|

Kuşaklararası kopuşun yakın tarihi

Yeni Şafak
04:00 - 24/12/2018 Pazartesi
Güncelleme: 03:34 - 24/12/2018 Pazartesi
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
BURAK BAŞKAN - SHEFFİELD ÜNİVERSİTESİ

Kuşaklararası çatışma her dönemin meselelerindendir. Yeni kuşakların önceki kuşaklardan kültürel anlamda farklılaşması üst kuşaklar için her zaman bir rahatsızlık sebebi olagelmiştir. Fakat özellikle 1990’ların ikinci yarısından itibaren kuşaklararası kültürel farklılaşmanın yeni bir safhaya girdiği görülüyor. Bir taraftan söz konusu farklılaşmanın şiddeti anormal şekilde artarken diğer taraftan kuşakların kendi içlerindeki küçük yaş farklarında bile devasa bir kültürel farklılaşma ortaya çıkıyor. Bu farklılaşmayı giyim kuşamdan günlük konuşma diline, siyasetle olan münasebetten dini yaşayış biçimine, beşeri ilişki şekillerinden en basit görgü kurallarının günlük hayatta tatbik edilme sıklığına kadar pek çok alanda görmek mümkün. Kuşaklararası kültürel farklılaşmadaki bu yeni safhayı anlayabilmek için ise dikkati kuşaklararası kültürel aktarım kanallarının zaman içinde geçirdiği değişime yöneltmekte fayda var.

AİLENİN DÜŞÜŞÜ

Cumhuriyet’in ilk yıllarının okuma yazma oranı düşük Türkiye’sinden bugüne toplumun eğitim düzeyindeki istikrarlı artış, ailenin genç nesiller üzerindeki kültürel etkisini büyük ölçüde sınırlandırdı. Önceki nesle göre daha tahsilli olduğunu düşünen genç kuşağın nispeten daha eğitimsiz ailesini rol model alma ihtimali azaldı. Toplumsal dikey hareketliliğin önemli belirleyicilerinden olan eğitimin neden olduğu kuşaklararası statü farklılığı da ailenin kültürel etkisini kısıtladı. Toplumsal hiyerarşide ailesinden daha yukarılara tırmanan kişi, karşılaştığı bu yeni sosyal sınıfın kültürel ve ideolojik kodlarından kaçınılmaz olarak etkilendi.

Artan boşanma oranlarının da çekirdek aileden çocuğa yönelik kültürel aktarımı ciddi anlamda etkilediği söylenebilir.
Böyle ailelerde anne ya da babadan birinin evdeki eksikliği, kültürel aktarım yükünü yalnızca bir tarafa yükledi. Böylece çocuğun birlikte yaşamadığı anne ya da babanın çocuk üzerindeki kültürel etkisinin en aza indiği bir durum ortaya çıktı.
Diğer taraftan geniş ailenin zamanla ortadan kalkması, iki ya da üç kuşak öncesinden genç kuşaklara kültür aktarımını önemli ölçüde azalttı. Bugün dede, anneanne ya da babaanneyle aynı evde yaşamayan çocukların onlardan kültürel anlamda etkilenebilmesi pek mümkün görünmüyor. Dolayısıyla bugün soy bağının birey kültürü üzerindeki belirleyiciliği en aza inmiş durumda. Bu noktada çalışan ebeveynleri tarafından mesai saatleri süresince anneanne ya da babaanneye bırakılan çocuklar istisnai durum olarak karşımıza çıkıyor.

KAYBOLAN MAHALLE

Mahalleden uzaklaşmanın bir sonucu olarak mahallenin birey üzerindeki kültür inşa edici rolünün azalmasının da kuşaklararası kültürel farkın açılmasında etkili olduğu söylenebilir. Burada mahalleden uzaklaşma, kentsel mekânın dönüşümü şeklinde anlaşılabileceği gibi kırdan kente göç şeklinde de anlaşılabilir. Mahalle bireyler için aile dışında toplumsallaşmanın yaşandığı ilk yer olması sebebiyle hem söylem inşa eden bir mekân, hem de kültürel anlamda bir referans noktasıdır.
Büyükşehirlerde atomize halde yaşayan birey, hiçbir ortak geçmişe ve ortak kültürel kodlara sahip olmadığı, zorunlu olmadıkça tanışma ihtiyacı bile duymadığı insanlarla aynı fiziksel mekânlarda yaşamını sürdürmektedir.
Dolayısıyla bugün yüksek katlı binalarda kapı komşusunu bile tanımayan modern şehir insanı için Ekmek Teknesi’nin Nusret Baba’sı eski dizilerde kalmış bir nostaljik mahalle rol modelinden ibaret. Burada sahip olduğu ayıplama ve dışlama gibi maddi olmayan yaptırım gücüyle mahallenin, birey üzerinde aşırı bir kontrol ve baskı mekanizmasına dönüşme riskinin mevcut olduğunun da altını çizelim.

SANAL MEKÂNIN YÜKSELİŞİ

Hiç şüphesiz ki 90’ların ikinci yarısından itibaren hızla gelişen internet teknolojisi ve onunla bağlantılı olarak yaygınlaşan sosyal medya, kuşakların kültürel anlamda kopuşunu en üst noktaya çıkardı. İnternetin yaygın olmadığı dönemlerde çocuğun bulunduğu mekân ve zaman aile için denetlenebilirken bugün denetlenemez duruma geldi. İnternetin kişiyi zaman ve mekândan bağımsız hale getirme gücü sayesinde bugünün insanı içinde bulunduğu yakın fiziksel çevreden hızla uzaklaşırken, uzak fiziksel çevrelerle kolaylıkla yakınlaşabilme imkânı buldu. Diğer yandan kişi zamanının büyük bölümünü yakın çevresiyle birlikte geçirse bile, sanal dünyanın sunduğu zamansızlık imkânı sayesinde aynı zaman diliminde zihnen başka sanal mekânların farklı zamanlarında bulunabilir hale geldi.

  • Bugünün dünyasında genç kuşaklar, aileleriyle aynı fiziksel mekândayken bile farklı sanal çevrelerle etkileşimde bulunabilmekte, yetiştikleri çevrenin kültürel ve ideolojik tercihleriyle hiçbir benzerlik göstermeyen sanal ideolojik ve kültürel gettolarda farklı alt kültürlerin etkisine girebilmekte, buralarda politikleşebilmekte ve hatta marjinalleşebilmektedirler. Dolayısıyla bugün genç kuşaklara yönelik kültürel aktarım konusunda soy, aile ve mahalle sanal mekânla çok ciddi bir rekabetin içine girmektedir. Bu noktada sanal mekânda yaşanan kültürel etkileşimi tümüyle olumsuz ya da tümüyle olumlu değerlendirmek yerine kişilerin hangi kültürel çevrelerle etkileşimde bulunduğuna ve bu kültürel çevrelerden ne şekilde etkilendiğine bakmanın daha faydalı olacağını vurgulayalım.

Hiçbir toplumun durağan olmadığı ve toplumsal kültürün zaman içinde ait olduğu toplumun dış etkilere açıklık derecesine göre az ya da çok değişime uğradığı bilinen bir gerçek. Dolayısıyla bugün kuşaklararası kültürel farklılaşmanın önünde durulabilir bir şey olmadığını belirtmek gerekiyor. Bu farklılaşmanın yönünü ve şiddetini ise toplumsal gerçekliği ve hâkim söylemi inşa edebilen, kendi kültürel rol modellerini genç kuşaklara kabul ettirebilen, toplum içinde zamandan ve mekândan bağımsız bir kültürel çekim alanı oluşturabilen ve bu çekim alanını kültürel kodlarına öncülük etmeye gönüllü kendi orta ve üst sınıfıyla destekleyebilen taraf belirleyecek.


#kuşaklararası
#kültür
5 yıl önce