|

Adıvar ile Einstein’ın “izafiyet nazariyesi” muhabbeti

Adnan Adıvar, Princeton Üniversitesi’nin kuruluşunun 200. yılı kutlamaları kapsamında düzenlenen Yakın Doğu kültürünü ve toplumlarını inceleyecek uluslararası bir bilimsel toplantıya davet edildi. Bu ziyarette Adıvar, Nobel ödüllü ünlü fizikçi Albert Einstein ile tanışma fırsatını yakaladı.

Halil Solak
04:00 - 15/04/2023 Cumartesi
Güncelleme: 06:11 - 15/04/2023 Cumartesi
Yeni Şafak
Adnan Adıvar ve Halide Edip.
Adnan Adıvar ve Halide Edip.

Kader denilen şey garip olarak bir insanın ağzının burnunun şekline, sesine, yürüyüşünün tarzına, hatta bütün başka başka insanlarla münasebetine dahi nüfuz eder.

Halide Edip Adıvar

Adnan Adıvar deyince çoğu kişi hemen “Halide Edip’in eşi” dese de o Cumhuriyet döneminin ilk bilim tarihçisi. Osmanlı Türklerinde İlim ile Tarih Boyunca İlim ve Din adlı kitapları ve vefatına kadar yayın kurulu başkanlığını yürüttüğü İslâm Ansiklopedisi’ne katkılarıyla “Türk bilim tarihi çalışmalarının uluslararası düzeyde okunmasını sağlayan ilk Türk bilim tarihçisi” olarak da nitelendiriliyor.

Soyu Aziz Mahmud Hüdayî’ye kadar uzanan Adıvar ilmiye sınıfına mensup bir aileden geliyor. Tıbbiye’yi bitirdikten sonra eğitimine Almanya’da devam edip ünlü profesör Friedrich Kraus’un öğrencisi ve asistanı oldu. Meşrutiyet’ten sonra Türkiye’ye döndü. Tıp Fakültesi’nde ve Hilâliahmer’de görevler aldı. 1917’de ünlü romancı Halide Edip ile evlendi. Eşiyle birlikte Anadolu’ya geçerek Milli Mücadele’de aktif roller üstelendi.

LONDRA VE PARİS’TE GEÇEN BİR ÖMÜR

1925’te siyasi sebeplerden dolayı eşiyle birlikte Avrupa’ya gitti. Londra ve Paris’te kaldığı uzun yıllar boyunca kütüphanelerde bilim tarihi üzerine araştırmalar yaptı, ders ve konferanslara katıldı. Bu arada Avrupa’da yaşayan birçok ünlü şarkiyatçı ve bilim tarihçisiyle tanışıp dostluklar kurdu.

1939’da “Avrupa sürgünü”nü tamamlayarak Türkiye’ye döndü. Bir yandan bilimsel yayınlar yapıp bir yandan da gazete ve dergilerde deneme tadında yazılar kaleme aldı. 1946’da siyasete atıldı ve milletvekili seçilerek meclise girdi.

PRINCETON’DAN ONUR DOKTORASI

Bir yıl sonra Adnan Adıvar, Princeton Üniversitesi’nin kuruluşunun 200. yılı kutlamaları kapsamında düzenlenen Yakın Doğu kültürünü ve toplumlarını inceleyecek uluslararası bir bilimsel toplantıya davet edildi ve 25-27 Mart 1947’de yapılan “Near Eastern Culture and Society” toplantısına katılarak Türkiye’de İslam ve Batı düşüncesi arasındaki etkileşim üzerine bir konferans verdi. Toplantı sonrasında bir süre daha Princeton’da kalan Adıvar’a 3 Nisan 1947’de Princeton Üniversitesi tarafından insani bilimler dalında onur doktorası verildi.

Bu Amerika seyahatinde bir başka gelişme daha oldu: Adıvar Nobel ödüllü ünlü fizikçi Albert Einstein ile tanışma fırsatını yakaladı. Adıvar’a göre o “20. asrın ilim ve fikir âleminde en büyük sarsıntıyı yapmış”tı. Tarih Boyunca İlim ve Din kitabında yaptığı atıflarla Einstein’i yakından takip ettiğini biliyoruz.

Einstein o sırada çalışmalarını 1933’te taşındığı Princeton’daki Institute for Advanced Study’de (İleri Araştırmalar Enstitüsü) sürdürüyordu. Özel görelilik ve ünlü E = mc2 formülü çoğu fizikçi tarafından kabul görmüş, hatta 1945 yılında atom bombasının yapım hesaplamalarında kullanılmıştı.

‘İŞTE EINSTEIN BURADA OTURUR’

Adnan Adıvar, Princeton’ın çok sakin bir caddesinde, beyaz boyalı, ahşap, bahçeli evler arasında yürürken yanındaki dostu, “İşte Einstein burada oturur, yanındaki de bizim ev” deyince sevinçle sordu: “Onunla görüşüyor musunuz?” Adıvar’ın dostu, Einstein’ın iyi komşusuydu. Birkaç gün sonra Einstein’ın çay vakti kendisini beklediği haberini aldı. O andaki hislerini şöyle anlatıyor Adıvar:

“Sevindim mi, korktum mu bilemem. Fakat artık ne de olsa o küçük evin alçak ve dar kapısından girecek, o büyük adamın yüksek ve geniş alnı karşısına çıkacaktım. Bir mülakatçı gibi sualler hazırlamakta ne mana vardı? Onunla ne konuşacağımı ben de bilmiyordum.”

UZUN BEYAZ SAÇLI BİR BÜYÜK KAFA

Randevu saati geldiğinde Adıvar, “uzun beyaz saçlı bir büyük kafanın” karşısındaydı. Einstein’ın, kendisini hangi sıfatla ziyaret ettiği sorusuna “Sadece bir ilim talibi gibi” diyerek mütevazı bir cevap veren Adıvar, sözü ünlü izafiyet nazariyesinden, yani görelilik kuramından bahsederek açtı:

“İlk olarak izafiyet nazariyesinin avamileştirmeye asla gelmeyen bir nazariye olduğuna inandığımı sıkılarak söyledim. Beni bu vadide konuşmağa teşvik edecek sözlerle taltif edince sıkılganlığım geçti.”

Einsten İngilizce konuşunca belki anadiliyle, yani Almanca konuşmayı tercih eder diye Adıvar, onun da öğrenci olduğu Zurich’te bir müddet çalıştığını ve o zamanın meşhur öğrenci pansiyonu Phoenix’de kaldığını söyleyince gözleri parladı: “Phoenix, Phoenix, dedi. Sonra Berlin’de hocam Kraus’un tıpdan felsefeye geçtiğini, benim de onun gibi tıpdan ilim tarihine geçmeye çalıştığımı söyledim. Kraus’u çok değerli ve hür düşünen bir kafa olarak tanıyordu. Son zamanlarda kendisiyle çok temas ettiğini söyledi.”

BİR ALİMİN GÖZLERİ

Adıvar’ın izafiyet nazariyesinin avamileştirmeye asla gelmeyen bir nazariye olduğuna dair görüşü üzerine Einstein şunları söyledi:

“Haklısınız, bu yeni nazariyelerin (benim nazariyem demedi) anlaşılması güç olduğu gibi avamileştirilmesi de güçtür. Onları anlamak için evvelkileri iyice hazmettikten sonra daha yenilerine karşı bir açlık duymuş olmak lazımdır.”

Bu sözleri söylerken Einstein’ın gözlerinin, karşısındaki insanın yüreğine işleyen ve baktıkça insanı alan bir alimin gözleri olduğu söyleyen Adıvar bu cazibeden kurtulmak için bir müddet önüne baktı. Kendisini daha fazla rahatsız etmek istemediğini söylese de Einstein “Zarar yok, daha oturunuz” diye karşılık verdi.

GARİP BİR TESADÜF

Kısa bir bahisten sonra izin isteyerek kalktı.

Tam ayrılırken Einstein’ın şu cümleyle veda ettiğini söylüyor Adıvar:

“Çıkarken Einstein ikimizin de hal ve şanına bakarak ‘Allah’a ısmarladık, ya bu, yahut öteki dünyada tekrar görüşürüz’ dedi.”

Bu seyahatinden sonra Adıvar bir daha Amerika’ya gitmedi. Einstein ile de görüşmedi. Ancak şu garip tesadüfe bakın: Hem Einstein hem Adıvar 1955 yılında hayata veda etti.

#Adnan Adıvar
#Albert Einstein
#Halide Edip Adıvar
#Kitap
#İzafiyet
1 yıl önce