|

Tufan gibi

İstanbul’da metrekareye saatler içinde düşen 91 kilogramlık yağmur, megakent ve çevresinde hayatı felç etti. Son 106 yılın en yüksek değerli 3. yaz yağışı olarak kayıtlara geçen sağanak, İstanbullulara adeta afet yaşattı. Metro hatları nehir oldu, deniz Üsküdar’la birleşti, merdivenler şelaleye döndü, Silivri’de insanlar botlarla kurtarıldı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 19/07/2017 Çarşamba
Güncelleme: 03:38 - 19/07/2017 Çarşamba
Yeni Şafak
Aksaray'da araçlar suya gömüldü
Aksaray'da araçlar suya gömüldü

Eşine az rastlanır boyuttaki sağanak yağmur İstanbul ve çevresinde yaşamı altüst etti. Marmara Bölgesi’nde etkili olan yağışlar, başta megakent olmak üzere pek çok ilde su baskınlarına yol açarken bölgede ‘can kayıpsız afet’ yaşattı. Gök gürültüleri eşliğinde çeşmeden akarcasına yeryüzüne boşalan yağmur, İstanbul’da metrobüs ve metro istasyonlarını sular altında bıraktı. Şiddetli rüzgarın yaşandığı ve görüş mesafesinin oldukça düştüğü Marmara’da deniz trafiği durdurulurken, Boğaz’ın altındaki Avrasya Tüneli bile kısa süreli olarak ulaşıma kapatıldı.

HER YER SULAR ALTINDA

Şiddetli yağış Silivri, Büyükçekmece, Başakşehir, Üsküdar, Şişli, Fatih ve Bakırköy bölgelerinde etkili oldu. Silivri’nin Çanta beldesinde metrekareye 118, Çatalca’da 70, Hadımköy’de 52, Sarıyer ve Çavuşbaşı’nda 47, Terkos’ta 27 kilogram yağmur düştü. İstanbul Valiliği, “Zorunlu olmadıkça özel araçlarla trafiğe çıkılmaması rica olunur” uyarısında bulunurken, çekiciler yolda kalan binlerce aracı kurtarmak için seferber oldu. Hava trafiğine de aksamalar yaşatan yağmur, İstanbul’da birçok kavşağı sular altında bıraktı. Kentte ulaşımda yaşanan sorunların dışında birçok işyeri, çarşı ve iş hanını su bastı. Sağanak, yol üzerindeki bazı ağaç ve direkleri de devirdi.


Tam bir afet
Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, yaşananları ‘afet’ olarak nitelendirdi. “Tam bir afettir. Ekipler çalışmalarını sürdürüyor. Herhangi bir hasar durumunda tespiti yapılıp, zarar ziyan ödemesi yapılacak” diyen Arslan, can kaybının bulunmadığını vurguladı. Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak da, İstanbul’a bir yıl boyunca düşen toplam yağışın yüzde 10’unun saatler içinde yağdığını vurguladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise tüm ekipleri alarma geçiren yağış sonrası şu açıklamayı yaptı: “Verilere göre en son Haziran 2014 yılında saatte metrekareye 50 kilogram yağış düşmüştü. İstanbul’da meteorolojik eşik değerlerine (1 saatte 17 kg yağış ve üzeri) göre şiddetli yağış kategorisinin 4 katı yağış düştü. Trafikle aksamalar meydana gelirken bazı metro seferler geçici olarak durduruldu. İBB ekipleri su baskınlarıyla 7 bin 882 personel, bin 616 araç, 514 motopomp, 447 dalgıç pompası ve 505 jeneratör kullanarak mücadele ediyor.

Botlu tahliye

Yağışın etkili olduğu ilçelerin başında gelen Silivri’de, ev ve işyerlerini su bastı. Bazı bölgelerde mahsur kalan vatandaşlar bot ve iş makineleriyle kurtarıldı. Özellikle Gümüşyaka Mahallesi’ndeki villalar suyun ortasında kalınca ilginç manzaralar yaşandı. Bölgeye gönderilen itfaiye araçlarından bazısı da devrilme tehlikesi yaşadı.

Süper hücre
neden oldu

Kandilli Rasathanesi, gece saatlerinde başlayan ve sabahın ilk ışıklarıyla birlikte etkili olan yağışlara ilişkin ilginç veriler paylaştı. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek, İstanbul’a saat 12.00’ye kadar metrekare başına 91 kilogram yağış düştüğünü, bu yağış değerinin son 106 yılın en yüksek 3. yaz yağış değeri olduğunu bildirdi. Yazılı açıklamasında Tek, İstanbul’daki yoğun yağışa, kuzeyden gelen serin hava ve yüksek deniz suyu sıcaklıklarının birleşmesiyle oluşan ‘süper hücre’ olarak adlandırılan yapıların neden olduğunu belirtti. Sözkonusu yağışın çok sık rastlanan bir yağış biçimi olmadığına dikkati çeken Tek, şu ifadeleri kullandı:


“Hava olaylarındaki ekstrem değişiklikler enerji kullanımındaki artışla bağlantılıdır. Atmosferdeki sera gazları, kirleticiler ve diğerlerinin artması birbirini tetikleyen önemli bir zincir oluşturuyor. Bu zincirin halkalarını sıraya koyarsak, enerji talebi fosil yakıt kullanımının artışına, fosil yakıt kullanımı sera etkisine, sera etkisi sıcaklığın artmasına sebebiyet vermekte. Sıcaklığın artışı, buzulların erimesi, buharlaşmanın artması ve hidrolojik çevrimdeki suyun miktarının artışı ile birlikte döngünün hızlanması demektir. Bu durum düzensiz ve aşırı yağışlara yol açar. Ayrıca sıcaklık artışı yerküre üzerinde homojen olmayan sıcak hava dalgalarına yol açarken, atmosferik gazların moleküler hızlarını artırarak kuvvetli rüzgar ve fırtınalara neden olur.”




Japonlarınki gibi sistem lazım
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu (İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi):
“İstanbul, 2009’da Ayamama Deresi’nin de taşmasıyla büyük sel yaşamıştı. Bu sefer benzer durum olmadı ama yağış miktarı çok yüksekti. İklim değişiyor ancak önlemler, çözümler değişmiyor. Küresel ısınma kutuplardaki buzulların erimesinden ibaret değil. Bugün kentsel dönüşümü sadece ‘güçlü binalar inşa etmek’ olarak anlıyoruz. Kentsel dönüşüm ile şehirler muhtemel en üst doğal afetlere dayanıklı olarak inşa edilmeli. Japonlar bin yıllık sel ihtimaline karşı altyapı kurarken, bizde son birkaç yılın ortalamasına göre altyapı kuruluyor. Bir ülkenin kalkınması altyapıdan başlar. Maliyet çok yüksek diye bin yıl çalışacak sistemi kurmayanlar, her yıl tamirata harcadıkları parayla daha büyük harcama yaparlar.”
Tropik yağış
ısınma işareti

Prof. Dr. Orhan Şen (İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi): “İstanbul’da etkili olan yağmur, tropik yağış türü. Özellikle Güney Asya bölgelerinde yazın birdenbire oluşan ve birkaç saatte çok etkili olan yağıştır. Türkiye’yi etkilemeyen bu türün yavaş yavaş ülkemizde de kendini göstermesi küresel ısınmanın işareti. İklim değişikliğinden en fazla etkilenen ülkelerden biriyiz. Bu nedenle önümüzdeki dönemlerde ekstrem değerdeki meteorolojik olaylar daha da artacak. Örneğin birkaç hafta önce anormal derecede sıcak hava varken, şimdi anormal derecede yağmur var. Yağmur yağdığı zaman su kendine yol arar. Metropol kentlerde su toprakla buluşamadığında yoldan akar. Altyapı büyük sorun. Belediyeler birkaç yıl önceki ortalama yağışa göre değil muhtemel en yüksek yağışa göre altyapı sistemi kurmalı.”



Ortalamanın çok üzerinde

Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul’daki şiddetli yağış konusunda, “Normal mevsim düzeylerinin, ortalamalarının çok çok üzerinde bir yağış. Olay kontrol altında. Şu ana kadar rapor edilen can kaybı yok. Afet düzeyinde bir iş” dedi. Grup toplantısının ardından yaptığı değerlendirmede Yıldırım, vatandaşların mallarında oluşan hasara ilişkin gerekenin yapılacağını bildirdi.


Üsküdar’da duvar yıktı
Üsküdar Aziz Mahmud Hüdayi Mahallesi’nde şiddetli yağış nedeniyle bir vakfa ait otoparkın istinat duvarı çöktü. Çökme nedeniyle binanın girişi kapanırken, apartman sakinleri binaya alt katta bulunan dairenin balkonuna kurdukları merdivenle girebildi. Sel nedeniyle Üsküdar sahilinin Marmara Denizi ile birleşmesi ilginç anlar yaşattı. Yağışın etkili olduğu ilçelerden Ataşehir’de de derenin taşması sonucu su baskını meydana gelen binaların alt katlarındaki daireler kullanılamaz hale geldi.







#İstanbul
#Yağmur
7 yıl önce