Vecihi Hürkuş’a hayat veren Ensar Kaplan, “Almanya’dan aldığı diploması kabul edilmiyor, karşısına engeller çıkıyor ancak yılmadan çalışıyor. Kurtuluş Savaşı ve I. Dünya Savaşı’nda durmadan üretiyor. Bir şeyi başarmak istediğimizde bize örnek olacak büyük bir karaktere sahip. Bahaneler o zaman da vardı, bugün de var. Hayal gücünün sınır tanımadığını Vecihi Hürkuş’ta gördüm” diye konuştu.
GERÇEKÇİ YÖNÜNE ODAKLANMAK İSTEDİK
- Kaplan, “Şener Şen’den dolayı herkeste sempatik bir Vecihi algısı vardır ama gerçekten kim olduğu, ne işler yaptığını çoğu kimse bilmiyor. Metnimiz onu daha gerçekçi bir taraftan ele alıyor. Seyirciyi hayal kırıklığına uğratmamak için elimden gelen yaptım. Metni okudukça önce biz tanıdık, sonrasında en doğru şekilde anlatmaya çalıştık. Biyografisini okudum, çekilen bir film vardı, onu izledim. Vecihi Hürkuş’un sadece yaşadıklarına değil, yaşam tarzını, arkadaşlarıyla ne konuştuğunu, nasıl yürüdüğünü düşünmeye başladım” ifadelerini kullandı.
Farklı bir kurguyla yazılan oyunda komada bulunan Vecihi Hürkuş’un hayatından kesitler sunuluyor. Atölye kiralayıp depo tutan, Yunan hurdalarını kullanıp uçak üretmeye çalışan pilotun Almanya günleri, Nuri Demirağ ile tanışması ve hayallerinin peşinden gitmesi anlatılıyor. Genç oyuncu oyun için şunları söyledi: “Ortaya koyduğu çalışmalarla bilinen Vecihi Hürkuş’un söylemek istediği şeylere odaklandık. Eylemlerini sese dönüştürdük.”