Utkan, kanserin sadece dünyada değil, Türkiye için de önemli bir hastalık grubu oluşturduğunu ifade ederek, meme kanserinin kadınlarda görülen kanserlerin en az yüzde 25'ini oluşturduğunu ve en sık karşılaşılan kanser türü olduğunu kaydetti.
Kilolu kadınlarda meme kanseri riskinin yüzde 40 daha yüksek olduğuna dikkati çeken Utkan, meme kanserinin gelişebileceği 55 yaş üzerindeki erkeklerin memelerinde şişlik ve kitle olması durumunda uyanık davranmaları ve hemen hekime gitmeleri gerektiğini vurguladı.
Utkan, birkaç ay ısrar eden şişliğin veya kitlenin mutlaka tanımlanması gerektiğini bildirdi.
''Kadınlarda görülen meme kanseri, erkeklere oranla yüz kat daha fazla ancak erkeklerde görülen meme tümörleri, kadınlara göre daha saldırgan ve agresiftir'' diyen Utkan, birçok kanser türünün gelişmesinde çevresel faktörler, beslenme alışkanlıkları ve kimyasal kirlenmelerin yanı sıra, genetik bazı faktörlerin etkili olduğunu dile getirdi.
Utkan, aşırı kilolu ve obezlerde kanser riskinin daha fazla olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
''Fazla kilolu kadınlarda kanser riski yüzde 40 fazladır. Bunun meme kanseri riskini artırdığını ve kanser tehdidi altında olduğunu da unutmamak gerekir. Genetik açıdan ya da ailesel yansımalarına baktığımızda bir ailede memesinde tümör olan, birinci derecede akrabasının varlığı halinde, o jenerasyon veya sonraki jenerasyonlarda meme tümörü çıkma olasılığının olmayanlara göre daha fazla olduğunu söyleyebiliriz.
Memesinde kitle ile kadının bize gelmesi, hekim olarak çok da arzu etmediğimiz bir durumdur. Çünkü bu süreç, o kitlenin en az bir kaç yıldan beri memede var olduğu anlamına gelir.''
Meme kanseri belirtisi olmayan 40 yaş ve üzeri kadınların doğrudan meme grafileri çektirmesinin erken teşhiste en ideal yöntem olduğunu anlatan Utkan, ''Erken Tanı Merkezleri''ne başvurularak konulacak erken teşhiste organın alınmasını gerektirmeden ameliyatın mümkün olabileceğini ifade etti.
Kocaeli genelinde, kadın tümörlerinin yüzde 25'e yakınını meme kanserinin oluşturduğuna dikkati çeken Utkan, bu konuda yaklaşık 6-7 senedir çok ciddi çalışmalarının olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Utkan, yaklaşık 1000 meme kanseri ameliyatı yaptığını ve 10 bin hastayı ameliyat ettiğini dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
''Meme kanserinin cerrahi uygulaması, tümörün vücuttan uzaklaştırılması önemlidir, belki de ilk tedavi gibidir. Ama arkasından başka diğer onkolojik tedavileri yapabileceğimiz merkeze sahibiz. Dolayısıyla bir hastanın hemen bütün tedavilerini hastanemizde yapılması söz konusudur.
Bu, bize hastaların çok uzun süreler yakın takip edilebilmesi şansını da vermektedir. Tedavi seçenekleri açısından ideal olanı, memedeki kitlenin çok küçük olması, mamografi dediğimiz görüntülemede tespit edilmesi halinde, sadece kitlenin çıkartılması, özel bir boya kullanılarak koltuk altı bezesinin sadece birkaç tanesinin çıkartılması gibi, küçültülmüş, hastaya çok yükü olmayan bir cerrahiyle, belki de yüzde 50 hastanın sorununu çözmek mümkün. Ama tabii her hastada memeyi koruyan, memenin ancak bir kısmının alınmasını yeterli bulacak işlem yapılamamaktadır.''
