|

İstanbul seninle başka güzel

Doğumunun 100. Yılı vesilesiyle ressam Ahmet Yakupoğlu sergisi açıldı. Kubbealtı Vakfı’nın internet sitesinde açılan sergide özellikle İstanbul’u anlatan tablolar yoğun ilgi görüyor.

Haber Merkezi
04:00 - 11/10/2020 Pazar
Güncelleme: 15:31 - 10/10/2020 Cumartesi
Yeni Şafak
Emirgan
Emirgan
R.RUVEYDA OKUMUŞ

Süheyl Ünver’in manevi evladı ve ressam Feyhaman Duran’ın öğrencisi olan Ahmet Yakupoğlu (1920-2016) doğumunun 100. yılı vesilesiyle Ömer Faruk Şerifoğlu ve Hâlet Uluant’ın katkılarıyla Kubbealtı Vakfı tarafından düzenlenen online sergi ile anılıyor. Sergi bünyesinde Ahmet Yakupoğlu’nun Kütahya başta olmak üzere İstanbul’un çeşitli semtlerini tasvir eden resimleri ile aynı zamanda neyzen olan Yakupoğlu’nun Mehmet Erdoğmuş arşivinden ney taksimleri sanatseverler için yer alıyor.

Sergiye, Kubbealtı Vakfı’na ait internet sitesinde “kubbealti.org.tr/ahmet-yakupoglu-sergisi” linkinden ulaşılabilir.


ÜNVER’İN TEŞVİKİYLE RESİM OKUR

Ahmet Yakupoğlu 1920’de kökleri Germiyanoğullarına dayanan Yakupoğlu ailesinde Hacı Halil Ağa ile Şefika Hanım’ın evladı olarak dünyaya geldi. Yakupoğlu’nun küçük yaşta başlayan resim merakı lise yıllarına kadar öğretmenlerinin desteği ile devam eder. 1941 yılında Kütahya Vahit Paşa Kütüphanesi’ne araştırmalar yapmak üzere gelen Prof. Dr. Süheyl Ünver ile tanışır. Ahmet Yakupoğlu, Kütahya Lisesi’nden mezun olduktan sonrasında Süheyl Ünver’in teşvikiyle İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü Feyhaman Duran Atölyesi’ne girer ve 1945 yılında buradan mezun olur. İstanbul’da bulunduğu yıllarda Süheyl Ünver’den minyatür ve tezhip, Halil Dikmen’den ney, Nurullah Kılınç ve Süleyman Erguner’den musikî dersleri alır.


Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun olduktan sonra Kütahya’ya döner ve Kütahya’nın tarihî ve doğal güzelliklerini resmeder. Sanat hayatı boyunca ağırlıklı olarak Kütahya şehrini tablolarına aktaran Yakupoğlu, başta İstanbul’un Boğaziçi kıyıları olmak üzere Hereke, Bursa, Konya, Amasya, Ankara ve İzmir gibi şehirde resimler yapmıştır.


GÖSTERİŞSİZ BİR HAYAT

Kütahya’da ressamlığından başka bir yandan da çok sayıda neyzen yetiştirerek kültür hayatına katkıda bulunur. Kütahya’nın Demirkapı diye anılan Vacidiye Medresesi’nin müze olarak düzenlenmesini sağlar ve bu müzede dört sene görev alır. Sade ve gösterişsiz bir hayatı tercih eden nev’i şahsına münhasır bir sanatkâr olan Ahmet Yakupoğlu, memleketi Kütahya’nın bir kültür muhiti olmasına katkı sağlamıştır. Ressam Yakupoğlu’nun çeşitli şehirleri konu alan beş bin eseri bulunmaktadır.


2 Ekim 2016’da 96 yaşında vefat eden Ahmet Yakupoğlu tablolarını, kütüphanesini ve Kütahya’nın Maltepe semtindeki evini Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’ne bağışlamıştır.

Ağırlıklı olarak şehir manzaraları bulunan Yakupoğlu’nun portre, desen ve minyatür çalışmaları da vardır. Kenan Rıfaî Büyükaksoy, Sâmiha Ayverdi, Gülbün Mesera, Sinan Uluant ve Fatih Sultan Mehmed portresini yaptığı bazı şahsiyetlerdir.


İstanbul ressamlığının öncüsü olan Hoca Ali Rıza’dan öğrencisi Süheyl Ünver’e ondan da Ahmet Yakupoğlu’na intikal eden sanat anlayışı çerçevesinde Yakupoğlu İstanbul’un güzelliklerini resmetmiştir. 1940’lı yıllardan itibaren Ahmet Yakupoğlu, İstanbul’u dolaşarak muhtelif mekanları ve manzaraları tuvaline taşımıştır. Kandilli, Çengelköy, Beylerbeyi, Beykoz, Bebek gibi Boğaziçi semtleri, Eyüp, Fatih, Eminönü ve Sultanahmet gibi eski İstanbul semtlerini ahşap evler, çeşme, sebil, saray, köşk, yalı, cami gibi muhtelif unsurlarıyla ele almıştır. Ahmet Yakupoğlu’nun Kütahyalı bir ressam olarak resimlerinin çoğunluğu Kütahya şehrinin tarihî dokusu ve doğal güzelliklerini konu almaktadır.



#Ressam
#İstanbul
#Ahmet Yakupoğlu
4 yıl önce