|

600 sanatçıyla çevrimiçi sanat

Akademisyen ve sanatçı Lütfü Kaplanoğlu’nun başlattığı Uluslararası İstanbul Engravist Baskıresim Etkinlikleri 600 sanatçıyla çevrimiçi olarak görülmeyi bekliyor. Baskıresmi tanıtmayı hedefleyen sanatçı, “Anadolu’nun katmanlar halindeki kültür envanterinin içinde kendimi aradım. Resimde özellikle kültürel kodlar üzerine gerçeklerimi aradım. Çalışmalarımı belleğimde yer etmiş imgelerin içinde gezerek betimlerim” diyor.

İlker Nuri Öztürk
04:00 - 28/06/2020 Pazar
Güncelleme: 12:43 - 27/06/2020 Cumartesi
Yeni Şafak
Lütfü Kaplanoğlu
Lütfü Kaplanoğlu
Sanatın iyileştirici gücünü, pozitif etkisini, küresel iletişim ve etkileşim döngüsüne yaptığı katkıyı çevrimiçi etkinlikler sayesinde deneyimliyoruz. Müze gezisi, sergi, söyleşi, tiyatro, konser, e-kitap ve dergi paylaşımı gibi binlerce kültürel etkinlik uluslararası sanat ortamına da erişiminin yolunu açtı. Dünyanın ilk sanal baskıresim bienali olan Uluslararası İstanbul Engravist Baskıresim Etkinlikleri de bu örneklerden biri. Sanatçının tasarımlarını çizme ve oyma yöntemiyle kalıba aktardıktan sonra, kalıba verilen boyayı kağıt veya benzeri yüzeylere transfer etme işlemine baskıresim deniyor. Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Lütfü Kaplanoğlu’nun kurmuş olduğu ve 2016’dan bu yana devam eden etkinliklere bu yıl 54 ülkeden 600 sanatçı ve 7 sanat galerisi katıldı. Eserler 14 Eylül’e kadar
sitesinden ücretsiz olarak görülebilir.

İMGELER İÇİNDE GEZİYORUM

Eserlerinin ilham kaynağı olarak Anadolu’yu işaret eden Lütfü Kaplanoğlu’nun gravür merakı, resim eğitimi ve sanat tarihine duyduğu ilgiyle birleşmiş. “Anadolu’nun katmanlar halindeki kültür envanterinin içinde kendimi aradım” diyen sanatçı şöyle devam ediyor: “Zaman zaman belgesel nitelikteki gravür çalışmalarımı gerçekleştirirken resimde özellikle kültürel kodlar üzerine gerçeklerimi aradım. Çalışmalarımı belleğimde yer etmiş imgelerin içinde gezerek, o anları yaşayarak betimlerim. Bu üretim biçimi hem heyecan hem de anı yaşama anlamında beni zinde tutan ve üretimi 24 saate yayarak, rem halindeki uykularıma kadar yansıyıp görsel boyutlara dönüşen bir sürece dönüşüyor.”

GÖRSEL DOKUYU OKUNUR KILIYOR


Ülkemizdeki baskıresimle olan tarihi macerasını da konuştuğumuz sanatçı şunları anlatıyor: “Anadolu’yu betimleyen ilk gravürler, Avrupalıların Osmanlı topraklarını adım adım gezerek yaptıklarıdır. Avrupalıların gravür betimlemeleri sayesinde Osmanlı topraklarındaki görsel dokuyu okuyabiliyoruz. Osmanlı’daki ilk gravür eğitimleri ise Sanayi i Nefise yani Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde kurulan taş baskı tekniği olarak kendini göstermiştir. 1937’de Güzel Sanatlar Akademisi’nde açılan gravür atölyesinde ilk Türk gravürcüler yetiştirilmiştir. Günümüzde 150’ye yakın sanat fakültesinde bu eğitim çeşitli tekniklerde verilmektedir. Bu eğitimleri alıp ulusal ya da uluslararası sanatçı olarak yurtdışı bienal ve çalıştaylara katılan sanatçılarımız bulunmaktadır. Hem üretim imkânları nedeniyle hem de sanatseverler için pentür resme nazaran ikinci planda kalan bu sanat dili ne yazık ki ülkemizde yeterince sergilenemiyor. Bu bağlamda ülkemize dünya çapında bir organizasyon kazandırmak ve olabildiğince çok kişiyi alana çekerek öğrenci, sanatçı, sanatçı adayı, akademisyen ve sanat alımlayıcısını aynı çatı altında buluşturmayı amaç edindim ve Uluslararası Engravist Baskıresim Etkinlikleri ortaya çıktı. Bu süreç içinde yaptığımız çalışmalar nedeniyle özellikle baskıresim çalışan sanatçılara alan açarak kendilerini daha iyi ifade etmelerine katkıda bulunduk. Umarım ilerleyen yıllarda da devamlılığı olan büyük etkinliklere devam ederiz ve sanatçılarımız uluslararası alanda daha fazla temsil alır.” Etkinlik dünyanın farklı bölgelerinden sanatçı ve akademisyenleri aynı çatı altında topladı.

İnsanlara oksijen oldu


Pandemi günlerindeki çevrimiçi etkinliklerin insanlara oksijen sağladığına değinen Doç. Dr. Lütfü Kaplanoğlu, etkinlik hakkında şunları söylüyor: “Jüri değerlendirmeleri sonucunda bienalde yer alacak sanatçılar belirlendi. Uluslararası nitelikteki sanat etkinlikleri, birbirine kapalı kutuplardaki ülkeleri, birbirinden habersiz bölgeleri ve insanları birbirine yaklaştırarak birbirleri hakkında bilinç oluşturmalarına olanak tanımaktadır. Bu bağlamda sanal ortamın gücü ile küresel boyutla buluşmanın kapsamını genişlemektedir. Uluslararası Engravist Sanal Baskıresim Bienali, yerel bir sahnede gerçekleştirilen ama evrensel düzeye taşınan bir sanat etkinliği olarak sanatçılara uluslararası platformda kendilerini sunma fırsatı vermektedir.”

#Lütfü Kaplanoğlu
#Sanat
#Resim
4 yıl önce