|

İstanbul'da Çinli bir düşünür

Çin ile Osmanlı'nın 19.yy sonlarında neden zayıfladığı üzerine kafa yoran Çinli düşünür Kang You Wei Osmanlı Devleti üzerine yaptığı araştırmaları Çin İmparatoruna sunar. İkinci Meşrutiyet döneminde ise İstanbul'a gelen Kang You Wei, İstanbul'a hayran kalır ve bu seyahati yazar.

Yusuf Genç
00:00 - 14/11/2013 Thursday
Güncelleme: 14:28 - 14/11/2013 Thursday
Yeni Şafak
İstanbul'da Çinli bir düşünür
İstanbul'da Çinli bir düşünür

Osmanlı ve Çin ilişkileri üzerine doktora tezini hazırlamak için Pekin'e giden Giray Fidan, araştırmalarına devam ederken yıllar sonra kütüphanede tesadüfen Çinli bir seyyahın İstanbul'u anlatan kitabını bulur. Kitabın yazarı Kang You Wei, İkinci Meşrutiyetin ilanının hemen ardından İstanbul'a gelen Çinli bir düşünür ve devlet adamıdır. Reformist yaklaşımları dolayısıyla Çin yakınçağının en önemli düşünürlerinden biri olan Kang, İstanbul'da bulunduğu süre içinde Osmanlı modernleşmesiyle ilgili gözlemlerini seyahatname olarak kaleme alır. Çin'de 1913 yılında basılan bu kitabı 100 yıl sonra ilk kez Giray Fidan Türkçe'ye çevildi. Yeditepe Yayınları tarafından 'Çin'den görülen Osmanlı- Çinli Düşünür Kang You Wei'nin Türk Seyahatnamesi' adıyla yayınlanan kitap üzerine Giray Fidan'la konuştuk.

Bu kitap nasıl ortaya çıktı?

Doktora tezimi 16. Yüzyıl Osmanlı - Çin ilişkileri üzerine hazırlamıştım. İslamiyet öncesi Türk Tarihi alanında Türkiye'de ve dünyada yapılmış birçok çalışma var, bunların önemli bir bölümü tabii Çin kaynaklarından. Ancak Osmanlı döneminde Çin ile ilişkiler, üzerinde neredeyse hiç çalışma yapılmamış bir konuydu. Kang You Wei gibi önemli bir figürün Türkler ve Türkiye üzerine yazdıkları son derece önemliydi. Bu açılardan ilgimi çeken bu konu üzerine çalışmayı seçtim.

KangYouWei'nin önemli olduğunu söylüyorsunuz. Onu önemli yapan nedir?

Kang You Wei, 19. Yüzyıl sonu 20. Yüzyıl başı Çin'in yetiştirdiği en önemli düşünür ve reformculardan biri. Aynı zamanda imparatorluk Çin'inde reformların hayata geçirilmesi için büyük çaba harcamış bir devlet adamıdır. Osmanlı modernleşmesinin en hızlı olduğu yıllarda İstanbul'u, kendi ülkesi için sonuçlar çıkaracak şekilde, dikkatli gözlerle dolaşmış.

OSMANLI MODERNLEŞMESİ ÇİN İÇİN UYGUN MODELDİ
Kang, Osmanlı'yı, Çin için bir modernleşme örneği olarak görüyordu. Bunu açabilir miyiz?

Kang, Osmanlı ve Çin'i 'Doğu'nun iki hasta adamı' olarak tanımlamakta ve hangisinin önce öleceğinin bilinmediğini ifade etmektedir. 1898 yılında Çin İmparatoruna yazdığı 'Türklerin Zayıflaması' adlı raporunda Osmanlı Meşrutiyeti'nin Çin için uygun bir örnek olabileceğini söylüyor. Kang, Osmanlı ve İmparatorluk Çin'inin aynı sorunlarla karşı karşıya olduklarını düşünüyor. Bu sebeple aynı 'hastalıklara' sahip iki devletin tedavilerinin de benzer olduğuna inanıyor. Osmanlı'nın Meşrutiyetinin Çin için uygun bir model olabileceğini öne sürüyor.

YouWei'nin Osmanlı modernleşmesindeki hataları tespitine hayran kaldığımı söylemeliyim. Osmanlı üzerinden dikkat çektiği bu hususlara kendi ülkesinde dikkat ettirebildi mi?

Kendi ülkesinin de akıbeti Osmanlı'dan farklı olmadı. Zaten Kang 1898'de başarısız reform girişiminin ardından ülkesini terk etmek zorunda kalmıştır.

İSTANBUL'UN KEDİLERİ
İkinci Meşrutiyet yıllarında İstanbul'u dolaşan Kang'ın İstanbul izlenimleri hakkında neler söylenebilir? Şehir kültürü, mimari yapı vs.

Kang, İkinci Meşrutiyet'in ilanının hemen ardından İstanbul'a gelmiştir. Özellikle İkinci Meşrutiyet sırasında yaşanan olayları ayrıntılarıyla anlatmaktadır. Kang İstanbul'a hayran kalmıştır ve dünyada İstanbul'dan daha güzel bir kentin olmadığını söylemektedir. İstanbul'u Berlin ve Paris ile karşılaştırır ve bu karşılaştırmayı ancak 'cennet ile dünya' arasında olabilecek bir karşılaştırma olarak niteler. Ayasofya'ya büyük bir hayranlık duyduğu yazdıklarından anlaşılmakta. O'na göre Ayasofya dünyanın en güzel mimari eseridir. Kang'ın en çok ilgisini çeken ayrıntılardan biri bugün de ülkemize gelen Çinlilerin dikkatini çekmekte: sokaklarda bulunan kedi ve köpekler.

Seyahatnamesinde 'Türkler çok ciddidir' de diyor.

Türklerin uzun yıllar devam eden savaşlar nedeniyle oldukça ciddi göründüklerini söylüyor. Bir diğer nedeninin de yaşam koşullarının zorluğundan kaynaklandığını ifade ediyor.

'Çin'den Görünen Osmanlı'dan söz ettik. Çalışmalarınız sırasında Osmanlı'dan Çin'i görebildiniz mi?

Osmanlı'nın son döneminde Çin ile ilişkilerin daha da arttığı anlaşılıyor. Osmanlı arşivlerinde ikili ilişkiler ile ilgili çok sayıda belge bulunuyor. Bu belgeler üzerinde de mutlaka çalışma yapılması gerekiyor.

Bugünkü Türkiye'nin Çin'den görünüşünü de konuşalım. Net mi bulanık mı?

Türkiye'yi ziyaret edenlerin sayısındaki artış ve ilişkilerin hızla gelişmesi Çin'deki 'Türkiye Farkındalığını' artırdı. Son yıllarda Türkiye'ye daha fazla ilgi var ama bunun istenen seviyede olduğunu söylemek zor. Daha çok tanıtım çalışması yapılmasında fayda var.

ÇİNCEDE HARF YOK RESİM VAR
Şair Osman Konuk'un 'Hayat mı zor Çince mi' diye bir dizesi var. Dünyadaki tüm diller içinde belki de en zor görüneni Çince. Hangisi daha zor ya da gerçekten Çince zor mu?

Çince gerçekten dünyanın en zor dillerinden biridir. Özellikle Çin Yazısı, Çincenin en zor tarafıdır. Bildiğiniz gibi Çincede harf yoktur; tıpkı eski Mısır hiyeroglifleri gibi işaretler (imler) ile yazı yazılır. Çince dünyanın yaşayan tek resim yazı dilidir. Mısırlıların günümüzde de hiyeroglifleri kullandığını hayal edin; Çin yazısı ile hiyeroglifler aslında aynı mantıkla üretilmişlerdir. Çince konuşmanın da en zor tarafı ses tonlarının olmasıdır. Bu da Çinceyi konuşması en zor dillerden biri haline getirmektedir. Gramer açısından oldukça kolay bir dildir ama yazı ve ses tonları dilin öğrenilmesini zorlaştırmaktadır. Bu zorluklarına rağmen Çince öğrenmek insana büyük bir dünyanın kapılarını açar. Dünyayı farklı bir bakış açısı ile görmenize yardımcı olur.

Yalnızca Çin dili konusunda uzman değilsiniz, Zamanın Yenemediği Çin, Çin'de Hayatta Kalma Kılavuzu gibi eserlerinizle toplu olarak Çin konusunda uzman olduğunuzu söylemek mümkün. Sizin Çin'e ve Çinceye ilginiz nereden geliyor?

Çocukluktan başlayan bir ilgim vardı Uzak Doğu'ya. Üniversite öğrenimi için bu alanı seçtim. O tarihte çoğu insan, yakın akrabalarım dâhil Çincenin ne işe yarayacağını soruyorlardı bana. Şimdi ise birçoğu nasıl Çince öğrenebileceklerini soruyorlar. Hem Çin hem de Türk - Çin ilişkileri son yıllarda çok önemli bir gelişme kaydetti; bunun da Çince öğrenmeyi daha işe yarar ve popüler hale getirdiği görülüyor. Benim isteğim ise baştan itibaren iyi bir Çin Uzmanı (Sinolog) olmaktı.

Kitabın künyesi:

Çin'den Görünen Osmanlı: Çinli Düşünür Kang Yolu Wei'in Türk Seyahatnamesi

Kang You Wei

Çeviren: Doç. Dr. Giray Fidan

Yeditepe Yayınevi

2013

167 sayfa

10 years ago