Fethullah Gülen’in pasaportundaki usulsüzlükleri ilkkez Yeni Şafak ortaya çıkarmıştı. 29 Mart 2014 tarihli “Fethullah Gülen’in Pasaportu İptal Edildi” başlıklı haberde; “Gülen’in yeşil pasaport almasının yasal dayanağı olan 07 Kasım 1990 tarih ve 39548 sayılı yazının içeriğinin Gülen’in özlük dosyasının muhtevasına uymadığı ve gerçeği yansıtmadığı Diyanet İşleri Başkanlığınca tespit edildi. Müfettişlerce yapılan inceleme neticesinde Gülen’in 5682 sayılı Pasaport Kanununun Ek-4’üncü maddesine göre yeşil pasaport alması şeklindeki idari işlemin baştan itibaren yok hükmünde olduğu, bu nedenle Pasaport ve Güvenli Belge Daire Başkanlığınca ilgilinin zaten yok hükmünde olan pasaportunun iptali ile ilgili gerekli işlemlerin yapılması gerektiği kanaatine varıldı. Bu nedenle ilgilinin yeşil pasaportunun Erzurum Valiliğince iptal edildiği öğrenildi” ifadelerine yer verilmişti.
- Suçluların iadesi konusunda ABD'li uzman hukukçu Douglas McNabb Türkiye’nin Gülen’in iadesi için Kırmızı Bülten çıkarması gerekmediğini söyledi. Kırmızı Bülten’in daha çok kişinin yerinin bilinmemesi durumunda etkili olduğunu kaydeden McNabb, Türkiye’nin Gülen için geçici tutuklama talebi hazırlayıp büyükelçilik yoluyla ABD Dışişleri Bakanlığı’na intikal ettirebileceğini belirtti.
- Göçmenlikle ilgili konularda uzman avukat Efe Poturoğlu Amerikan hükümetinin Yeşil Kartları alma hakkı bulunduğunu ama bunun için soruşturma başlatılması gerektiğini belirtti. Poturoğlu, “Ama böyle (yalan beyanla alındığı) bir ihbar geldiyse ve soruşturma sonucunda da doğru çıkarsa Yeşil Kart’ının elinden alınması hakkı doğar” diye konuştu.
- Göçmenlik alanında ödülleri bulunan avukat Anis Saleh bu süreçte kişinin Yeşil Kart başvurusu yaparken yalan beyanda bulunup bulunmadığının esas alındığını kaydederek şunları söyledi: “Yeşil Kart başvurusunda yalan söylediyse ve yalanı Yeşil Kart alıp almamasını etkileyebilecek düzeydeyse o zaman hükümet sınır dışı etme sürecine başlayabilir.”
Anadolu Ajansı, Paralel Yapı'nın bir numarası Fethullah Gülen’in Pensilvanya’da yaşadığı malikhaneyi havadan görüntüledi. Bu esnada malikhaneden bazı kişilerin gazetecileri taşıyan helikopteri kayda sürekli alması dikkat çekti.
İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin Aralık ayı sonunda İstanbul merkezli başlattığı “Paralel yapı” soruşturması kapsamında, Gülen de yer alıyor. Bu soruşturma kapsamında Gülen hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı. Soruşturma savcısı mahkemeden Gülen ile ilgili interpol’den “Kırmızı bülten” çıkarılmasını sağlayacak. Ancak Adalet Bakanlığı'nın Kırmızı Bülten çıkarılması işleminin uzun zaman alan bir prosedür olduğu gerekçesiyle Gülen hakkında “Difüzyon” çıkaracağı öğrenildi. Difüzyon uluslararası arama kararı olarak biliniyor. Interpol amblemli dosyada Fetullah Gülen’in adı soyadı, taşıdığı pasaportun seri numarası, fotoğrafı ve hangi suçlardan arandığı yer alacak. Dosya buradan Fransa’nın Lyon kentinde bulunan Interpol Genel Sekreterliği’ne gönderilecek.
Türkiye’nin kırmızı bülten çıkarması veya difüzyon düzenlemesi durumunda Gülen için tutuklama kararı çıkabilecek. ABD Adalet Bakanlığı, aranan bu kişinin ülkesinde olması durumunda bu kişi için iç hukukta da yakalama kararı çıkarabilir. Bu durumda ilgili kişiyle ilgili dosya savcılığa intikal ettirilir ve savcılar aranan kişiyi talep ülkeden gelecek belgeleri inceler. Savcı gerek görürse dava açar. Bu dava ceza davası niteliği taşımadığı için kefaretle salıverilme durumu da bulunmuyor. ABD Adalet Bakanlığı Gülen’in tutuklanmasına karar verirse ve savcılık dosyayı inceleyene kadar Gülen tutuklu kalabilir.
ABD'nin Pensilvanya kentinde yaşayan ve hakkında çıkan yakalama kararıyla kaçak durumuna düşen Gülen’in iade süreci ile ilgili ABD Dışişleri Bakanlığı son sözü söyleyecek. Amerikan yasalarına göre Mahkemeler bir kişinin iadesine karar verirke iadesi istenen kişi ABD Dışişleri Bakanlığı'na başvurabilir. İade edilmemesi için nedenlerini içeren bir dosyayı Dışişleri Bakanlığı'na sunar. Bu dosya Dışişleri Bakanlığı yetkililerince incelenir ve son sözü burası söyler. Mahkeme iade etmeme kararı verse bile bu karar tavsiye niteliğinde olduğu için nadir de olsa Dışişleri Bakanlığı bu karara uymayabiliyor.