Türkiye'de %100 Ekolojik Halk Pazarı geleneği, ilk olarak 2006 yılında İstanbul Şişli'de başladı. Daha sonra Türkiye'nin çeşitli illerinde de açılmaya başlayan ekolojik pazarları, İstanbul'da ikinci olarak 2009'da açılan Kartal Pazarı takip etti. 23 Şubat'ta ise İstanbul'a üçüncü ekolojik halk pazarını Beylikdüzü kazandırdı. Beylikdüzü %100 Ekolojik Pazar, Buğday Derneği işbirliğiyle açılan diğer pazarlarda olduğu gibi, sadece ekolojik sertifikalı ürünlerin satıldığı bir halk pazarı değil, şehir içinde ekolojik yaşam merkezi olmayı planlıyor. Beylikdüzü %100 Ekolojik Pazar'da ekolojik sertifikalı meyve sebzelerin yanısıra geniş bir mamül ürün yelpazesi bulunacak. Ekolojik sertifikalı pamuk, makarna, ekmek, bakliyat, temizlik malzemeleri, kozmetik ve tekstil ürünleri pazarda bulunacak çeşitlerden sadece birkaçı. Buğday Derneği, %100 Ekolojik pazarların sağlıklı bir şekilde, tüm paydaşların ihtiyaçlarının göz önünde bulundurularak çoğalması için İstanbul dışındaki yerel belediyelerle de görüşmeler yapmaya devam ediyor.
Beylikdüzü Belediyesi ve Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği işbirliğiyle her Salı günü Beylik Pazarı'nda kurulacak olan İstanbul'un üçüncü yüzde yüz ekolojik pazarında, Şişli ve Kartal'dakilerde olduğu gibi doğa ve canlı sağlığına zararlı kimyasal ilaç, gübre ve katkı maddesi gibi hiçbir yöntem kullanılmadan üretilen kontrollü ve sertifikalı ekolojik ürünler satılacak. Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun, "Hayırlı olsun" dileklerini sunarak "İstanbul'un üçüncü yüzde yüz ekolojik pazarına sahip çıkalım. Sadece Beylikdüzü'ne değil üçüncü bölge halkını ilçemize taşıyacak zemini birlikte oluşturduk. Burada yaklaşık 200 tezgâh açıldı. Bu sayının daha da artacağına inanıyorum. Sağlıklı yaşamda çıtayı daha yukarıları taşıyacağız" diye konuştu.
Tarımda bilinçsizce ilaç kullanımı, tarım ürünlerindeki ilaç kalıntıları ve hormon nedeniyle tüketicilerin daha sağlıklı bulduğu organik ürünlere yönelmesi bu yöndeki talebi arttırdı. Bu sebeple açılan pazar, Bakırköy'den Çorlu'ya kadar İstanbul'un batısında yaşayanların organik ürünlere çok daha rahatlıkla ulaşmalarını sağlayacak. Organik ürünlerin, diğerlerine göre daha pahalı olmasının gerekçelerinden bahseden Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Victor Ananias, "Ekolojik ürünlerde niye fiyat farkı olduğunu düşünen insanlara şunu belirtmeliyim ki topraklarımızı, havamızı, suyumuzu zehirledik. Daha hızlı ve çok üretmek, daha çok para kazanmak için çevremizi zehirledik. Bu yüzden sağlıklı beslenme ve yaşam pahalı hale geldi. Alım satım yaptığımız noterler gibi belgeli, sağlıklı oldukları saptanmış, devlet güvencesiyle ülkenin dört bir yanından gelmiş ürünlerin burada satışı gerçekleştirilecek" şeklinde konuştu.
Buğday Derneği %100 Ekolojik Pazarlar Proje Koordinatörü Batur Şehirlioğlu, konuyla ilgili şöyle bir açıklama yaptı: "%100 Ekolojik Halk Pazarı Projesi'nin sahibi olarak, ilk bakışta "sadece ekolojik ürünlerin satıldığı bir pazar" gibi görülen bu projede asıl hedefimiz; Türkiye'de ekolojik ürün sektörünü geliştirmek, bu ürünlerin üretim ve tüketimini yaygınlaştırmak. Ekolojik ürünlerin tüm çeşitleri ile uygun fiyata tüketiciye ulaştırılabilmesinin en iyi yolu, ekolojik halk pazarları. O nedenle, bu deneyimi yeni işbirliklerine dönüştürerek ve yasal zeminini hazırlayarak yaygınlaştırma konusunda istekliyiz."
"Gelin filenizi sağlıkla doldurun" çağrısıyla yola çıkan Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği sayesinde, 2006'dan beri %100 Ekolojik Pazar'a alışverişe gelenler, filesini doğayla ve diğer canlılara zarar vermeden yetiştirilmiş, ekolojik (organik) gıdalarla dolduruyor. Artık pazara gelenler alıverişleriyle sadece sağlıklı beslenmenin ve aradıkları lezzeti bulmanın yanında; yaptığı ekolojik üretimle toprağı, suyu, havayı koruyan çiftçiye destek olduğunun da farkında. Bu pazarların hikayesi temiz topraklara, suya, sağlıklı sofralara, adil ticarete, doğayla uyumlu kullanım alışkanlıklarına ve küresel ısınmanın önlenmesine kadar uzanıyor.
Toplumda yerleşmiş olan "ekolojik (organik) ürün lüks üründür" anlayışını değiştirecek olan Ekolojik Halk Pazarı'nda Mudurnu'dan Karaburun'a, Milas'tan Samandağı'na, Gökçeada'dan Eğirdir'e, Kocaeli'den Adana'ya kadar Türkiye'nin farklı bölgelerinden gelen ürünler satışa sunuluyor. Halk pazarında ekolojik sertifikalı domates, salatalık, patlıcan, biber, brokoli, enginar, bezelye, Valencia portakal, limon, kayısı, çilek, kiraz, erik, ahududu, böğürtlen, sarımsak, marul, ıspanak, maydanoz, dereotu, taze soğan, kekik ve rokanın yanı sıra yine ekolojik sertifikalı yumurta, bal, zeytinyağı, pirinç, bulgur, kuru fasulye, nohut, bulgur satılıyor.
Tüketicide oluşmaya başlayan "Sağlıklı yaşam" bilinciyle %100 Ekolojik Pazar'lar da yaygınlaşmaya başladı. İstanbul'da ilk olarak Şişli'de faaliyet göstermeye başlayan Ekolojik Pazar'ı, Kartal ve Beylikdüzü takip ederken, yurt genelinde de Antalya, Samsun, Ankara, Bursa ve Eskişehir gibi iller bu noktada adım attı.
Pazar müdavimleri orta ve yüksek gelirli, eğitim ve kültür seviyesi yüksek, sağlıklı yaşam ve ekoloji bilinci olan duyarlı ve seçici kişilerden oluşuyor. Katılımcı profili üretici ağırlıklı olan pazarda bugün de üretici sayısı, temsilci sayısının 2,4 katı. Pazar sadece buraya gelenlerin değil, aynı zamanda İstanbul'un değişik noktalarına ürün pazarlayan firmaların da tedarik kanalı oluyor. Böylece çok daha fazla insanın ekolojik ürünlere ulaşmasına katkıda bulunuyor.
Ekolojik sertifikalı ürünlerin üreticiden tüketiciye en kısa, ucuz ve uygun koşullarda, güvenli bir sistem dahilinde ulaşmasına olanak sağlamak.Ekolojik ürün bilgisinin yaygınlaştırılması, tüketici eğitimi ve talep oluşturulması. Denetimli, güvenilir, belgeli, sağlıklı ürünler sunarak halk sağlığına katkıda bulunmak. Ekolojik tarıma geçen çiftçilere pazar desteği sağlarken yeni üreticilerin/yatırımcının teşvik edilmesi yolu ile sektörün gelişimine katkıda bulunmak. Sosyal ve ekonomik takas modeli olan halk pazarlarının geliştirilmesi.Su ve toprak kalitesi ile biyolojik çeşitliliğin korunmasını sağlamak.
