İstanbul’un fethi sonrasında Avrupa’daki kararlı ilerleyişini devam ettirmek isteyen Fatih Sultan Mehmet’in akıncılarının hikayesi beyazperdede. ‘Türkler Geliyor - Adaletin Kılıcı’, Osmanlı Akıncıları’nın Sırp Kralı ile mücadelesini anlatıyor. Senaryo ve yapım tasarımında Mehmet Bozdağ’ın bulunduğu filmin Riva’da kurulan platosunda Diriliş, Kuruluş, Kutül Amare gibi birçok dizi çekildi. “Bir şeyi hayal edip yazmanız, insanları toplamanız yetmiyor. Bilgi birikimi, maddi ve teknolojik imkânların yeterli olması gerekir” diyen Bozdağ, şöyle devam ediyor: “Osmanlı Devleti, 1351’de Rumeli’ye geçti. Balkanlar’da uzun asırlar boyunca kaldı. Biz de o ilk fütuhat dönemini anlatıyoruz. Osmanlı o coğrafyada nasıl kaldı, nasıl fetihler yaptı onun peşindeyiz. Türkler Geliyor aslında bir savaş filmi değil. Bir dönemin ruhunu anlatan bir film. Bir avuç Osmanlı Akıncısı casusluk faaliyeti yürütüyor, ordu gelmeden düşmanı yıpratıyor, psikolojik propaganda yapıyor, kolonizatör Türk dervişleri vasıtasıyla bölgenin bilgilerini topluyorlar. Bugünkü özel kuvvetler gibi. İlk dönem akıncılarımızın fetih politikasını gösteriyoruz. Senaryoyu yazarken Ömer Seyfettin’in kahramanlık hikayelerinden çok etkilendim. Ayrıca Peçevi, Naima, Uzunçarşılı, Halil İnalcık hoca… Hepsinden de faydalandım.”***
Dönemin şartlarını yaşatmak için oyuncularla kamp yapıldığına dikkat çeken Bozdağ, şunları anlatıyor: “Filmin hazırlığına çok önem verdik. Hikayenin gerçekliğine katkı sağlamak için elimizden geleni yaptık. Atlarla oyuncuları kaynaştırmak için kamplar yaptık. Oyuncular akıncı gibi çalıştılar. Role hazırlanmak için iki gün dağda kaldılar. Yemekleri, at binmeleri, saz çalmaları, şiir okumalarıyla o dönemin ruh dünyasını oluşturmaya çalıştık. Bol bol şiir ezberlediler. Kuş eğitimi için bile uzun mesailer harcandı. At olduğu zaman kuş gelmek istemiyordu en başta ama sonradan eğitildi ve dört nala giden akıncının koluna kondu. Kuşa bir baktık başrolde gibi oldu.”
Tarihi filmler hata yapmaya çok müsaittir. Game of Thrones’un bir sahnesinde beyaz kahve bardağı görünürken Kuruluş Osman’da Burak Özçivit’in cebinde telefon kalmıştı. İlginin sağlanması için inandırıcılık da gerekiyor. Son yıllarda yapılan Fatih dizisi başarısız olurken başka tarihi yapımların başarılı olması yapımcılar için dikkat edilecek noktaları belirliyor. Kostümlerden mekanlara dönem filmi çekmenin sürekli bir eğitim gerektirdiğini vurgulayan Bozdağ, “Projelerimiz platomuzda çekiliyor ancak arada yüzyıl farkları var. Onlara dikkat ediyoruz. Günümüze geldikçe iş zorlaşıyor. İnsanlar da tabi hata arıyor. Bazen haklılar, unutulan detaylar oluyor. Ancak bazen de yanlış kanıda bulunuyorlar. Dönem filmi çekmek kolay değil. Mesela esir arabası yapacaksın, yürüteceksin, atın eyerlerini ayarlayacaksın, adamı kestiniz kellesi düştü, kellenin orijinalini yapacaksınız, inandırıcı kan olacak… Bunu iyi yapan sanat yönetmeni, kurgucu, kostümcü arkadaşlara da ödül verilmeli. Bu filmde, tarihsel alanda daha güçlüydük. Oyuncu, yönetmen, ekip eğitildi. Hoşumuza gitmeyen yerleri yeniden çektik. Müzik, kurgu, inandırıcılık derken iyi hazırlandık.
Sinemanın çöküş döneminde olduğuna değinen Mehmet Bozdağ, şöyle konuşuyor: “Seyirci sinemaya küsmüş durumda. Sinemayla arasında bir güven sorunu var. Netflix’e muhtaç olmamız kadar hüzünlü bir şey olamaz. Türkiye’nin en başarılı olduğu sektör diziler. Haftalık dizilerimiz, youtube’dan milyon defa izleniyor. Oyuncularımız Latin Amerika’da, Karayipler’de rüzgar estiriyor. Gelinen noktada kendi kablolu televizyonumuzu kurabilseydik bambaşka olurdu. Bir yandan da genç kuşak, zaman meselesini çözdü. Dizi sürelerini biz uzun tutuyoruz, Netflix’te daha kısa. Ücret konusu da sıkıntılı. Piyasa iyi durumda değil, dengeler bozulmuş durumda. Ancak biz, doğru hazırlıklar yapıldığında, duygu geçişi başarılı olursa işin başarılı olacağını deneyimledik. Umarım bunu sinemada da başarıp değişimi başlatacağız.”
Asrı Saadet filmi geliyor
Tarihi ve biyografik yapımların artışını değerlendiren Mehmet Bozdağ, “Tarih okudum, bu alanda projeler gerçekleştiriyorum. Her millete nasip olmayan bir tarihimiz var. Oğuz Kağan, Barbaros, Malazgirt projelerini hayal ediyorum. Anlatmak istediğim hikayeler var. Neyi anlattığın kadar nasıl anlattığınız da önemlidir. Örneğin Malazgirt’i anlatmak için Bizans’ın sarayını göstermeniz, atları eğitip savaş meydanına dizmeniz gerekiyor. Bu nedenle Malazgirt için büyük hazırlık yapıyoruz son 3-4 yıldır. Şimdilerde Türk-Özbek ortak yapımı bir projenin hazırlıklarını tamamlamak üzereyiz. Celaleddin Harezmşah’ı anlatacağız. Yepyeni bir projede de Asrı Saadet döneminden Musab bin Umeyr’in hikayesini anlatacağız. Hz. Peygamber ilk tebliğci olarak onu gönderiyor. Farklı bir hazırlık gerekiyor, bilinçli bir şekilde hareket ediyoruz. Dönemin inandırıcılığını yansıtacak bir mekanda çekeceğiz” diyor.
40 ülkede gösterilecek
- Yapım ve senaryoda Mehmet Bozdağ’ın imzasının bulunduğu “Türkler Geliyor: Adaletin Kılıcı”nın yönetmen koltuğunda Kamil Aydın oturuyor. Emre Kıvılcım ve Levent Özdilek’in başrollerini yaplaştığı yapımda Ece Çeşmioğlu, Ebru Özkan, Ogün Kaptanoğlu, Cemal Hünal, Sezgin Erdemir, Funda İlhan, Atilla Güzel, Tolga Akkaya ile Selda Alkor ve Serdar Gökhan rol alıyor. Akıncıların hikayesinin 5 film sürmesi planlanıyor. 50 bin metrekare alana inşa edilen sette 15’inci yüzyıl mekânları ve hayat şartları uzmanların denetiminde yeniden kuruldu. Oyuncular emekli subaylardan intikal ve askeri eğitim, sufi dervişler ve akademisyenlerden sosyal yaşantı eğitimi aldılar. Dövüş koreografileri ise ‘Cengiz Han’, ‘47 Ronin’, ‘Conan’, ‘Cehennem Melekleri 2’de görev almış Nomad adlı ekibe emanetti. Film, Türkiye ile birlikte Amerika, Kanada, Şili, Meksika, Avustralya, Japonya, Güney Kore, İngiltere, Almanya, Fransa, Hollanda, İtalya, Rusya, Güney Afrika, Hindistan, Endonezya, Malezya, Katar, Şili, Azerbaycan, Kazakistan gibi 40 farklı ülkede gösterime girecek.
