|

Aşı stratejik çalışmadır

İlaç üretiminde dünyanın önemli ülkelerinden biri olan Türkiye bu alanda dünyada 17 ve Avrupa’ da ise 6. sırada yer alıyor. Fakat aşı üretimi için Türkiye henüz olması gereken seviyede değil. Günümüzde aktif olarak Türkiye’de aşı üretimi olmasa da Milli aşı üretme çalışmaları Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, ilaç firmaları ve Tübitak’ın çalışmaları ile ivme kazandı. Milli aşı 4 yıl sonra üretilmiş olacak.

Yeni Şafak ve
04:00 - 10/11/2015 Salı
Güncelleme: 05:07 - 10/11/2015 Salı
Yeni Şafak

Bir ülkenin kendi kendine yetebilmesi açısından her alanda olduğu gibi sağlıkta da yerel üretim önemli yer tutuyor. Bu alanda 1998 yılında Türkiye'de tamamen duran aşı üretimi çalışmaları, son birkaç yıldır hız kazanmış durumda. Tabloya baktığımızda aşı üretimi konusunda şu anda Türkiye yüzde yüz dışa bağımlıyken, gelişmiş ülkelerin kendi aşısını kendi ürettiği görülüyor. Ama Türkiye'de bu konuda hamlelerini yapıyor. 2014 yılında Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun milli aşının önemine ilişkin, "aşı geliştirme ve genetik ile ilgili çalışmalar bizim için stratejik çalışmalardır. Hem insanidir, sağlıkla ilgilidir. Ama aynı zamanda stratejiktir" sözleri konuya verilen önemi anlatıyor. Biz de konuyu İlaç Üreticisi Dr. Orhan Mutlu Topal ile tekrar gündeme taşıdık. Yerli aşı üretiminde “Neredeyiz? Nereye gidiyoruz?"u konuştuk.



Önce difteri ve tetanoz


Difteri ve tetanoz aşısı üretimi için Sağlık Bakanlığı'nın ilk 7 yıl için ihalesini tamamladığını söyleyen Dr. Mutlu Topal, “ Bu şartlarda 2019 yılında Türkiye'nin ilk milli aşısı üretilecek" diyor ve sonrasında da yerli Hepatit aşıları üretimine başlanacağını belirtiyor. Bir ülkenin birçok alanda olduğu gibi sağlık alanında da hem insan gücü hem de teknoloji ile kendi kendine yetebilmesi önem taşıyor.Bu konuda teknolojinin de önemine dikkat çeken Dr. Mutlu Topal, “aşı üretimi için gerekli teknolojiyi batı dünyası Türkiye'ye transfer etmek istemeyebiliyor. Bu da yerel aşı üretimi konusunda bizi zora sokuyor. Bu durumda da öncelikle teknolojisine ulaşılabilecek aşıların üretilmesi öncelik taşıyor. Teknolojiye ulaşma yerli aşı üretiminin önünde bir engel olarak dururken, aşıyı tedarik ettiğimiz ülkelerle sıkıntı yaşandığında hayati önem taşıyan aşılara erişmek mümkün olmuyor" diyerek konuya dikkat çekiyor ve şu örneği veriyor:



“Biz bunu Irak savaşında yaşamıştık. O dönemde Türkiye'ye aşılar Hindistan'dan geliyordu ve bu savaş sürecinde aşı tedariği kesintiye uğramıştı."



Yerli morfin üretimi tamamlandı


Morfinin ham maddesi bizim ülkemizde yoğun olarak üretilen haşhaş. Ama haşhaş üretimi Türkiye'de yoğun olarak yapılsa da morfin üretilemediğine dikkat çeken Dr, Mutlu Topal günümüzdeki durumuysa şöyle açıklıyor:



“Bir ilaç firması ile Hacettepe Üniversitesi morfin üretimi konusunda çalıştı ve morfin üretimi tamamlandı. Yerli morfin üretimi ödeme listesine de girdi. Şimdi de sahaya inme sırası geldi. Yakında da vatandaşa ulaşılabilecek duruma gelmiş olacağız."



Küba ve Erciyes Üniversitesi işbirliği halinde


Sağlık sistemi ve halkın sağlığa erişimi noktasında dünyaya örnek olan Küba, ve Erciyes Üniversitesi bu kapsamda bir işbirliğine girdi ve ciddi bir yatırım yapıldı. Dr. Orhan Mutlu Topal, “ Hepatit C ve Kırım Kongo Kanamalı aşısının Türkiye'de üretilmesi konusunda çalışmaların ilerleyen yıllarda sonuçlanacağını" dile getirdi .



Tübitak da destekliyor


Yerli aşı üretimi yapılan strateji çalışmarından birini de kuduz aşısı oluşturuyor. Bu konuda Tübitak'ın açtığı bir projeden de bahseden Dr. Mutlu Topal, "Tübitak yerli kuduz aşısını teşvik ediyor ve bununla ilgili başvuruları da değerlendirdi" diyor.



Aşılama takvimi dünyaya örnek


Aşının Türkiye için Milli bir strateji olarak görüldüğünü belirtmiştik. Tabii yerli aşı üretimi konusunda çalışmalar devam ederken Türkiye zorunlu aşı takviminin başarı ile uygulandığı dünyada örnek ülkeler arasında gösterildiğini de söylemek gerekiyor. Türkiye'nin aşı tedariği ve aşı saklanması ve lojistiğinde çok etkin ve güvenilir bir konumda olduğunu dile getiren Dr. Mutlu Topal, "Geçmişe bakıldığında doktorundan, ebesine ve hemşiresine kadar insan ayağı ile gidilemeyen bölgelere sırtında aşı taşıyan insan gücümüz olduğuna" dikkat çekiyor. Bu durum zaten aşının taşıdığı hayati öneme sağlık çalışanlarının duyarlılığını yansıtması açısından önemli.



Rehavete kapılmayın


Zorunlu aşı takvimine yüzde 97'lierin üzerinde uyulan ülkemizde ve bazı ülkelerde bu zorunluluğa karşı olarak zaman zaman rehavete kapılabildiğine dikkat çeken Dr. Mutlu Topal şunlara da dikkat çekiyor:



“Bazı hastalıklar devam etmeyince aşılamaya ne gerek var? diye bazı ülkeler rehavete kapılabiliyor. Örneğin Fransa'da kızamık oranları düşünce aşılama oranları da düşmüştü. Düşer düşmez de Fransa'da kızamık oranları artmıştı. Bu durum sonucu, Fransa'dan Türkiye'ye gelen Türk vatandaşları,Türkiye'de de kızamık oranlarının artmasına neden olmuştu. Bu örnek tüm ülkelerin zorunlu aşı takvimine hastalık görülmediği zamanlarda da uyması açısından örnek teşkil ediyor.”






#Yerli aşı üretimi
#morfin
#haş haş
8 yıl önce