|

Malezya’da kiralık suikastçılar

Bütün bu eylemler cinayettir ve failleri, kiralık katillerdir. Bazıları, bunların haklı olduğunu, diğer insanların hayatlarını kurtardığını ya da ölmeyi hak edenleri cezalandırdığını iddia edebilir ama bunlar cinayettir. Bu cinayetlerin failleri aramızda dolaşıyor, bazıları çok daha üst kademelere çıktılar. Bazı suikastlar, çocukluğundan beri onları hayal eden insanların aptal fantezilerinin gerçekleşmesi olabilir.

Yeni Şafak ve
04:00 - 1/05/2018 Salı
Güncelleme: 02:43 - 1/05/2018 Salı
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
Gideon Levy - Haaretz Gazetesi köşe yazarı

Yaklaşık iki ay önce, bir olay bütün dünyayı salladı. İngiltere için çifte ajanlık yapan eski Rus ajan Sergey Skripal ve kızı Yulia, Salisbury’de bir parkta zehirlendi. İngiltere, saldırıdan Rusya’yı sorumlu tutmak konusunda acele etti ve ABD’nin de aralarında bulunduğu 16 ülke, suikast girişimine karşı ceza olarak onlarca Rus diplomatı sınır dışı etti. Suikast girişimi üzerine bir öfke açığa çıktı. Batı, insan hayatına karşı son derece hassas. Ancak bu öfke daha çok, Rusya’nın böyle bir girişimi İngiliz topraklarında taşımaya cesaret ettiği düşüncesiyle açığa çıktı.

Birkaç hafta sonra, bu defa başka bir suikast girişimi gerçekleşti. Gazzeli elektrik mühendisi Doktor Fadi el-Batş, Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da 12 kurşunun hedefi oldu. İki suikastçının motosiklet kullandığı açıklandı; ilk açıklama BMW sürdükleri yönündeydi. Açıklama, dün bir Kawasaki kullandıkları şeklinde güncellendi. El-Batş, üniversitede ders veriyordu ve raporlara göre Hamas için silah geliştiriyordu.

Bütün gözler İsrail’e döndü. Ve ne oldu biliyor musunuz? Hiçbir ülke, İsrailli bir diplomatı sınır dışı etmeyi ya da İsrail’i kınamayı bile düşünmedi. Dünyayı ilgilendirdiği kadarıyla hiçbir şey olmadı, el-Batş öldürülmedi, Malezya’nın egemenliği ihlal edilmedi. Çünkü bir Rus ajan ile Filistinli bir mühendisi nasıl karşılaştırabiliriz? Ya da İngiltere’nin egemenliğiyle Malezya’nınkini?

Dünyanın çifte standardı yine işbaşındaydı: İsrail için sorun olmayan bir şey Rusya için bile yasaktı. Rusya, vahşi zehir suikastlarıyla bilinir; İsrail ise bir tek demokrasisiyle tanınır, bu yüzden zehirlemeye bile izni var (Hamas lideri Halil Meşal, 1997).

İsrail, sahte bir muğlaklığı sürdüyor ancak göz kırpmaları, dürtüler, ittifaklar, sırıtışlar ve gizli övünme şüpheye yer bırakmadı: Mossad’ın “iyi adamları” yeniden saldırdılar. Hükümetin en büyük palavracısı Yoav Galant, “Dünyanın öbür ucuna gitmemiz gerekse bile, yakalayana kadar peşlerini bırakmayacağız” açıklaması yaptı.

İsrail, bu cesur eylemden çok etkilendi çünkü Arapların öldürülmesinden, özellikle de gizli toprakların kara derinliklerindeyse, her zaman etkilenmiştir: Ebu Cihad’ın, eşi ve çocukları önünde hedef alındığı suikastten, Şeyh Ahmed Yasin ve Yahya Ayyaş’tan, yurt dışında gerçekleştirilen suikastlara -Tunus’ta Filistinli bir drone mühendisi, Tahran’da bir nükleer bilimci, Beyrut’ta üst düzey bir Hizbullah yetkilisi, Şam’da Samir Kuntar, Dubai’de Mahmud el-Mabhuh- kadar. Bulgaristan’ın, zehirli uçlu şemsiye suikastları nedeniyle adı çıkmış ancak Dubai otellerindeki raketli tenisçiler kahramandı.

Bütün bu eylemler cinayettir ve failleri, kiralık katillerdir. Bazıları, bunların haklı olduğunu, diğer insanların hayatlarını kurtardığını ya da ölmeyi hak edenleri cezalandırdığını iddia edebilir ama bunlar cinayettir. Bu cinayetlerin failleri aramızda dolaşıyor, bazıları çok daha üst kademelere çıktılar. Bazı suikastlar, çocukluğundan beri onları hayal eden insanların aptal fantezilerinin gerçekleşmesi olabilir. Bazıları gereksizdi, her cinayet kurbanı için genelde daha zorlu bir yedek vardır. Kalanı ise aptalcaydı. Halil el-Vezir’in öldürülmesi, Ebu Cihad’ın -en cüretkar görünen suikast (Tunus’ta yatak odasında)- öldürülmesi ve partneri olabilecek en önemli Filistinli liderlerden birini de onunla katledilmesi budalacaydı. Modhr Ya’alon, bu güne kadar bu eylemlerle övündü. İsrail onunla gurur duyuyor. Bu, suç aileleri tarafından işlenen türden – cezalandırma, caydırıcı, önleme veya intikam- bir cinayetti.

El Batş muhtemelen silah geliştirmeyle uğraşıyordu ancak bu nedenle ölmeyi hak ettiği tartışılır. Medyadaki ya da halkın arasındaki taraftarlar, onun gerçekten ne yaptığını ve ölmeyi hak edip etmediğiyle ilgili en ufak bir fikre sahip değil. Sorunun kamuoyunda tartışılmasıyla ilgili hiçbir soru yok- gözlerinizi kapatıp Mossad’a güvenebilirsiniz!

Binlerce İsrailli mühendis, Hamas’ın uçurtmalarından çok daha pis ve tehlikeli silahlar geliştiriyor, onlar ölmeyi hak ediyor mu? Filistinlilerin onları öldürmesi yasal mı? Dünyanın öteki ucuna ölüm mangaları gönderen bir devlet, gurur duyulacak bir şey değil. Sonuçta, onlar kiralık katiller.

* Bu yazı ilk olarak 26 Nisan 2018 tarihinde Haaretz Gazetesi’nde yayınlanmıştır.
** Tercüme: Fatma Nur Aktaş
#Malezya
#Suikastçı
#Filistin
6 yıl önce