diplomatlar arasında Washington-PKK bağlantısını kuranların başında Brett McGurk geliyor. Geçtiğimiz yıl PKK/PYD'li bir teröristten plaket de alan McGurk, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'un Ankara temaslarında sırasında ABD ekibindeydi. ABD'nin Irak ve Suriye'de halen 3 binin üzerinde askeri olduğu biliniyor.
Erdoğan ve Tillerson 'terörle mücadele' konusunu ele aldı
