|

20 yıldır kaçakların tercümanlığını yapıyor

Erzurum'da, Atatürk Üniversitesi (AÜ) Fen Edebiyat Fakültesinde görevli İran asıllı Türk vatandaşı Yrd. Doç. Dr. Ahad Emirçupani, 20 yıldır Türkiye'ye kaçak giriş yapan veya suça karışan İran, Afganistan ve Pakistanlılara mahkemelerde tercümanlık yapıyor.

Aa
00:00 - 11/01/2008 Cuma
Güncelleme: 10:50 - 11/01/2008 Cuma
Yeni Şafak
20 yıldır kaçakların tercümanlığını yapıyor
20 yıldır kaçakların tercümanlığını yapıyor

İran'dan Türkiye'ye 1972 yılında gelen ve Erzurum'daki Atatürk Üniversitesinde eğitimini tamamlayan Ahad Emirçupani, daha sonra evlenip, Türkiye'de kalmaya karar vererek, 1990 yılında Türk vatandaşlığına geçti.

Yrd. Doç. Dr. Emirçupani, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AÜ'de akademisyen olarak göreve başlamasının ardından, üniversitenin görevlendirmesiyle, 20 yıl önce mahkemelerde tercümanlık yapmaya başladığını söyledi.

Geçen zaman içerisinde yüzlerce davaya katıldığını ve yüzlerce dava dosyasını Farsçaya çevirdiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Emirçupani, şunları kaydetti: "Yargıtay yabancılarla ilgili olan davalarda bilir kişi bulundurulmasını zorunlu kılıyor. Şimdiye kadar yüzlerce davaya girdim. Üniversitemizde diğer hocalarımız da var. Ancak yıllar önce benim görevlendirilmem, sonrasında mahkemeler tarafından sürekli çağrılmama sebep oldu. Yaptığım işin ne kadar hassas olduğunu biliyorum. Bu nedenle, bir insanın yaşamı söz konusu olduğu için mahkemelerde en küçük bir ayrıntıya bile çok dikkat ediyorum."

YOĞUNLUK

Yrd. Doç. Dr. Emirçupani, geçen zaman içerisinde İran, Afganistan ve Pakistanlılarla ilgili en fazla dava ve yurda kaçak girişlerin, 4-5 yıl önce görüldüğünü belirterek, son dönemde yüzde 50 oranında bir azalma yaşandığını ifade etti. Özellikle Devlet Güvenlik Mahkemelerinin açık olduğu dönem, çevre illerden gelen dosyaların iş yükünü artırdığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Emirçupani, şöyle devam etti: "Öyle davalar oluyor ki yüzlerce sayfa tercümeyle uğraşıyorum. Birkaç yıl devam eden dosyalar var. Tabii bu dosyalar hukuk dili olduğu için ister istemez dikkat ediyorsunuz. Mesela bir mahkemede, İranlı zanlı, uyuşturucuyu Türkiye'ye getirip, Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde, bir hamamın önünde başka birisine vermiş. Hakim, tercümemi zabta geçirirken 'hamamda' ifadesini kullandı. Ben hemen müdahale ederek, 'hamamda' değil 'hamamın önünde' olduğunu söyledim. Çünkü, eğer bu uyarıyı yapmasam, yarın söz konusu hamamın sahibi de sorguya girmek zorunda kalabilecekti. Bu nedenle elimden geldiği kadar dikkat ediyorum. Bugüne kadar en küçük bir hatamın olmaması da beni sevindiriyor."

KAÇAK GİRİŞLER

Yrd. Doç. Dr. Emirçupani, yurda kaçak giriş yapan İran, Pakistan ve Afganistan uyruklu kişilerin paralarının olmaması nedeniyle yiyecek almakta bile sıkıntı yaşadıklarını gördüğünü ve zaman zaman kendi cebinden söz konusu kişilere yiyecek aldığını anlattı. Bu kişilerin sınır dışı edilmelerinin süresinin kısa olmasının mağduriyetlerini önleyeceğine inandığını belirten Yrd. Doç. Dr. Emirçupani, şöyle devam etti: "Kaçak giriş yapanlar genelde kandırılmış, fakir insanlar oluyor. Devletimizin bu kişilere ayrı bir ödeneği yok. Bazen yiyecek bulmakta sıkıntı yaşayanlar bile oluyor. Benim cep telefonum güvenlik kuvvetlerimizde bulunuyor. Beni günün hangi saati, bu konu için arasalar, işim olsa bile hemen bırakıp, çağrıldığım güvenlik birimine gitmeye gayret ediyorum. Çünkü, onların kısa sürede sınır dışı edilmeleri, mağduriyetlerinin süresini daha da kısaltacak." Yrd. Doç. Dr. Emirçupani, okuldaki derslerini de zaman zaman mahkeme tarihlerine göre ayarladığını sözlerine ekledi.

16 yıl önce