|

İstanbul’un simgeleri oyuncak oldu

İstanbul'un çocuklara rahatça tanıtılabilmesi için Hediyem İstanbul tarafından bu yıl ilk kez “İstanbul Temalı Ahşap Oyuncak Tasarım Yarışması” yapıldı. Yarışma sonucunda İstanbul'la özdeşen figürler ahşaptan tasarlandı. Prototipleri geliştirilen oyuncakların üretimi de yapıldıktan sonra piyasada rahatça temin edilebilecek.

Yeni Şafak
04:00 - 25/09/2016 Pazar
Güncelleme: 01:02 - 25/09/2016 Pazar
Yeni Şafak

Kız Kulesi, Galata Kulesi, martılar, renkli merdivenler, Şehir Hatları Vapuru... İstanbul'u hatırlatıyor değil mi? İstanbul'la özdeşen bu sembolleri çocuklara küçük yaşta benimsetebilmek için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A. Ş. harekete geçti. İstanbul temalı hediyelik eşya ve tarihi kültürel mirasımıza dair eserlerin üretimini gerçekleştiren "Hediyem İstanbul" markası ile bu yıl ilk kez “İstanbul Temalı Ahşap Oyuncak Tasarım Yarışması" düzenlendi. Yarışmaya katılan tasarımcılar becerilerini sergilerken çocuklara kendi kültürün kodlarını kolayca benimseyebileceği yerel ve kaliteli ürünler hazırlandı. Böylece çocuklar, İstanbul temalı ahşap oyuncaklar sayesinde kültürümüze ait simgelerle henüz küçük yaşta tanışma imkânı bulacak ve unutulmuş kültür öğelerini de bu oyuncaklar sayesinde zihinlerinde canlandırabilecek. Hediyem İstanbul oyuncakları, ayrıca çocukların sağlığını ön planda tuttuğu için ahşap malzeme ve doğal boyalar kullanılarak üretilecek. Bizlerde İstanbul'un oyuncakları seçilen “İstanbul Topaçları", "Martha & Morty" ve “Mahalle İstanbul" projelerini tasarımcılarından dinledik.



Kendi mahalleni kendin yap






Mahalle kavramının giderek kaybolmasından dolayı, çocukların zihinlerinde yaşatabilecekleri bir mahalle oyuncağı tasarlayan 23 yaşındaki Oğuzhan Yılmaz, "Mahalle İstanbul" isimli ürünüyle “İstanbul Temalı Ahşap Oyuncak Tasarım Yarışması"nda üçüncü oldu. Kültür Üniversitesi'nde mimarlık ve iç mimarlık bölümlerini aynı anda okuyan Yılmaz İstanbul'da unutulmuş mahalle kültürünü olan özlemi kendi de yaşıyor. 3-4 gün gibi kısa bir sürede tamamladığı ürününe cumbalı evleride ekleyen Yılmaz, çocukların bunların ne olduğunu merak edip eski İstanbul evlerini, mahallerini öğrenmeye teşvik edeceğine inanıyor. Çocuklarlar Yılmaz'ın tasarladığı evlerle kendi mahallelerini tasarlayacaklar.



İstanbul topaçları





Özel bir şirkette grafik tasarımcısı olan 23 yaşındaki Doğukan Karapınar, Marmara Üniversitesi Grafik Tasarım bölümü mezunu. tasarımyarışmaları.com adresinden gördüğü yarışmaya şansını denemek için katılan Karapınar, birinci oldu. Karapınar, geleneksel bir oyuncak olan topacı İstanbul'un mimari ve kültürel simgelerinden ilham alarak “İstanbul Topaçları"nı tasarladı. Topaçlara özel bir ilgisi olduğunu söyleyen Karapınar'ın çocukluğundan beri topladığı bir oyuncak koleksiyonu varmış. Bu yüzden oyuncak alanına uzak olmayan Karapınar ne yapacağına karar verdikten bir aya yakın sürede tasarımlarını tamamlamış ve 6 farklı topaç tasarlamış. Çay bardağı, Galata Kulesi, Şehir Hatları Vapuru, renkli merdivenler gibi tasarımlarla bir yandan geleneksel bir oyuncağı yeni nesil ile tanıştıran Karapınar, diğer yandan da İstanbul'u tanıtıyor. Ahşap malzeme ve doğal boyalar kullanılarak üretilen topaçların tek parçadan oluştuğunu belirten Karapınar, yutma riski olmadığından küçük çocukların oynaması için de uygun olduğunu söylüyor. Her ne kadar İstanbul'un anlatılmaya tanıtılmaya ihtiyacı olmadığının altını çizen Karapınar, çizgi film karakterlerinin oyuncak haline getirilmesindense kültürümüzün bir parçası olan simgelerle İstanbul'un çocuklara tanıtılmasının çok güzel bir hareket olduğunu açıklıyor.



Martı kapışması





İstanbul denilince ilk akla gelen şeylerden birisi de bir simit parçası için çekişen martılar. "Martha ve Morty" isimli ürünüyle ikinci olan Türker Acartürk'te böyle düşündüğü için iki marının bir simit için kapışmasını oyuncağı üzerinde tasarlamış. Yaklaşık 30 parçadan oluşan oyuncağının 12 yaş ve üzeri çocuklar için daha uygun olduğunu söyleyen Acartürk, "Tamamen ahşap ve mekanik bir yap-boz oyuncağı olan Martha ve Morty kutudan demonte olarak çıkar ve hiçbir alet kullanılmadan bir araya getirilebilir" diyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstriyel Tasarım mezunu olan 28 yaşındaki Acartürk, kendi ismiyle tasarım ihtiyacı olan markalara bireysel olarka hizmet veriyor. Yarışmanın konseptinin belirli olmasından dolayı zorlanmadığı dile getiren Acartürk, "İstanbul diyince aklımıza gelen klişe şeylerden uzak olup ama yine de akıllara gelen bir şey olması gerekti. Hiçbir dünya şehrinde bu kadar yaygın olmayan ve insanlara iç içe olan martılar İstanbul'la içselleşitiği martı ve simit ikilisinde yola çıktım" şeklinde oyuncağını anlatıyor. Tasarladığı oyuncağı çocukların bir araya getirmesinden dolayı el becerileriyle beraber zeka seviyelerinde gelişme göstereceğini belirten Acartürk, ürünün isminin uluslarası alandan da olabilmesi için evrensel bir isim vermiş.





#Oyuncak Tasarım Yarışması
#Türker Acartürk
#Ahşap Oyuncak
8 yıl önce