Geçtiğimiz günlerde aylardır beklenen bir albüm çıktı piyasaya. Bilenlerin iyi bildiği, haberi olmayanların ise dinledikleri anda etkilendikleri bu albümü Beyrut asıllı bir genç sanatçı, Jehan Barbur hazırladı. Sesinin berraklığı ve sakinliğiyle Bülent Ortaçgil'e benzetilen genç sanatçıyla tüm sözlerini kendi yazdığı yeni albümü Uyan'ı konuştuk.
Jehan Barbur 29 yaşında genç bir sanatçı. Beyrut'ta doğup İskenderun'da büyüyen Barbur yetiştiği kültürle, yaşadığı bu yeni ortam arasında gitgeller yaşamış. Ama bu yaşadığı arada kalmışlığı ve zenginliği her zaman bir fırsat olarak değerlendirmiş. Kültürel bir karmaşa yaşadığı dönemlerde artık tüm bu verileri süzüp yeni bir tarz oluşturmaya karar vererek başlamış yazmaya, çizmeye. Barbur o günleri şöyle anlatıyor: “ Geldiğim yer, annemin beni yetiştirdiği kültürden ötürü Doğu ve Batı arası gitgel durumu yaşadım. Ama ben hepsinden beslendim. Türkü duyuyordum dışarıda, çok hoşuma gidiyordu, eve geliyordum annemin plaklarından Fransızca şarkılar dinliyordum. Ben belirli bir süre sonunda onları süzüp içinden bir şey çıkardım”. Büyüdüğü şehir olan İskenderun'da hayaller kurarak yaşayan Barbur müzik yapma isteği ile İstanbul'a geldiğinde keşfetmiş içerisindeki cevheri. “Benim albüm yapmak gibi bir hayalim yoktu, sadece şarkı söylemek sistiyordum” diyor
Uzun dönemdir albüm yapması beklenen Barbur bu fikre de ilk başlarda sıcak bakmamış. Etrafındaki müzisyen arkadaşlarının destekleri ve neden albüm yapması gerektiğini anlatmaları sonucu albüm fikrine biraz daha ısınan genç sanatçı işin içine Bülent Ortaçgil girince albüm yapma fikrine iyiden iyiye bağlanmış. Ortaçgil'le bir arkadaşı vasıtasıyla tanışan ve demolarını dinleten Barbur bu konuda “Ortaçgil'in fikri, zikri, varlığı benim için çok önemlidir. Beni çok beğendiğini ve mutlaka albüm yapmam gerektiğini söyledi. Onun benim yanımda olması hali bana güven getirdi. Bülent Ortaçgil bir ebeveyn gibi” şeklinde konuşuyor. Jehan Barbur'a ait. Sanatçı şarkıları yazarken hiç zorlanmamış. Aksine bu süreç onun için bir terapi gibi olmuş. Dingin sesli sanatçı Barbur, “İçimdeki acıyı, sevinci, hüznü şarkıya çeviremezsem yaşayamam. Bu bir şeyi yaratma isteği. Kendimi ifade edemediğim anlarda imdadıma yetişiyor şarkı sözü yazmak. Yoksa hakikaten kururum, hastalanırım, ölürüm. Beni besleyen ifadesizlik”.
Yaptığı müziği dar kalıplara koymaya yanaşmayan genç sanatçı “Caz yada pop şarkıcısıyım diyemem. Böyle bir sınır beni geriyor. Her baharattan biraz aldım ve bunu bilinçli olarak yaptım” şeklinde konuşuyor.
Yazdığı her şarkısı için aklından bir öykü tutan Jena Barbur, Zuhal Olcay'ın yeni albümüne verdiği Geç Kalmış Şermin'in Yeri parçasının hikayesini ise şöyle anlatıyor: “Bir gece arkadaşımla yolda giderken Tarlabaşı'nda bir mekanın üzerinde 'Geç Kaldı… Şermin'in Yeri' yazıyordu. O yazıyı görünce mekanı, kadını düşledim. O kadına bir şey yazmak istedim. Eve gelip bu şarkıyı yazmaya başladım. O mekan daha sonra köfteci oldu. Şimdi Şermin'in Yeri. Bir gün şarkı yazdığım kadınla tanışmayı ve düşlediklerimle gerçek arasındaki bağı görmeyi çok isterim”
