|

Kayıp tarihe not düşmek

Tarih araştırmacısı Mehmet Dilbaz’ın İstanbul’un yok olan kıymetlerini incelediği çalışması “Kayıp Tarihin İzinde” Timaş Yayınları arasından çıktı. Fotoğrafların hatıralarla birleştiği kitapta Dilbaz’ın tarihi çabası, birçok değerin hatırlanmasını sağlıyor.

04:00 - 15/12/2019 Pazar
Güncelleme: 00:50 - 15/12/2019 Pazar
Gerçek Hayat
Kaybolan Tarihin Peşinde Mehmet Dilbaz Timaş Yayınları 2019 200 sayfa
Kaybolan Tarihin Peşinde Mehmet Dilbaz Timaş Yayınları 2019 200 sayfa
AYKUT ÖZER

Sosyal medyada yaptığı tarihi öneme haiz yer paylaşımları sayesinde tanınan Mehmet Dilbaz, “Kaybolan Tarihin Peşinde” adlı çalışmasıyla takipçilerinin karşısında. Tarih araştırmacısı Mehmet Dilbaz,Timaş Yayınları’ndan çıkan kitabında tarihin emaneti olan camiler, türbeler, kasırlar, tiyatrolar, konaklar, çeşmeler, tekkeler, ağaçlar, hanlar, saraylar, mezar taşlarının unutulan hikayesini hatırlatıyor.

Gülten Akın’ın “Ah kimselerin vakti yok, durup ince şeyleri anlamaya” mısraındaki inceliği gördüğümüz Dilbaz, İstanbul’un yok olmuş yapıtlarını anlatıyor. Üzerinde binlerce kişinin emek ve hakkının olduğu yerlerin yok edilmesi bir yandan hayatın gereği olarak görülse de bir yandan zamanın acımasız tarafını gözler önüne seriyor. Cami enkazından doğan otopark, kasırlıktan halı sahaya dönüşüm, semten semte taşınmak zorunda kalan mevlevihane, benzin istasyonu olan Mimar Sinan imzalı hamam bunlardan birkaçı... Dilbaz’ın çabası Osmanlı’dan günümüze uzanan tarihi eserlere sahip çıkma konusunda örnek ve dikkat teşkil ediyor.

Fotoğraflar ve hatıraların aydınlattığı sayfalar arasında okuru, sürükleyici ve yer yer üzgün yer yer kızgın bir okuma bekliyor. Dilbaz’ın bu çalışması, sosyal medya paylaşımlarının kitaba dönüşümü olarak düşünülmesin. Sosyal medya paylaşımlarında birkaç cümleyle açıklanan fotoğraflar, kitapta birer hikâyeye dönüşüyor. Okumayı ve anlamayı kolay hâle getiren resimler, renkler, fotoğraflar yazarın akıcı diliyle birleştiğinde her yaştan okurun sıkılmadan bitireceği bir kitap meydana çıkmış. Bu zenginlik, 1938 doğumlu şair-yazar-hekim Hüsrev Hatemi’nin sunuş yazısıyla birleşiyor.

DEĞERİ SAYILMAZ RUH

Rabia Gülnuş Emetullah Valide Sultan’ın hayatı Girit’ten İstanbul’a uzanıyor. Kaybolan “Tarihin Peşinde” kitabından öğrendiğimize göre Galata’nın İslâmlaşmasında onun emeği büyük. Mekke’de ve Üsküdar’da da eserler yaptıran Valide Sultan, büyük yangın sonrası yok olan kilisenin yerine kendi adına bir cami yaptırıyor. Galata Kadılığı’nın en büyük camisi olan bu eser sayesinde Türklerin Galata’ya olan rağbeti artmış ve cami çevresinde Müslüman mahallesi kurulmuştur. İki yüzyıldan fazla süre ayakta kalan bu cami, depremler sonrası bakımsız kalarak harabeye dönüşür, son olarak da yerine Hırdavatçılar Çarşısı yapılır. Kitapta Teşkilat-ı Mahsusa’nın fedaisi Yakup Cemil’in kurşuna dizildiği yeri, Osmanlı mezarlığına inşa edilen konser alanını, yağmalanan sarayları, Safiye Ayla’nın büyüdüğü yetimhanenin akıbetini de öğreniyoruz. Tarih içinde iz süren Dilbaz, Cahit Zarifooğlu’nun “Bir incelik gösterin incinmesin yüreğim” serzenişine cevap niteliğinde bir çalışma hazırlamış.

Kitabı okudukça tıpkı insan gibi şehirlerin de yıllar görüntülerini değiştirse bile saklanması, korunması gereken bir ruhlarının olduğunu görüyoruz. Modern çağın yitirilen manevi kıymetleri arasında sayabiliriz bu sayılmaz ruhu.

#Mehmet Dilbaz
#Kaybolan Tarih
#Rabia Gülnuş Emetullah
4 yıl önce