|

Kremlin Beyaz Saray rekabetinde uzun kış

Rusya’nın bir küresel güç olduğunu uluslararası sisteme kanıtlamaya çalışan Putin yönetiminin, son yıllar izlediği politikalar ile bu konumu yeniden sağladığı söylenebilir. Moskova'nın realist politikalarla güvenliğini temin etmek için yaptığı hamleler, küresel rakibinin çıkarlarını olumsuz etkileyecektir. Moskova-Washington ilişkilerinde kısa bir süre içinde iyileşme beklentisine girmek mümkün değildir.

Yeni Şafak ve
04:00 - 30/10/2017 Pazartesi
Güncelleme: 00:45 - 30/10/2017 Pazartesi
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
ELNUR İSMAYIL - BİLGESAM

ABD’de Donald Trump’ın iktidara gelmesinden sonra geçen yaklaşık 9 aylık süreçte, beklentilerin aksine Rusya ile ilişkiler kötüye giden bir çizgi üzerinde devam ediyor. Post-Obama döneminde, Moskova-Washington ilişkilerinde iyimser bir süreç izleneceğine yönelik umutlar da giderek sönüyor. İlk başlarda, Trump’ın kendisinin karşı çıkmasına rağmen Rusya ile olan ilişkilerdeki gerginlik yerini Trump’ın kendisinin Rusya karşıtı politikalarına bırakmakta. Örneğin, Rusya’nın San-Francisco konsolosluğunun kapatılmasının Trump’ın kararı olduğu bilinmekte. İlişkilerin olumsuz şekilde geliştiğini gösteren bir başka kanıt, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından “ikili ilişkilerde yakın gelecekte olumlu bir değişime ümitsiz olduğunu ve kendilerine karşı yapılan her şeye anında karşılık verileceğini“ beyan etmesidir.

Rusya ve ABD arasında son dönemde yaşanan gerilimli konuların başında Kremlin’e uygulanan ekonomik yaptırım kararlarının süresinin uzatılması; ABD’deki Rus diplomatik misyonlarına yönelik atılan adımlar; Suriye, Iran, Kuzey Kore, Ukrayna ile ilişkilere farklı yaklaşımlar, Doğu Avrupa’da Batı askeri gücünün artmasına Moskova’nın tepkisi gelmektedir.

Ekonomik Yaptırımlar ve S-400’ler

Temmuz 2017’de ABD Kongresi’nin Senato ve Temsilciler Meclisi tarafından Rusya’ya yaptırımların uzatılması ve kapsamının genişletilmesi ile ilgili olarak kararlar alındı. Ekonomik yaptırımlar listesine savunma sanayi alanında bir çok önemli Rus şirketi de girmiş oldu. Gündemde olan yeni yaptırım paketinde Rusya’nın S-400 füzelerini üreten Almaz-Antey ve satışını yapan Rosoboronexport’un dahil olduğu 33 silah şirketi dahildir. ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından belirlenen ve Kongre’ye onay için gönderilen listede silah şirketlerinden başka FSB, Rusya Askeri İstihbaratı (GRU) ve Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) gibi kurumlar da mevcuttur.

Türkiye’nin dış politika stratejisindeki değişiklikler ABD-Rusya rekabetinde yeni bir sayfayı açtı. Özellikle, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze sistemi alınması kararı Ankara-Washington ikili ilişkilerini olumsuz etkilediği gibi; ABD, Rusya’nın stratejik öneme sahip bir NATO üyesi devletle işbirliğinden rahatsız olduğunu da zaman-zaman ifade etmektedir. Türkiye’nin mevcut jeostratejik konum ve önemi, Moskova- Ankara işbirliğinin gelişmesi, ABD’nin bölgede faaliyetini kısıtlayabilir ve Rusya’nın kolunu açabilir ki, Beyaz Saray bundan rahatsız olmaktadır. ABD’nin Rus şirketlerini kapsayan son yaptırım kararlarını özellikle Türkiye’nin S-400 alımı ile ilgili olarak değerlendirmek gerekmektedir.

Türkiye’nin S-400 alımına karar vermesini, ABD, kendi para birimini, bankacılık ve para transferi gibi finansal sistemini bu satışın gerçekleşmesinde kullandırmamak gibi hamlelerle tehdit etmektedir. Yaptırımlar, direkt olmadan ABD ile iş yapan aracı kuruluşların bile bu konuda faaliyetini kısıtlamaktadır.

Rusya ise ABD’nin kendisine uyguladığı ekonomik yaptırımlara misilleme olarak daha kapsamlı adımlara hazırlanıyor.

Diplomatik Temsilcilikler Küçültülüyor

Eylül 2017’de ABD tarafından Rusya’nın diplomatik elçiliklerinin kapatılması ve temsilcilik binalarına el konulması kararı ikili ilişkileri olumsuz etkileyen başka bir gelişme oldu. Rusya’nın San Francisco Başkonsolosluğu, Washington ve New York’taki konsolosluk binaları kapanması istenen diplomatik temsilciliklerdi. Rusya, diplomatik temsilciliklerinde arama yapılmasını uluslararası hukukun ihlali olduğunu; ABD ise bu binaların casusluk amacıyla kullanıldığını beyan etmekteydi.

Aralık 2016’dan başlayan bu süreçte Rusya, kendisine yönelik politikalara tepki olarak, ülkesindeki ABD diplomatik temsilciklerindeki personel sayısında kısıtlama kararı aldı. ABD’deki 35 Rus diplomat “casusluk” iddiasıyla sınır dışı edilmiş; Rusya ise Temmuz ayında ülkesindeki ABD’li diplomat sayısını büyük oranda azaltmıştı.

Rusya’ya göre San Francisco konsolosluğundaki Rus bayraklarının indirilmiş olması ve konsolosluk arşivlerinin Washington’a gönderilmesi, Viyana Antlaşması’nın ihlali olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle, Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından ABD’nin mahkemeye verileceği beklenmekte.

Suriye’de İki KUTUP oluşabilir

İki küresel gücün çatıştığı konuların başında Suriye’nin geleceğine ilişkin farklı yaklaşım gelmekte ve her iki devlet mevcut durumun kendi çıkarları doğrultusunda çözümlenmesi beklentisinde. Hem Rusya hem de ABD, bölgede DEAŞ’la mücadele konusunu ön plana çıkarsalar da, Moskova’da ABD’nin gerçekten DEAŞ’la mücadele yürütmediği ile ilgili bir görüş hakim. Suriye’de, ABD ve Rusya’nın askeri güçleriyle var olması yeni bir gelişmedir. İki ülke ilişkilerinde ilk kez böyle bir durum meydana geliyor. Müttefik olmayan iki güç, ortak rakip ve müttefiklerinin kimliğinin net olarak belirlenmediği bir savaşta Suriye’de bulunuyorlar.

Suriye’de PYD/YPG teröristlerine silah yardımı yapmak gibi hamlelerle, ABD Suriye’nin doğusunda, Rusya ve İran’ın desteklediği Esed rejimine karşı kendi kontrolünde olabilecek bir Kürt bölgesi oluşturmaya çalışmakta.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde ABD’nin Esed rejiminin kimyasal silah kullanımına ilişkin hazırladığı tasarıya Rusya’nın veto etmesi de iki ülke ilişkilerinin Suriye’de ortak bir mücadeleden uzak olduğunun bir kanıtı.

Sonuç olarak ikili ilişkilerde tek bir gerçek üzerinde senaryolar kurulabilir. Bu gerçek ise, küresel sistemde yaşanan değişikliklerin Rusya-ABD arasındaki küresel rekabeti ve silahlanmayı olumsuz etkilediğine ilişkindir. Kendisinin küresel güç olduğunu uluslararası sistem tarafından kanıtlamaya çalışan Putin hükümetinin, bugün bu konumuna artık ulaştığını söyleyebiliriz. Realist politikalar izleyerek, kendi güvenliklerinin temin edilmesi için yaptıkları hamleler diğer rakibin çıkarlarını da olumsuz etkilemeye devam edecektir ki, Moskova-Washington ilişkilerinde kısa bir süre içinde iyileşme beklentisine girilmemelidir. Buna alışkın olan küresel sistem, Kremlin-Beyaz Saray rekabetinden olumsuz etkilenecek yeni krizlerin ortaya çıkacağını öngörmelidir.

#ABD
#Suriye
#Rusya
#Beyaz Saray
6 yıl önce