|

Çocuklarımız depremden ne kadar etkilendi?

Kainatta her şey zıddıyla kaim. Yani güzellikler, sevinçler, ümitler, kazançlar kadar kötülükler, acılar, korku ve kayıplar dünya hayatının olmazsa olmazları. 6 Şubat Pazartesi sabahından bu yana deprem; korkuları, acıları ile hayatımıza, evimize, ruhumuza nüfuz etti ve silinmesi zor izler bıraktı. Kuşkusuz deprem bölgesindeki insanlar çok ağır bir sürecin içindeler.

04:00 - 26/02/2023 Pazar
Güncelleme: 06:46 - 25/02/2023 Cumartesi
Yeni Şafak
Psikolog Hatice Kübra Bektaş
Psikolog Hatice Kübra Bektaş
MÜNEVVER CEVİZOĞLU

Maddi, manevi , fiziki, psikolojik, sosyal anlamda pek çok sıkıntı yaşıyorlar. Afetin getirdiklerinin etkilenmemeleri düşünülemez.Ancak şöyle de bir durum var. Deprem sadece 11 şehrimizi değil bütün bir yurdu etkisi altına aldı. Deprem bölgesinde yaşamadığı halde, sosyal medyadaki haberlerden dolayı uyuyamayan, normal hayatına adapte olmakta sıkıntı yaşayan hatta çok daha ciddi sağlık rahatsızlık geçirmiş kişiler var. Depremden birkaç gün sonra, bir aile dostumuz yüksek tansiyon yüzünden yoğun bakıma alındı. Bu yaşlı ahbabımız günlerce televizyon başında kalkamamıştı. Çok şükür şimdi evinde, ancak haberleri seyretmesi yasaklandı.

Görünen o ki 6 Şubat depremi ve akabinde yaşadıklarımız hepimizi az ya da çok etkiledi. Bu sürecin daha da uzun süreceğini ifade ediyor yetkililer. Psikolojik dayanıklılık milletçe üzerinde çalışmamız gereken bir mesele oldu artık. Her halükarda, ayağa kalkmalı ve hayat yolculuğumuza kaldığımız yerden devam etmeliyiz.

Peki yetişkinler için bile anlaşılması, anlatılması ve atlatılması bu kadar güç olan “Deprem travmasını” acaba çocuklar nasıl yaşıyor? Bir çocuğun depremin etkilerine maruz kaldığını nasıl anlayabiliriz? Çocukları sıkışıp kaldıkları düşünce ve duygulardan, onları nasıl çıkarabiliriz? Bunlar günlerdir hepimizin zihnini meşgul eden sorular. Aklımıza düşen bu soruları, uzun yıllardır travma yaşamış çocuklarla çalışmış Psikolog Hatice Kübra Bektaş’a sorduk. Kübra Bektaş’ın yol gösterici tavsiyelerini sizlerle de paylaşıyoruz.

6 Şubat depremi büyük küçük hepimizi etkiledi. Çocuklarda depremin etkilerini nasıl fark edebiliriz? Çocuklarımız bunu kendi dünyalarında nasıl yaşıyorlar?

Çocuklar kendilerini ifade etmekte yetişkinler kadar yetenekli değiller. Duygularının ve davranışlarının nedenini anlamak da onlar için kolay bir şey değil. Bu nedenle çocuklarda bazen onların bile nedenini anlayamadığı davranışlar görebiliyoruz. Stres anlarında veya sonrasında sık gördüğümüz durumlar genel olarak şunlar; Öfke, hırçınlık, ağlama krizleri, dikkat dağınıklığı, uyku sorunları, aşırı hareket, donukluk, alt ıslatma, ve korku. Öncelikle bunların çocukların baş edemediği yoğun duygulardan kaynaklandığını hatırlamakta fayda var. Duyguları düzenleme konusunda çok yetenekli değiller ve bu konuda desteğe ihtiyaçları var.

ÖNCE KENDİ DUYGULARIMIZI DÜZENLEMELİYİZ

-Bu süreçte nasıl yardımcı olabilliriz çocuklarımıza? İlk etapta neler yapabiliriz?

Çocuklarımızın bu süreçte değiştiğini düşünüyorsak; Kendi iyi oluş halimizi kontrol etmeliyiz. Yoğun duygular karşısında biz ne yapıyoruz? Öfkeliyken, korku dolu veya kaygılıyken biz tepkilerimizi ne şekilde veriyoruz? Önce kendi duygularımızı düzenleyerek işe başlamalıyız. Dünya ile çocuklarımız arasında köprü olduğumuzu hatırlayarak, olaylara dair duygularımız kadar fikirlerimizi nasıl ifade ettiğimizi de kontrol etmeliyiz.

Eğer biz iyiysek ve onlara destek olmaya hazırsak; duygularını ifade etmeleri için oyun, sanat, hikaye gibi tekniklerden destek alabiliriz.

ÇOCUKLARIMIZI DİNLEMELİYİZ

Duygularını ifade ettiklerinde öğretici ebeveyn kimliğimizden uzaklaşarak sadece dinleyen kişi olmalıyız.Mesela, çocuğumuz depremden korktuğunu söylüyorsa o sırada bilgi vermekten kaçınmalıyız. O uzun uzun anlatabilir ya da oyun ile gösterebilir. Bizim için de çocuklarımızın zor duygularına şahit olmak çok yorucu. Fakat çocuk, o sırada bu korkularının duyulmasına ihtiyaç duyuyor. Stres yaşayan bir zihin öğrenmek istemez hatta öğrenemez o nedenle bilgi vermek işe de yaramaz. Duygusal rahatlama imkanını da elinden almamak için sadece anlattıklarını dinlememiz ve onları anladığımızı ifade etmemiz yeterli.

Korkuları gerçekten bilgi eksikliğinden de olabilir. Başka bir zaman korktuğu şeyler açıklanabilir. Yaşlarına uygun bir hikaye, belgesel veya çizgi filmden yardım alabiliriz. Bu süreçte dokunsal teması da arttırabiliriz, bol bol sarılabilir ve bedensel olarak gevşemelerine de destek olabiliriz.

ÇOCUĞUN İFADE DİLİ OYUN

-Peki, bu durum nasıl düzelir? Çocuğun duyguları nasıl iyileşir?

Çocuğun ifade dili oyun. Duygularını, zorlandıkları olayları sözel olarak ifade edemezler ama oyun yardımıyla bu ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Bu süreçte çocuklarla oyun oynamak ebeveynlere de iyi gelecektir. Oyunlarda çocukların duygularını yaşamaları ve ifade etmeleri için güvenli bir ortamsunmak, bunu belli bir süre içinde ve baş başa yapmak sağaltıcı bir etkiye neden olur. Deprem bölgelerine oyuncak ve sanat malzemesi götürülmesi de bu açıdan çok önemli. Çünkü ifade edilmeyen duygu bizimle kalmaya devam eder, ifade ederek yoğun duyguların üzerimizdeki etkisini azaltabilir ve bu duyguları çözme yoluna gidebiliriz. Bu her çocuk için bu kadar kolay olmayabilir. Gerekirse oyun terapi, kum ve sanat terapisi gibi tekniklerden destek alınabilir.


#Deprem
#Psikoloji
#Çocuk
#Hatice Kübra Bektaş
1 yıl önce