Türkiye'de başörtüsü yasağının üniversitelerde kaldırılması tartışma konusu olurken, AB ülkelerinde çeşitli ülkelerden göçmen olarak gelen ve bu ülkede yetişen Müslüman kadınlar, başörtülerinin toplumsal hayatta sorun olarak algılanmadığını vurguluyor.
Ünlü Time dergisine kapak olan Hollanda'nın ilk başörtülü avukatı Famile Arslan eğitimci olan kadının öğrenim hakkının ve çalışma imkanlarının engellenmesinin "korkunç bir şey" olduğunu söyledi. Arslan, "Zira, bu durum eğitimci olan kadının huzurunu kaçıracaktır. Psikolojik olarak bu durum yeni nesillere yansıyacaktır. Türk toplumu büyük çoğunluğu gençlerden oluşan bir nesil. Bu potansiyel, Türkiye'yi süper güç yapacak bir potansiyeldir. Süper güç olmak için kadın ve erkek olan iki ayağa ihtiyaç var. Dolayısıyla Türkiye kadınların gücünü, ilmini, kapasitesini kullanmalıdır" dedi.
İsveç'in başkenti Stockholm'de havaalanı pasaport kontrolünde güvenlik memuru olarak görev yapan Masoumi Yakup, başörtüsünün bir 'soru işareti bile doğurmadığını' belirtti. 1992'de Hindistan'dan evlenerek İsveç'e gelen Yakup, eğitimi sırasında da başörtüsünden dolayı bir sorun yaşamadığını belirtirken, "Türkiye'de başörtüsünün bir sorun olduğunu bilmiyordum. Umarım orada da gerçek bir demokrasi olur" diye konuşuyor.
12 yıl önce tanıdığı Türkler vasıtasıyla Müslüman olan Ayşe Lundin de, Stockholm Helenelundsskolan lisesinde matematik dersi vermesine başörtüsünün engel olmadığını söyledi. Lundin, “Her insan okuyabilmeli. Hangi dini seçerse seçsin, hangi kıyafeti giyerse giysin” diye konuştu.
