Tasarım fuarında, beş gün (bugün son gün) boyunca dünyanın en ünlü tasarımcılarından Roberto Lazzeroni, Jeff Miller, Tomita Kazuhiko, Luca Nichetto, Hans De Pelsmacker, Mikko Laakkonen gibi bir çok ismin tasarımları sergilendi. Çarpıcı, sofistike, hayal gücüne hitap eden tasarımların dışında Türkiye'den ise Aziz Sarıyer, Arif Özden, Atilla Kuzu'nun aralarında bulunduğu bir çok önemli Türk tasarımcı yer aldı. Metropol hayatının hengamesine fazlaca kapıldıysanız, artık işi, aşı, ekonomik krizi ve diğer hayatınızdaki tüm krizleri bir kenara bırakıp, nefes almak istiyorsanız tasarım fuarı tam size göre demektir. Çünkü fuarın kapısından adımınızı attığınızda sizi yapay olsa da gerçeğin birebir simülasyonu niteliğinde bir orman karşılıyor. Bunun sebebi fuarın bu yıl ki temasının 'Doğa' olması. İlk kez bir fuar için ormana dönüştürülen 5000 m2 alan, çimen kokusu, kuş cıvıltıları tamamen doğal maddelerden yapılmış banklar ve bölmelerle bir çiftliği anımsatıyor. Öyleki beynin rutin tozunu silerek başka bir dünya giriyorsunuz. Fuarın tamamını gezerken her bölümde yeni ve farklı şeyler görmek zevkinizi, ufkunuzu geliştirip bununla birlikte stres atmanızı da sağlıyor.
Fuar bu yıl bir çok tasarımcının yanı sıra mobil iletişim devi Nokia'nın tasarım direktörü Eero Miettinen'i de ağırladı. Dünyada yaklaşık 1 milyar kullanıcısı bulunan Nokia'yı bu kadar iyi yapanın ne olduğunu öğrenelim istedik.
Nokia ismi Finlandiya'nın merkezi bir yer olan Helsinki'nin 200 km kuzeyinde bir yer. Bu kasabanın ortasından güçlü akan bir nehir geçiyor. Tasarımcılar bu nehirden ilham alarak gücü temsil eden Nokia'yı düşünmüşler. Her kesimden alıcısı bulunan Nokia'yı kitlesel bir hedefi var mı? Eero'nun bu soruya cevabı oldukça evrensel; "Bir kitle ayrımı yapmıyoruz. Herkese hitap ediyoruz çünkü zaten slogandan da anlaşılacağı gibi 'Connetting People'. Sloganın üzerinde çok çalıştık fakat en everensel tanımın bu olduğuna karar verdik. Günümüzde artık bütün insanları birbirine bağlamak değil, meslekleri de birbirine bağlıyoruz" Peki Nokia kullanıcıları için önemli olan ne? Dayanıklılık mı yoksa tasarım mı? Aslında bu sorunun cevabı oldukça değişken kimi tasarım derken kimileri ise dayanıklılık diyor. Ama tasarım direktörü şöyle diyor; " İkisi de, hem dayanıklılığı hem de tasarımı. Ama bütün bunların yanında Nokia'nın marka olması için çok tutarlı davranıyoruz ve üzerinde çok çalışıyoruz. İnsanlar birbirlerine bir ürünü tasarım için tavsiye etseler bile sağlam değilse tercih edilmez".
Peki ya bir milyar kullanıcısı bulunan iddiayı elden bırakmayan Nokia'nın beğenilmeyen tasarımları var mı? Bu konuda ser verip sır vermeyen Eero: "Tabiki başarılarının yanında başarısızlık da var ama bu durumu tersine çevirebilen bir firmayız. Bazı ürünlere alıcı henüz hazır olmamış olabiliyor. Her yıl Nokia 50 yeni ürün çıkarıyor. Yılda ortalama pazarda 300 civarı ürün var ve bunların arasında çok başarı sağlamamış ürünler de var. Fakat bunu olumluya çevirmek görevimiz".
Rekabet piyasadaki telefonların tasarımlarını birbirine benzer yapmaya başladı. Çok tutulan bir ürünü rakip firmada farklı bir ad altında görebiliyorsunuz. Ama güvenilir bir marka olmayı hedefleyen Nokia için durum şöyle;" Başka bir firmanın ürünü tutulduğunda siz de ona benzer bir ürün yapıyorsunuz. Burada önemli olan, ne kadar çabuk reaksiyon verdiğinizdir. Tabiki her firma ilkin kendisine ait olmasını ister. Ama bu aynı zamanda risk taşır. Mesela; bir Amerikan firması iyi ama tek ürün çıkardı. Açıkçası ben bunu da çok sağlıklı bulmuyorum çünkü burada önemli olan şeylerden biri o rekabetin içine girip kalite standardını yükseltmek"
