Eşine az rastlanır boyuttaki sağanak yağmur İstanbul ve çevresinde yaşamı altüst etti. Marmara Bölgesi’nde etkili olan yağışlar, başta megakent olmak üzere pek çok ilde su baskınlarına yol açarken bölgede ‘can kayıpsız afet’ yaşattı. Gök gürültüleri eşliğinde çeşmeden akarcasına yeryüzüne boşalan yağmur, İstanbul’da metrobüs ve metro istasyonlarını sular altında bıraktı. Şiddetli rüzgarın yaşandığı ve görüş mesafesinin oldukça düştüğü Marmara’da deniz trafiği durdurulurken, Boğaz’ın altındaki Avrasya Tüneli bile kısa süreli olarak ulaşıma kapatıldı.
Şiddetli yağış Silivri, Büyükçekmece, Başakşehir, Üsküdar, Şişli, Fatih ve Bakırköy bölgelerinde etkili oldu. Silivri’nin Çanta beldesinde metrekareye 118, Çatalca’da 70, Hadımköy’de 52, Sarıyer ve Çavuşbaşı’nda 47, Terkos’ta 27 kilogram yağmur düştü. İstanbul Valiliği, “Zorunlu olmadıkça özel araçlarla trafiğe çıkılmaması rica olunur” uyarısında bulunurken, çekiciler yolda kalan binlerce aracı kurtarmak için seferber oldu. Hava trafiğine de aksamalar yaşatan yağmur, İstanbul’da birçok kavşağı sular altında bıraktı. Kentte ulaşımda yaşanan sorunların dışında birçok işyeri, çarşı ve iş hanını su bastı. Sağanak, yol üzerindeki bazı ağaç ve direkleri de devirdi.
Yağışın etkili olduğu ilçelerin başında gelen Silivri’de, ev ve işyerlerini su bastı. Bazı bölgelerde mahsur kalan vatandaşlar bot ve iş makineleriyle kurtarıldı. Özellikle Gümüşyaka Mahallesi’ndeki villalar suyun ortasında kalınca ilginç manzaralar yaşandı. Bölgeye gönderilen itfaiye araçlarından bazısı da devrilme tehlikesi yaşadı.
Kandilli Rasathanesi, gece saatlerinde başlayan ve sabahın ilk ışıklarıyla birlikte etkili olan yağışlara ilişkin ilginç veriler paylaştı. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek, İstanbul’a saat 12.00’ye kadar metrekare başına 91 kilogram yağış düştüğünü, bu yağış değerinin son 106 yılın en yüksek 3. yaz yağış değeri olduğunu bildirdi. Yazılı açıklamasında Tek, İstanbul’daki yoğun yağışa, kuzeyden gelen serin hava ve yüksek deniz suyu sıcaklıklarının birleşmesiyle oluşan ‘süper hücre’ olarak adlandırılan yapıların neden olduğunu belirtti. Sözkonusu yağışın çok sık rastlanan bir yağış biçimi olmadığına dikkati çeken Tek, şu ifadeleri kullandı:
“Hava olaylarındaki ekstrem değişiklikler enerji kullanımındaki artışla bağlantılıdır. Atmosferdeki sera gazları, kirleticiler ve diğerlerinin artması birbirini tetikleyen önemli bir zincir oluşturuyor. Bu zincirin halkalarını sıraya koyarsak, enerji talebi fosil yakıt kullanımının artışına, fosil yakıt kullanımı sera etkisine, sera etkisi sıcaklığın artmasına sebebiyet vermekte. Sıcaklığın artışı, buzulların erimesi, buharlaşmanın artması ve hidrolojik çevrimdeki suyun miktarının artışı ile birlikte döngünün hızlanması demektir. Bu durum düzensiz ve aşırı yağışlara yol açar. Ayrıca sıcaklık artışı yerküre üzerinde homojen olmayan sıcak hava dalgalarına yol açarken, atmosferik gazların moleküler hızlarını artırarak kuvvetli rüzgar ve fırtınalara neden olur.”
Prof. Dr. Orhan Şen (İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi): “İstanbul’da etkili olan yağmur, tropik yağış türü. Özellikle Güney Asya bölgelerinde yazın birdenbire oluşan ve birkaç saatte çok etkili olan yağıştır. Türkiye’yi etkilemeyen bu türün yavaş yavaş ülkemizde de kendini göstermesi küresel ısınmanın işareti. İklim değişikliğinden en fazla etkilenen ülkelerden biriyiz. Bu nedenle önümüzdeki dönemlerde ekstrem değerdeki meteorolojik olaylar daha da artacak. Örneğin birkaç hafta önce anormal derecede sıcak hava varken, şimdi anormal derecede yağmur var. Yağmur yağdığı zaman su kendine yol arar. Metropol kentlerde su toprakla buluşamadığında yoldan akar. Altyapı büyük sorun. Belediyeler birkaç yıl önceki ortalama yağışa göre değil muhtemel en yüksek yağışa göre altyapı sistemi kurmalı.”
Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul’daki şiddetli yağış konusunda, “Normal mevsim düzeylerinin, ortalamalarının çok çok üzerinde bir yağış. Olay kontrol altında. Şu ana kadar rapor edilen can kaybı yok. Afet düzeyinde bir iş” dedi. Grup toplantısının ardından yaptığı değerlendirmede Yıldırım, vatandaşların mallarında oluşan hasara ilişkin gerekenin yapılacağını bildirdi.