AK Parti’nin seçmen kitlesinde kadınlar ağırlıkta. Son 21 yılda uygulanan kadın ve aile politikaları özellikle Anadolu’da sandıkta da karşılık buldu. Aynı zamanda mecliste kadınların sesi yine AK Partili kadınlar oldu. 1934 yılında Atatürk döneminde kazanılan seçme ve seçilme hakkını kadınlar elde etse de mecliste 1935 yılından 2002 yılına kadar kadının Meclis’te temsil oranı yüzde 4’ü aşamadı. Aynı zamanda başörtülü kadının Meclis’e girmesi 2013 yılında mümkün oldu. Son seçimlerle Meclis’teki kadın sayısı yüzde 17 oranından yüzde 20’ye taşındı. Seçime Anadolu’nun dört bir yanında sahada çalışmalarını sürdüren ve bugün Meclis’te Anadolu’daki kadının sesi olacak çiçeği burnunda milletvekili kadınların kapısını çaldık. Hem sahada Anadolu kadınının beklentilerini konuştuk hem de mecliste bu kadınlar için neler yapacaklarını sorduk.
KADIN DEĞİŞİRSE TOPLUM DEĞİŞİR
AK Parti 21 yıllık iktidarında kadını merkeze alarak çalışmalarını sürdürdü. “Bir kadın değişirse bir aile, bir aile değişirse toplum değişir” anlayışından yola çıkarak sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi açıdan dezavantajlı durumda olan kadına yatırım yapıldı ve onun sesini duyurmaya gayret etti. Kız çocuklarının okuma oranlarını yüzde 36’lardan yüzde 96’lara taşıyan iktidar aynı zamanda kadının sadece Meclis’te değil iş dünyasında da istihdamını artırmak için çalışmalar yaptı. Her ilde kurulan kadın kooperatifleriyle çiftçi kadınların kendi ürettikleri ürünleri doğrudan müşteriye ulaştırmaları sağlandı. İş kurmak isteyen kadınlara sağlanan kredilerle bu kadınların iş dünyasına adım atması sağlandı. Engelli çocuğu olan ailelere maddi ve manevi destekler verildi. Ev hanımlarına emekli olmanın kapısı açıldı.
Ayrıca kadının haklarını korumak, kadına yönelik şiddetin önüne geçmek adına yasal düzenlemeler yapıldı. Bütün bunların yanında binlerce gencin okuma ve çalışma hakkının önündeki en büyük engel olan başörtüsü yasağı kaldırıldı ve kadınlar arasındaki eşitlik de sağlanmış oldu. Şimdi sözü beş farklı bölgeden meclise giren dört kadın milletvekiline bırakalım.
Sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışacağız
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Sivas Milletvekili Rukiye Toy, Türkiye’nin yüzölçümü açısından en büyük ikinci ili olan Sivas’ın ilçeleri ve köylerine yaptığı ziyaretlerde kadınların genel anlamda ülkenin yönetiminden, dış politikada, savunma sanayindeki gelişmelerden duydukları memnuniyeti ifade ettiklerini söylüyor. Eskiyi ve yeniyi mukayese ettikleri zaman değişim ve gelişimin ne denli büyük olduğunu dile getirdiklerini söyleyen Toy, köy ziyaretlerinden birinde bir annenin söylediği ifadeyi şu sözlerle aktarıyor: “’Biz hizmeti AK Parti döneminde gördük, istemeyi AK Parti döneminde öğrendik’ dedi. Daha önceleri hizmet anlamında bir beklenti olmadığı için insanımızın da öncelikleri farklıydı. Bunu değiştiren Sayın Cumhurbaşkanımız oldu. Bu dönemde ülkemiz büyük bir refah ve gelişim sağladı. İnsanımız da bunu yakından görüyor, biliyor. Sosyal medyadaki algıdan, manipülasyondan çok farklı atıyor sahanın nabzı. Aslında bu annemizin söylediği tüm bu süreci özetler nitelikteydi.”
Özellikle Anadolu’da kadın ve aileye yönelik çalışmaları destekleyeceğini söyleyen Toy, “Fırsat eşitliğinin sağlanması, girişimciliğin ve istihdamın artırılması esasına dayanan projelerimizi hayata geçireceğiz. Ortak akıl ve istişare ekseninde kadın sivil toplum kuruluşlarımızla iş birliği, güç birliği yaparak ortak hedeflere birlikte yürüyeceğiz. Bölgesel sorunların tespitini doğru yaparak çözüm yollarını ve eylem planlarını birlikte oluşturacak, birlikte hayata geçireceğiz” diyor.
Ev hanımları emekli olmak istiyor
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Aile ve Sosyal Politikalar eski Bakanı Prof. Dr. Ayşen Gürcan, Eskişehir Milletvekili. Akademisyen olan Gürcan, ayrıca Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ilk başörtülü kadın bakanı. “Kadınlarımıza yönelik gerçekleştirdiğimiz sayısız projelerle eğitimden sağlığa, istihdamdan girişimciliğe kadar her alanda kadınlarımızın haklarını korumayı, onlara pozitif ayrımcılık yapmayı ilke edindik” diyen Gürcan, Eskişehir’deki kadınların özellikle girişimcilik destekleri ve kırsal kalkınma hibeleri gibi programların önemli bir bölümünü kullandıklarını ve sevdiklerini söylüyor. Gürcan, “Kadınlar tarafından en çok talep edilen konulardan birinin de benim dönemimde alt yapı çalışmalarını başlattığımız, ev hanımlarının emekliliğine destekle ilgili projemiz. Yeni dönemde hayata geçecek inşallah” diyor ve ekliyor: “Türkiye Yüzyılı’nda her alanda kadınlarımızı koruyan, destekleyen projelerimiz artarak devam edecek. Eskişehir genç nüfusa ve üç üniversiteye sahip bir öğrenci şehri. Anadolu Üniversitesi benim mezun olduğum ve akademisyen olarak görev yaptığım üniversite. Bir eğitimci olarak, Eskişehir’in yalnızca Türkiye’de değil, dünyada imrenilen bir ilim pınarı olmasını hayal ediyorum. Biliyorum ki şehrimizin, üniversitelerimizin bu potansiyeli var. Bu cevheri harekete geçireceğiz. Projelerimiz hazır.”
Evdeki kadınların hayatı değişti
Şanlıurfalıların “Cevahir Ablası” olarak tanınan Şanlıurfa Milletvekili Cevahir Asuman Yazmacı, Şanlıurfa’nın ilk kadın girişimcisi. 30 yılı aşkın bir süredir ticari hayatın içinde olan Yazmacı, ticari faaliyetleri yürütürken bir taraftan da sosyal hayatın güçlenmesine yönelik çalışmalar yürüterek aktif olarak sahalarda. Yazmacı ise AK Parti’nin 21 yılı aşkın bir sürede kadınların sosyal, kültürel, ekonomik ve politik hayata katılımını destekleyen devrim niteliğinde çalışmalar yaptığını vurguluyor ve kadınların bunun farkında olduğunu dile getiriyor. Yazmacı da Şanlıurfa’da kadınları en çok memnun eden konuların başında başörtüsü sorunun çözülmesinin geldiğini söylüyor ve ekliyor: “Evde bakım destekleri, eğitim yardımları, eşi vefat etmiş kadınlara yapılan destekler gibi kadının hayatını iyileştiren, yaşam kalitesini artıran pek çok çalışmaya imza atıldı 21 yıllık dönemde ve kadınlar bunun farkında ve oldukça memnun.”
Yazmacı, temel ihtiyaçları karşılanan kadınların beklentilerinin arttığını ifade ediyor ve kadın istihdamını artırmaya yönelik çalışmaların kadınların öncelikleri arasında yer aldığını dile getiriyor. Kadınların gelir getirici faaliyetlerle desteklenmesinin, geçim kaynaklarının çeşitlendirilmesinin oldukça önemli olduğunun altını çizen Yamacı, “Kendi işlerini kurmaları ve mevcut işlerini geliştirilmeleri konusunda yenilikçi destek mekanizmalarına ihtiyaç var. Dijital bir çağda yaşıyoruz, değişim ve dönüşüm süreçleri baş döndürücü bir hızla devam ediyor. Üretici kadınlar, fiziki pazarlarda geleneksel yöntemlerle, yerel düzeyde satış yapmaya çalışırken, şimdi dijital olanakları kullanıp yurt içi ve yurt dışı pazara erişmeye çalışıyorlar ve bunun için ciddi bir talep olduğunu görüyorum. Nitelikli üretim, markalaşma, katma değeri yüksek işler yapma çabası var” diyor ve sözlerini şu şekilde sürdürüyor: “Anadolu kadını kadim bilgi ve yenilikçi yaklaşımı harmanlayacak bilgeliğe sahip. Ben de bu kurgu üzerinden kadınlarla birlikte, kadınlarla planlayarak, kadınlar için çalışmayı, kadınların sesi olmayı hedef edindim.”
Pozitif ayrımcılık kadınları mutlu ediyor
AK Parti Kastamonu Milletvekili Avukat Fatma Serap Ekmekçi, Kastamonu Barosu adına sivil toplum kuruluşları ile birlikte kadın ve çocuk konulu proje çalışmalarında bulunmuş ve İçişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen kadına şiddetin önlenmesi ve aile hukuku projelerinde yer almış. Ekmekçi, sahada çalışırken kadınların AK Parti’nin 21 yıllık iktidarlığında en çok kadınlara toplumsal hayatın her alanında pozitif ayrımcılık uygulamasının mutlu ettiğini söylüyor. “AK Parti, kadınlara hayatın her alanında emek ve irade ortaya koymaları halinde toplumsal alanın tüm kapılarının açık olduğunu gösterdi ve kadınlara öz güven ile iddia aşıladı” diyen Ekmekçi, “Bana kalırsa kadınlar partimizin 21 yıllık çalışmalarından en çok bunu seviyorlar. Her kadın çalışması halinde her işin, her makamın, her mevkiinin üstesinden gelebilir” ifadelerini kullanıyor.
Kastamonu’nun çok partili sistemde ilk kadın vekili olduğunu söyleyen Ekmekçi, bu durumun Kastamonu’daki tüm kadınlarda büyük motivasyon sağladığını dile getiriyor ve ekliyor: “Hayatın her alanından kadın haklarının korunması ve daha da geliştirilmesine yönelik bir beklenti söz konusu. Kastamonu’da her kadının ekonomik ve sosyal alandaki beklentilerini karşılamak için elimden gelen çabayı göstereceğim.”
Depremzede aileler öncelikle evlerini istiyor
İki büyük depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ın milletvekili ve AK Parti Genel Merkez Sosyal Politikalar Başkan Yardımcısı Dr. Tuba Köksal, sahada çalışırken kadınların AK Parti’nin 21 yıllık iktidarlığında en çok inanç özgürlüğü ve kadınların çalışma hayatına katılmasından ve sorunların çözülmüş olmasından memnuniyet duyduğunu söylüyor. Köksal ayrıca deprem bölgesinden AK Parti’nin fazla oy almasına gelen tepkilere depremzedelerin çok alındığını belirtiyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Deprem bölgesinde AK Parti’nin fazla oy çıkmasından dolayı vatandaşlar gelen tepkilere çok alınmış vaziyetteler. Bu konuyla ilgili neler yapılabilir diye bize soruyorlar. Kadınlardan çok büyük tepki gördük. Gerçekten kendi emekleriyle o kadınlar zor şartlarda pek çok imkansızlıklar içerisinde bir şeyler yapmaya çalıştılar. Her gittiğimiz yerde devlet bize yeter, devlet getirdi, devlet yardım etti diyorlar. Tabii ev olmadığı için zor bir şart oluyor. Depremzede aileler öncelikle evlerini istiyor. Bizim de en önceliğimiz onlara evlerini teslim edebilmek.”
Köksal, kadınların AK Parti’den şimdiki beklentilerini ve yapacaklarını ise şu şekilde sıralıyor: “Girişimci kadınlara yönelik KOSGEB destekleri ve kamu bankalarının desteklerini biliyoruz ama bizim sahada karşılaştıklarımızdan yola çıkarak özellikle bu destekleri kırsala da yaygınlaştırmamız gerekiyor. Var ama yeterli sayıda değil. Kahramanmaraş özelinde söylersem çok fazla kadının el ürünü var ama bunlar herhangi bir şekilde duyurulmamış, markalaşmamış. Yapmak istediklerimden bir tanesi de bu. Çünkü, başka bölgede yapılmayan peynirimiz var, adı başka bir il ile özdeşleşmiş ama Kahramanmaraş’tan çıkan bir peynirimiz var. Bunlar bir pazar imkanı özelinde yapılabilir çünkü kadınlarımız bu konuda çok maharetli. Çağlayancerit halılarımız var. Kadınların el emeği çok kıymetli. Ama bunlar anca hem kırsal kalkınmayla hem de kooperatifler aracılığıyla bizim yaygınlaştırabileceğimiz, kadınlarında o emeklerinin karşılığını alabileceği şekilde organize edilebilir. Talep de çok bu yönde.”
