|

Hürrem Sultan'ın gerçek torunları

Osmanlı Hanedan üyesi 12 kadının söyleşisi 'Hürrem Sultan'ın Torunları' adlı kitapta toplandı. Kitap, geçen yıl vefat eden Neslişah Osmanoğlu'nun son söyleşilerinden birini içeriyor, okuyucuları ailenin bilinmeyen pek çok üyesi ve dolayısıyla gizli kalan hikayeleriyle tanıştırıyor.

Canan Sungur
00:00 - 14/11/2013 Perşembe
Güncelleme: 14:54 - 14/11/2013 Perşembe
Yeni Şafak
Hürrem Sultan'ın gerçek torunları
Hürrem Sultan'ın gerçek torunları

Osmanlı Hanedan üyelerinin 1924 yılında Türkiye topraklarından sürülmesinin üzerinden geçen süre 89 yıl... Aile üyelerinden bir kısmı Simplon Ekspresi ile İsviçre'ye, bir kısmı ise vapurla Beyrut'a gitmişti. Aradan geçen süre içinde Fransa, İsviçre, Beyrut, Mısır, İngiltere, ABD hatta Brezilya gibi farklı ülkelere dağılmışlardı. Dönüş izni çıktığında bazıları hep özlem duydukları topraklara geri döndü, bazıları ise memleketinden çok uzaklarda inşa ettiği hayatını yaşamayı tercih ettiğinden yurtdışında yaşamayı sürdürdü. Sürgünü bizzat yaşayan Osmanlı Hanedanı üyesi pek çok kişi acı-tatlı hatıralarıyla hayattan göçüp gitti. Geriye kalanlar ise büyüklerinin masal gibi olan ancak tümüyle gerçek saray anılarını dinleyen çocukları, torunları...

İşte o çocuklar ve torunlardan 12'sinin söyleşisi Doğan Kitap tarafından yayımlanan ‹Hürrem Sultan›ın Torunları› adlı kitapta toplandı. Gazeteci İnci Döndaş ile işadamı Ali Serim'in hazırladığı kitabın en büyük özelliği, içerdiği tüm söyleşilerin ailenin kadın üyelerine ait olması. 2012 yılında vefat eden Sultan Vahideddin ile Halife Abdülmecid'in torunu Neslişah Osmanoğlu'nun son söyleşilerinden birini de içeren kitapta, hanedan ailesinden?Emel Hodo, Kenize Murad,?Fazile İbrahim Bernard,?Nilüfer Cem,? Hanzade Özbaş, Arzu Enver Eroğan, Bala Hodo, Resan İris,?Perihan Saadeddin, Ayşe Gülnev Osmanoğlu Sutton, Lara Adra ile birebir yapılan röportajlar bulunuyor. Bu isimlerden bazıları Türkiye'de bazıları ise halen yurtdışında yaşamını sürdürüyor.

Ailenin kadın üyeleri arasında kamuoyunda öne çıkan isimler Neslişah Osmanoğlu ile Kenize Murad. Basında ve bazı kitaplarda hikayelerini sıklıkla anlatan bu iki aile üyesi yaşam öykülerini, hayata bakışlarını kendi ağızlarından bir de 'Hürrem Sultan'ın Torunları' adlı kitapta dile getiriyor.

Onun dışında 18'inde Osmanlı üyesi olduğunu öğrenen Emel Hodo ile zamanında 'İstanbul'un en güzel kadınlarından biri' olarak gösterilen ve reklam filmlerinde oynayan kızı Bala Hodo'nun hikayelerini ilk kez bu kitapta okuyoruz. 88 yaşında ve üç çocuk annesi Emel Hodo'nun hiç görmediği annesinin özlemini bugün hala nasıl hissettiğini anlattığı satırlar, sürgünün üzerinden 89 yıl da geçse etkisinin hala sürdüğünü görüyoruz.

Neslişah Osmanoğlu'nun kızı İkbal Moneim Saviç ile de bu kitap sayesinde tanışıyoruz. 70'ine merdiven dayayan Saviç, basına bugüne kadar bir tek röportaj bile vermediğinden bugün neler yaptığını, neler yaşadığını, nasıl bir hayatı olduğunu kitaptaki söyleşisinden öğreniyoruz. Anne tarafından 'hanımsultan' baba tarafından ise 'prenses' unvanları bulunan Saviç'in neden hayatının hiçbir döneminde isminin önüne bu sıfatları koymadan yaşamaya çalıştığını açıklıyor. Saviç'in ayrıca hanedanın en güzel kadınlarından olan annesi Neslişah Osmanoğlu ile ilgili anıları, büyükannesi Sultan Vahideddin'in kızı Sabiha Sultan'ın yaşamının son yıllarına tanıklığı çerçevesinde anlattıkları bilgi açısından da büyük önem taşıyor. Örneğin Sabiha Sultan'ın büyük aşkla evlendiği kuzeni Ömer Faruk Efendi'den boşanma sürecinde yaşadığı hüzün ve sonrasında yaşadığı değişim kitaptaki ilginç bilgilerden.

Halen İsviçre'de yaşayan ve kızının doktorların yaptığı yanlış iğne sonucu öldüğünü iddia eden Nilüfer Cem'in öyküsü de çok hüzünlü. Mutsuz evliliği, kızını kaybetmesi, tek başına ayakta kalmaya çalışması onun hayat hikayesinin ayrıntıları... İngiltere›de doğmuş, orada büyümüş, yabancı bir anneye sahip, bir İngiliz'le evli Ayşe Gülnev Osmanoğlu Sutton'ın anlattıkları, bu topraklarda doğmasa da ülkesine ve geleneklerine sıkı sıkıya bağlı olduğunu gösteriyor. Tam beş çocuklu bir anne olması da onu kitaptaki diğer kadınlardan ayıran özelliklerinden.

UZUN YILLAR TARİHE KÜSMÜŞ

Kuşadası'ndaki Kısmet Otel'in sahibi Hanzade Özbaş, çocukken okulda derste okutulan dedesi Sultan Vahideddin'in vatanı sattığına ilişkin ifadeler içeren tarih kitapları yüzünden uzun yıllar tarihe küstüğünü bu kitapta dile getirmiş. V. Murad'ın torunu Resan İris'in geçmişte toplumun büyük kesimine hakim olan 'Osmanlı alerjisi' yüzünden yıllarca Osmanlı Hanedan üyesi olduğunu gizlediğini yine kitaptaki söyleşisinden öğreniyoruz.

Kitap, gelecek nesiller için bir kaynak niteliği de taşıyor. Dile kolay yüzyıllarca hüküm süren bir cihan imparatorluğunun üyesi onlar. Kendileri her ne kadar sürgünü birebir yaşamasalar da aile büyüklerinin anlattığı kimi zaman sonu hüzünlü biten gerçek hikayelerle büyüdüler. Belki de kitaptaki söyleşilerde kendilerine yöneltilen bazı sorular karşısındaki ketum yanıtları bu yüzden. Yıllarca kötülenen, toplumda alerji nedeni olarak gösterilen bir ailenin üyesi olduklarını unutmadan bu kadarcık ketum davranmalarına hak vermemek elde değil... Ama birçoğu da son derece açık davranmış ki işte onların yanıtları yakın tarihimiz açısından önemli...

Kitabın künyesi:

Hürrem Sultan'ın Torunları

İnci Döndaş-Ali Serim

288 sayfa

11 yıl önce