|

Cuma Hutbesi: Afetlere karşı bilinçli olalım

Cuma namazı bu hafta da büyük bir katılımla kılınacak. Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünün hazırladığı 31 Ocak Cuma hutbesinin konusunu "Afetlere karşı bilinçli olalım" olarak belirledi.

12:19 - 31/01/2020 Cuma
Güncelleme: 14:03 - 31/01/2020 Cuma
Yeni Şafak
Cuma Namazı.
Cuma Namazı.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünün hazırladığı bu haftaki Cuma Hutbesinin konusu "Afetlere karşı bilinçli olalım" olacak.



Muhterem
Müslümanlar!

Ülkemiz geçen hafta büyük bir depremle sarsıldı. Hüzün ve keder yüreklerimizi dağladı. Onlarca kardeşimizi ahiret yolculuğuna uğurladık. Yaralılarımız ve evini barkını yitiren insanlarımız için seferber olduk. Afet gerçeğiyle bir kere daha yüzleştik. Bu elim hadisede vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevdiklerine sabr-ı cemil niyaz ediyoruz. Rabbim, yaralılarımıza şifalar ihsan eylesin. Depremden zarar görenlere en kısa zamanda toparlanmayı, yaralarını sarmayı, hayata tutunmayı nasip etsin. Milletimizi bu tür afetlerden muhafaza buyursun.

Aziz
Müminler!

Kâinatın düzeni ve işleyişi “Sünnetullah” denilen ilâhî kanunlara göre cereyan eder. Cenâb-ı Hak bu kanunları sonsuz kudretiyle ve ilmiyle belirlemiştir. Toprağın, rüzgârın, suyun ya da ateşin kendine has bir yapısı ve dengesi vardır. İnsanoğlu bu yapıyı bilerek ve bu dengeyi koruyarak yaşamak durumundadır.

Deprem de ilâhî kurallara uygun biçimde meydana gelir. İnsanoğlu depreme engel olamaz; depremin zamanına ve şiddetine müdahale edemez. Ama depremde zarar görmemek için çeşitli önlemler alabilir. Zira deprem, sel, yangın gibi doğal afetler karşısında can ve mal kaybının en aza indirilmesi ancak gerekli tedbirleri almakla mümkündür.

Kıymetli
Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur:
“Andolsun
ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden
eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele!”
i
Mümin, imtihan dünyasında farklı sıkıntılarla karşılaşacağını bilerek yaşar. Sınırlı ve aciz bir varlık olduğunun, kul olarak Rabbine muhtaçlığının farkındadır. Sıkıntılar karşısında elinden geldiği ve gücü yettiği kadar mücadele eder. Aklını, bilgisini, tecrübesini kullanarak tedbirini alır. Sonrasında ise imanı gereği, teslimiyet ve tevekkül ile hareket eder. Uğradığı musibetten sabrederek ve güçlenerek çıkar. Nimete şükür, mihnete sabır göstererek ilâhî imtihanı kazanır. Peygamberimiz (s.a.s), müminin bu halini şöyle anlatır:
“Müminin
durumu ne hoştur! Her hâli kendisi için hayırlıdır. Bu durum
sadece mümine hastır. Bir nimetle karşılaştığında şükreder;
bu onun için hayır olur. Bir musibetle karşılaştığında ise
sabreder; bu da onun için hayır olur.”
ii
Değerli
Müminler!
Afetlere karşı sorumluluğunun bilincinde olmak, mümince bir duruşun gereğidir. Takdir Allah’ındır, bizlere düşen ise önce tedbir almak, sonra Rabbimize tevekkül etmektir. Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.s) musibetler karşısında tavrımızın nasıl olması gerektiğini şöyle anlatır:
“Allah
ihmalkârlık ve gevşeklikten hoşlanmaz. Senin akıllı davranman
gerekir. Fakat artık yapabileceğin bir şey kalmadığı zaman,


‘Allah
bana yeter. O, ne güzel vekildir.’ de.”
iii

Öyleyse acı tecrübelerden ders alalım. Güvenli bir hayat için afetlere

karşı hazırlıklı olalım. Tabiatın dengelerine ve yaşadığımız bölgenin gerçeklerine uygun, doğru ve sağlam adımlar atalım. Ailemizi afet ve acil durumlar hakkında bilgilendirelim.

Aziz
Müslümanlar!

Hamdolsun ki dün olduğu gibi bugün de inancı, mezhebi, etnik kökeni ve

düşüncesi ne olursa olsun milletçe el birliğiyle yaralarımızı sarıyoruz. Devletimizin desteği ve milletimizin dayanışması her türlü takdirin üzerindedir. Sevgili Peygamberimizin müjdesi ise bu aziz, fedakâr ve cömert milleti beklemektedir:

“Bir
kul, kardeşinin yardımında olduğu sürece, Allah da o kulun
yardımcısıdır.”
iv




#Cuma Namazı
#Cuma Mesajları
#Cuma Hutbesi
4 yıl önce