|

Bağışıklıkları şaşırdı

Çocuklarımızın eğitimli olmasını beklerken, bir yandan spor yapmasını, bir yandan da aile bütçesine katkıda bulunması gibi çabalar da bekleyebiliyoruz. Fakat bu durumun hem çocuğun kapasitesini aşmaması, hem de çocuğun biyolojik düzenini aksatmaması önemli. Peki bu hedeflere giderken çocuğun bedenini ne kadar iyi okuyoruz?

Yeni Şafak ve
04:00 - 1/12/2015 Salı
Güncelleme: 03:46 - 1/12/2015 Salı
Yeni Şafak

Çocuklar hem erişkinler gibi günlük yaşamlarında işlevlerini sürdürmek, beden ve ruh sağlıklarını tehdit eden etkenlerden korunmak ve erişkinden farklı olarak sürekli büyümek ve gelişmek durumunda olan varlıklardır. Bu oluşumun gerekliliğini sağlamak ise yetişkinlere aittir. Bu kapsamda, çocuk sağlığı açısından önem verilen bazı tutumları Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı


Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu'ndan öğrendik.



Gizli sorun kabızlık


Okul çocuklarının çoğu sabah evden çıkma saatine yakın uyanıyor. Ya da hiç kahvaltı etmeden evden çıkıyor ya da hızla atıştırıyor. Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu, “o koşuşturmaca içinde çocuğun tuvalete gitmeye zamanı olmadığı için birçok çocuğun gizli sorunu kabızlık. Bu da öyle hafife alınacak bir sorun değil, altından okul korkusu, şişmanlık, cerrahi sorunlar ve çeşitli hastalıklar çıkabiliyor” diyor.



Kozmetik de kullanılıyor


Çocuklarımız için istemeden yaptığımız hatalardan biri de kozmetik kullanımı. Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu şunlara dikkat çekiyor: “Bakım amaçlı bebe yağı, bebe şampuanı diye kakalanan lüzumsuz ürünler, kolaylık uğruna ıslak mendiller ya da işgüzarlık yaparak parfüm, krem ve jöle gibi hiç olmaması gereken maddeler kullanılıyor. Tabii kimyasal maddeler giysi, aksesuar, oyuncak, hatta zorunlu, çanta-defter ve kalem gibi eğitim araçlarında bile bunlar var. Aşırısından sakınalım."



Aşırı hijyenik olmayın


Yine reklamlar, yine yanlış yönlendirilen aileler diyerek aşırı hijyene vurgu yapan Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu, “Bebeğinizin hassas bünyesini mikroplardan koruyun. Yani bebeğinizi bol bol çamaşır suyu, deterjan ve dezenfektanla zehirleyin” olarak ürünlerin etkilerinin aslında doğru okunması gerektiğine dikkat çekiyor ve devam ediyor: “Alerjik astım ve benzeri bir çok 'bağışıklık şaşırması'nın nedeni aşırı hijyen. Hem de kimyasal etkiyi hesaba katmaksızın. Yani zehir etkisi zaten var ama mikroorganizmaların aşırı azalması başlı başına ayrı bir zarar.”



Ateşi aşırı düşürmeyin!


Ateş fobisi nedeniyle çocuğa hasta olur olmaz hemen ateş düşürücü verildiğine de dikkat çeken Prof. Dr. Arslanoğlu, “oysa ateş doğal bağışıklığın en önemli silahlarındadır. Çocuk bünyesinin başa çıkmakta zorlanacağı 39-40'ın üzerinde ateş olmadıkça, ateş düşürücüler tamamen gereksiz olduğu gibi, verilse bile ateşi hızlı ve fazla düşürmeyecek şekilde kullanılmalıdır” diyor.



Bunları yapmayın


*Alışveriş merkezlerinde hafta sonu tatili geçirilmesi.


*Televizyon karşısında, üstelik geç vakitlere kadar akşam oturmaları. Şişman çocuğun spor yapsın diye gönlü olmayan bir branşta kursa yazdırılması.


*Çocuklara karşı toplumsal suçumuz: “Betonlaşma”







#Bağışıklık
#İlknur Arslanoğlu
#Çocuk Sağlığı
8 yıl önce