|

Coca Cola'yı zemzemleyip yutturmuşlar

Coca Cola'nın mucidi John S.Pemberton'un, keyif verici olduğu için yasaklanan icadı için tüm kiliselerden izin istediği ama sadece Silivri'deki son günlerin tartışmalı kilisesi Aziz Dimitrios'tan cevap aldığı ortaya çıktı. Aynı kiliseye Coca Cola laboratuvarı kurulup zemzemli cola bile üretilmiş.

00:00 - 6/09/2009 Pazar
Güncelleme: 23:25 - 5/09/2009 Cumartesi
Yeni Şafak
Coca Cola'yı zemzemleyip yutturmuşlar
Coca Cola'yı zemzemleyip yutturmuşlar

Geçtiğimiz günlerde camiye dönüştürülme tartışmalarının yaşandığı Silivri'nin tarihi kilisesi Aziz Dimitrios tarihinde meğer neler saklıyormuş da haberimiz yokmuş. Coca Cola'nın mucidi olan Eczacı John Pemberton, icadı keyif verici olduğu için Avrupa kiliseleri tarafından yasaklanınca soluğu İstanbul'da, icadına izin veren Silivri'deki Aziz Dimitrios kilisesinde almış. 1887'den itibaren adeta bir içecek üretim merkezine dönüşen Dimitrios Kilisesi'nde, Sultan 2. Abdülhamid'in izni ve desteğiyle zemzemli Coca-Cola bile üretilmiş. Hikayenin aslını öğrenmek için olayın başlangıcına, Pemberton'un Georgio Atlanta'daki laboratuvarına gitmek gerekiyor.


NEDEN ALMIYORSUNUZ?

Eczacı Dr. S.Pemberton, üç ayaklı pirinç bir çaydanlıkta lezzetli ve serinletici bir şurup yapmıştı. Günümüzde adına Coca-Cola dediğimiz bu şurubu Pemberton önce kendi ailesiyle paylaştıktan sonra Jacob's eczanesinin bahçesinde bardağı 5 cent'ten satışa sunmaya başladı. Bu içeceği önce Atlanta'dan sonra Avrupa kiliselerindeki papazlar bile içmeye başladı. Ancak bir süre sonra Aziz Lamprer tarafından aşırı keyif verdiği gerekçesiyle yasaklanınca şuruba izin verilmesi için Roma, Viyana ve birçok Avrupa kilisesine izin dilekçesi yazan Pemberton'a tek cevap Silivri'deki Aziz Dimitrios Kilise'sinden geldi. İcad ettiği içeceğin Avrupa'da satılamayacağını anlayan Pemberton hem onay almak; hem de bu şurup üzerinde bir takım çalışmalar yapmak için İstanbul'a geldi.


İÇECEK LABORATUARI KURDU

Ağustos 1887'de İstanbul'a gelen Pemberton bu kilisenin papazı Stefanos'a bu içeceğin mahiyetini anlattıktan sonra kendisinden bu içeceğin keyif vermediğini ispatlamak üzere bir araştırma laboratuvarı kurmak için izin istemişti… Gereken izni alan ünlü eczacı, Dimitrios kilisesinin mahzenlerinde NASA tarihince ilk içecek laboratuvarı kabul edilen Şapayo Şurup Enstitüsü'nü kurdu… Burada günümüzün Coca-Cola'sı üzerinde birçok deney yapan Pemberton bu içeceği bugünkü tadına eriştirmeyi başardı ve kiliseden üretim iznini de aldı. İşin ilginç tarafı Dimitrios Kilisesi ilginç bir sözle bu izni vermişti… “Bu içtiğiniz İsa'nın kanı değildir” İlk Coca-Cola şişelerinde ve Coca-Cola'nın ilk tanıtımlarında bu söze oldukça geniş bir yer ayrılıyor. Bu tarihten sonra doğu kültürüne ait tüm içecekleri bu laboratuvarda bir tahlil sürecinden geçiren Pemberton “Hıristiyanlar ne içmeli” isimli bir kitap bile yazmıştı. Sultan 2. Abdülhamit'in basımına izin verdiği bu kitap Atatürk ve İsmet İnönü tarafından en favori kitap kabul edilecekti. John S. Pemberton bu iksiri bulup çalışmalarını bitirdikten sonra sıra şuruba isim bulmaya geldi.

Papaz Stefanos ve arkadaşlarının isim önerilerini beğenmeyen Pemberton 1888'de arkadaşı, muhasebecisi ve aynı zamanda reklamcı olan Frank Robinson sayesinde şurubun ismini de buldu.“Coca- Cola…” 1888 yılında Pemberton'un ölmesiyle bu labarotuar 1894 yılına kadar kapalı kaldı. Ta ki ilaç toptancısı Asa C. Candler bu kilisenin izniyle Coca- Cola'nın formülünü Avrupa'nın dev şirketlerine pazarlayana kadar. Avrupa pazarlarına bu formülü tanıttıktan sonra tekrar İstanbul'a dönen Candler ilk iş olarak Abdülhamit'le görüşerek Coca-Cola'nın geliştirilmesi için Dimitrios kilisesindeki araştırma laboratuvarının dışarı taşınmasını istedi. Abdülhamit bu öneriyi geri çevirmiş ancak araştırmaların kilisede devamı için “Yeknesak” isimli ilk özel teşvik fonunu oluşturmuştu…


KOKUSUZ RAKI

Çalışmalarına 1899 yılına kadar Yeknesak fonundan aldığı destekle devam eden Candler Türk içecekleri üzerine birçok çalışma yapmış. İlk çalışma yaptığı içecek ise yazları hararetimizi dindiren Şerbet olmuş. Şerbetteki aşırı şekerin etkisi kırmak için birçok kimya deneyi yapmış ve sonunda günümüzde şeker hastalarının kullandığı “diyabetik şeker” hapını ilk kez elde etmiş… Bu diyabetik şekerin ünlü Osmanlı şerbetlerinde kullanılmasının yanında1898 yılında bu hapı ilk kez İngiliz ilaç üreticisi Michael Lehmann üretime geçirmiş. Aynı yıl Yahudi, Rum ve Ermenilerin çok sık içtikleri ve adına “ Zurki” dedikleri rakı üzerinde birçok deney yapan Candler rakıdaki asit oranı ve tadı üzerinde birçok çalışma yapmış… Günümüzde tiryakilerin içtiği “Anasonlu Rakı” bu araştırmacı tarafından bulunmuş. Yine Candler Coca-Cola türü asit bazı yüksek içeceklerin fazla tüketilmesi durumunda bilhassa mide ve karaciğer sağlığı bakımından oldukça risk taşıdığını 1899'da yazdığı “ Jurnal of Illnesses” isimli kitabında da detaylıca anlatmış. Dimitrios kilisesindeki laboratuvarında değişik Coca-Cola türleri de üretmeyi hedefleyen bu araştırmacı 1899 yılında Coca-Cola nın formülünde bir değişiklik yapmış…. Coca-cola'nın formülünde bulunan su yerine değişik içecek türleri kullanan Candler bir deneyinde Coca-Cola'nın formülünde bulunan su yerine zemzem kullanmayı tercih etmiş ve Sultanahmet meydanında bu ürünü 5 mecidiye'den satışa sunmuş. İlk zamanlarda rağbet görmeyen bu içecek Yahudi, Rum ve Ermeniler tarafından tüketilmiş. Herkesin bu içeceğin tadına bakmasını isteyen Cardler , tereddütleri gidermek için ilk kez Coca-Cola'nın formülünü de İstanbul halkıyla paylaşmış. Formülün açıklanmasıyla İstanbul'da satışlar patlamış… Bunun üzerine Candler'in zemzemle yaptığı bu Coca-Cola üretimine 1914 yılına kadar devam edilmiş. Ancak o dönemde bu içeceğin ismini içine sindiremeyen İstanbul halkı değiştirilmesi için Asa C.Candler başvurmuş… Candler en yakın arkadaşı Hulusi Efendi'ye isim önerisinde bulunmasını istemiş. Hulusi Efendi ise itici gelen bu adı “Ala-i Ferah” olarak değiştirmiş... 1900 yılında Sultanahmet şerbetçilerinde oldukça popüler bir içecek haline gelen bu meşrubat 1901'de de Yıldız Sarayı'nın İftar menüsüne de dahil olmuş… Candler'in 1914 de ölümüyle birlikte Zemzemli Coca-Cola'nın üretimi durmuş.


ŞİMDİ ADI YOK

Üreticisinin ölümüyle birlikte sadece Avrupalı şirketlerin elinde kalan Coca-Cola'nın Dimitrios kilisesindeki üretimi Candler'in kalfası Lazizdas tarafından devam ettirilmiş... Lazizdas'ın 1914'de ölümü ve I. Dünya Savaşının çıkmasıyla birlikte bu ilk içecek labarotuarı kilisenin papazları tarafından kapatılmış. 1929 yılında Atatürk tarafından varlığı araştırılmış. Ancak bir daha kullanıma açılmayan ve yok olan bu labarotuar günümüzde kilisenin de harabe haline gelmesiyle tümüyle unutulmuş. 2007 yılında bu kilisenin ziyaretine gelen Avrupa gözlemcisi William Burns tarafından araştırılan bu labarotuarla ilgili hala bilinmeyen bir çok detay var.



15 yıl önce