|

Üstad'ı kaybettik

Büyük mütefekkir ve şairimiz Sezai Karakoç 88 yaşında vefat etti. Diriliş düşüncesinin mimarı olan Karakoç, varoluş mücadelesi ve ortaya koyduğu medeniyet tasavvuruyla bir dönemi şekillendirdi, rehber ve öncü oldu.

00:00 - 17/11/2021 Çarşamba
Güncelleme: 00:24 - 17/11/2021 Çarşamba
Yeni Şafak
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç

Şair, mütefekkir Sezai Karakoç 88 yaşında vefat etti. Karakoç, dün öğle vakti İstanbul Fındıkzade’deki evinde hayata gözlerini yumdu. Diriliş Neslinin Sabah Yıldızı olan Karakoç ardından onlarca fikir düşünce ve edebiyat alanında eser bıraktı. Nüfus kayıtlarına göre 22 Ocak 1933 yılında Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde dünyaya gelen Karakoç, İlk, ortaokul ve lise eğitimini sırasıyla Diyarbakır, Maraş ve Gaziantep’te tamamladı.

YAZMAYA ORTAOKULDA BAŞLADI

Yazmaya ortaokul yıllarında başlayan Karakoç, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okurken edebiyat dergilerinde şiirleri yayınlandı. Karakoç, 1959-1965 yılları arasında Maliye Müfettiş Yardımcılığı ve Gelirler Kontrolörlüğü görevlerinde bulundu. Vatani görevini yedek subay olarak yaptı. 1973’te memurluk görevinden ayrılan Karakoç, 1967 yılında “İslam’ın Dirilişi’’ adlı kitabından dolayı yargılandı. Karakoç, Büyük Doğu, Hisar, Akpınar, Dernek, Düşünen Adam ve A dergileri ile Yeni İstanbul, Sabah ve Milli Gazete’de yazılar kaleme aldı.

DİRİLİŞ DERGİSİNİ 18 SAYI HALİNDE YAYINLADI

Çok sayıda düşünce ve araştırma eserine imza atan Sezai Karakoç, 1960 ve 1971 yılları arasında Diriliş dergisini dönemsel sayılar halinde yayımladı. Karakoç, yerli düşünce ve edebiyatının en önemli yayınlarından biri olarak bilinen Diriliş dergisini, 1974’ten itibaren düzenli olarak 18 sayı halinde yayınladı ve 1976’dan itibaren de gazeteye dönüştürdü. 1977-78, 1980 ve 1983 yıllarında da yayımlanan Diriliş, son olarak 1987-1993 yılları arasında haftalık olarak yayın hayatına devam ederken, Sezai Karakoç, 1990’da kurduğu Diriliş Partisi ile hayatında farklı bir sayfa açtı. Karakoç, 1997 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılışına kadar, ‘’güller açan gül ağacı’’ amblemli partisinin genel başkanlığında siyasi hayatını sürdürdü. 2007 yılında yeniden Yüce Diriliş Partisini kurdu.

MONA ROSA İLE KALPLERE TAHT KURDU

Şiir kitapları arasında, “Hızırla Kırk Saat, Taha’nın Kitabı/Gül Muştusu, Körfez/Şahdamar/Sesler, Zamana Adanmış Sözler, Ayinler, Leyla ile Mecnun, Ateş Dansı ve Alın Yazısı Saati’’ bulunan Karakoç, 1950 yılında kaleme aldığı, ancak kitaplaştırılmasına 45 yıl boyunca izin vermediği ve bu süre boyunca fotokopi halinde elden ele dolaşan “Mona Rosa’’ adlı akrostiş şiiriyle geniş bir hayran kitlesine ulaştı. Ayrıca fikir, düşünce ve biyografi yazılarının yer aldığı kitapları arasında Diriliş Muştusu, Makamda, Samanyolunda Ziyafet, Yitik Cennet, Kıyafet Aşısı, Yunus Emre, Mevlana, Mehmet Akif, Sur, Diriliş Neslinin Amentüsü, İslam’ın Dirilişi öne çıkar.

ÖYLE BİR MÜSLÜMAN Kİ MARX DA BİLİR

Necip Fazıl Kısakürek’in, “Ruh gibi, Hazreti İsa gibi’’ diye tanımladığı, Ece Ayhan’ın “Sivil şiirin en iyi şairlerinden’’ şeklinde övdüğü, Cemal Süreya’nın “Öyle bir Müslüman ki Marx da bilir, Nietzsche de bilir, Salvador Dali de sever. Sıkışmış, sıkıştırılmış deha. Alçak gönüllükle katı yüksek uçuyor. Şemsiyesi yok’’ ifadesiyle anlattığı Karakoç, 88 yaşında hayata gözlerini yumdu. Yazdığı kitaplar ve şiirleri üzerine onlarca yüksek lisans ve doktora tezi hazırlanan Karakoç hakkında bugüne kadar pek çok kitap da kaleme alındı. Bu kitaplar arasında Turan Karataş’ın Doğu’nun Yedinci Oğlu Sezai Karakoç, Mustafa Kirenci’nin Sabah Yıldızı, Mehmet Erdoğan’ın Sezai Karakoç’un Düşünce Ufukları adlı kitapları öne çıkar.

Saat durdu, mürekkep bitti

  • Yazar Mevlana İdris, “Sezai Karakoç, üstadımız, çağımızın onuru Allah’ın gülleri yakasını bırakmasın. Ebedi rahmet yurduna iltica etti. Saat durdu, mürekkep bitti. Dünya biraz daha tenhalaştı.” derken, gazeteci Bedir Acar, “Sezai Karakoç sırlandı. ‘En sevgili’ye kavuştu. Dünya sürgünü bitti. Allah bu ulu çınarımıza rahmet eylesin.” dedi. Gazeteci Ahmet Tezcan da “Şiirin Sultanı göçtü, ‘uzatma! diye sevgiliye yalvardığı dünya sürgünü bitti. Sezai Karakoç’a rahmet olsun. Mekanı cennet, mükafatı cemal, menzili mübarek olsun” ifadelerini kullandı.

Omuzlarda taşınacak

Sezai Karakoç’un vefat haberini alan dostları ve sevenleri, merhumun Fındıkzade’deki Ahmet Vefik Paşa Caddesi’nde bulunan evine koştu. Kalabalık bir süre sonra sokağa taştı. Karakoç’un evine gelen dostları, sevenleri ve okurları sabaha kadar evinde nöbet tutup dualar etti, Kur’an-ı Kerim okudu. Karakoç’un cenazesi bugün öğlen vaktinde Fındıkzade’deki evinden çıkarılacak, omuzlar üzerinde taşınarak Şehzadebaşı Camii’ne getirilecek. Burada ikindi namazına müteakip kılınacak cenaze namazının ardından camiin hazinesinde toprağa verilecek. Üstad’ın cenazesine katılmak için şehir dışından da birçok kişi İstanbul’a geldi.
AYŞEMİNE ALİOĞLU

Milletimizin başı sağ olsun

  • Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şair, yazar ve mütefekkir Sezai Karakoç’un vefatı dolayısıyla yeğeni Aziz Karakoç’u telefonla arayarak taziyelerini iletti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Sezai Karakoç’a Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diledi. Sezai Karakoç’un ortaya koyduğu müstesna eserlerin yanı sıra şahsiyeti ve mücadelesiyle nesillere rehberlik ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diriliş Şairi”nin, Türk milletinin gönlünde ve İslam dünyasında mümtaz bir isim olarak her zaman hayırla anılacağını ifade etti.

Diriliş şiiri yetim kaldı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, Karakoç için yayımladığı mesajında şunları kaydetti: “Kelimelere kırbaç vurup cümleleri koşturan, dizeleri gönlünün enginliğiyle inşa edip arkasında gıpta edilecek edebi bir hazine bırakan usta şair, saygın düşünür, değerli siyaset insanı Sayın Sezai Karakoç’un vefatından duyduğum üzüntüyü bilvesile paylaşıyorum. Diriliş şiirini yetim bırakıp, kaderin üstündeki kaderi yüreğinde taşıyarak 88 yaşında ebediyete irtihal eden merhum Sezai Karakoç’a Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, ailesine, sevenlerine, aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet, ruhu şad olsun.”


Böyle güçlü bir pınar kurumaz

  • Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Karakoç’un vefatı sonrası yaptığı açıklamada, “O hep şiirinin arkasında büyük bir fikrin, fikrinin arkasında da sanatın olduğuna inanmış biridir. Eserleri okunmaya devam edecek. Böyle güçlü bir pınar kurumaz. Akmaya devam eder. Yeni filizleri, fidanları üretmeye devam eder” ifadelerini kullandı.

İslam dünyasının yeniden dirilişini amaç edindi


Diriliş Partisi’nin 1997’de kapatılmasının ardından Diriliş dergisi dışında hiçbir yerde yazmayan Karakoç, dünya savaşlarından yenik çıkan İslam dünyasının yeniden dirilişini amaç edindi. Bu uğurda, yazı hayatı boyunca diriliş kavramı çevresinde zinde bir bilinç uyandırmaya çalıştı; başta şiir, siyaset ve düşünce olmak üzere, dünya Müslümanlarının uyanışına eserleriyle emek verdi. Edebi ve düşünce hayatını diriliş nesli olarak tanımladığı gençliğin yetişmesine adayan Karakoç’un şiirleri Büyük Doğu, Hisar (1951-54), Mülkiye (1952-53), İstanbul (1953-57) Şiir Sanatı (1955), Hamle (1955), Pazar Postası (1957-58), Türk Yurdu (1959), Hür Söz (1961), Soyut (1965), Hilâl (1965) ve Diriliş (1960-92) dergilerinde yayımlandı. Usta kalemin “Mona Roza” şiiri 1950’li yılların başlarında büyük ilgi görürken, ikinci şiiri “Rüzgâr” Hisar (Şubat 1951) dergisinde çıktı.

Ölüm (Leyla ile Mecnun)


  • Anlatacaktım ölümlerini
  • bir sonbahar eşliğinde
  • Bir kış güneşliğinde
  • Fakat baktım bu
  • ölüm değil diriliştir
  • Tabiatı aşan bir bildiriştir
  • Ne güz ne sarı renk bu göçü anlatır
  • Bu kan rengi bu kıpkızıl öçü anlatır
  • Görünüşte kırmızı gerçekte yeşil
  • Görünüşte öç hakikatte değil
  • Faninin sonsuzla barışması
  • Affın mağfiretle yarışması
  • Yaprağın düşüşü değil bu toprağa
  • Bir yıldırım çarpışıdır dağa
  • Sonbahar değil ilkbahardır
  • Ölümden sonra ölümsüz
  • hayat vardır
  • Bulutlar açılır güneş çıkar
  • Yağmur taneleri inci
  • tanelerine dönüşür
  • Deniz çalkanır saçar
  • ortaya hazinesini
  • Anladım onlar ölmediler
  • Ölüm adına
  • Ölüm maskesini takınarak
  • Dönüştüler bir ışığa

Arkasında hakikatli bir ömür bıraktı

Şair, yazar ve fikir adamı Sezai Karakoç’un yaşamını kaybetmesi politik ve edebi çevrelerde büyük üzüntü yarattı. Şair İbrahim Tenekeci, “Biz mahcup ve onurlu çocuklarız” diyen üstadımız Sezai Karakoç, arkasında birbirinden kıymetli eserler ve hakikatli bir ömür bırakarak dünyaya veda etmiştir. Mekanı cennet, makamı ali olsun.” sözleriyle üzüntüsünü anlattı. Yazar Yusuf Kaplan üzüntüsünü “Üstad Sezai Karakoç rahmet-i Rahman’a kavuştu. Çok üzüldüm. Şimdi öksüz bıraktı hepimizi. ‘Dünya ruhunu kaybetti.’ Allah rahmet eylesin, mekanı cennet, makamı ali olsun.” sözleriyle paylaşırken, yazar Sadık Yalsızuçanlar da “Sezai Karakoç üstadımız cemale göçtü. Ruhu şad, makamı ali olsun.” paylaşımında bulundu.

#Sezai Karakoç
#Diyarbakır
#Ergani
#Büyük Doğu
#Mona Rosa
#Necip Fazıl Kısakürek
#Cemal Süreya
2 yıl önce