|

Modern Türkiye’nin klasik seçimi

Demokratik açılım aşamasından çözüm süreci aşamasına gelinen proje, seçimden önce daha da somut adımların atılacağı ve büyük ihtimalle barış ikliminin tesis edileceği bir yola girecektir. Çözüm süreci, şimdiden kestirmek pek kolay olmasa da en çok HDP’ye yarayacaktır. Belki de ısrarla parti olarak seçime girme arzusunun sebebi bu olabilir.

Yeni Şafak
04:00 - 10/03/2015 Salı
Güncelleme: 20:44 - 9/03/2015 Pazartesi
Diğer
Gündem
Gündem
MEHMET KIZILAY - ARAŞTIRMACI-YAZAR

İmparatorluk bakiyesi bir cumhuriyetin, özgüvensiz duruşu ve korku politikası pompalayarak varlığını idame ettirmeye çalıştığı günleri ardımızda bırakıyoruz. Bugünlere değin sıkıştığı dar mengenenin dişlileri ya kırılacak ya da korku ve vehimlerin sebep olduğu paslardan arınarak yola revan olacaktır. Radikal değişimlere gebe günlere doğru ilerliyoruz. Gelişmeye arzulu olan demokrasilerin tipik seçim heyecanları nevinden yine varlık-yokluk mücadelesine dönüşecek bir seçim atmosferine girdik. Romantik yaklaşımla denilebilir ki: Bir başka olur demokrasi özlemi içinde olan ülkelerin seçim yarışları…


 Demokrasinin felsefik temellerine inmeden, üstünkörü bir bakışla yorumlayacak olursak; “Osmanlı hatırasının derin baskısı” siyasal tercihleri kendi koridorları dışına taşırmakta ve bize benzeyen bir demokrasi oluşumuna yol açmaktadır. Bir yanda bütün gücünü Osmanlıya yaslayan biraz da nostaljik bir medeniyet tasavvuruyla, yaşadığı dünyaya nizam verme iddiasındaki yaklaşım, öte yanda neredeyse bütün kötülüklerin sebebini Osmanlı’da arayan, Osmanlıyı dışlarken kendi medeniyet köklerini kaybeden, travmatik bir yaklaşım… Nelson Mandela’nın dediği gibi  “Kendi korkularımızı özgürleştirdiğimizde, varlığımız otomatik olarak başkalarını da özgürleştirir.”  Muhalefet ne kendini ne de halkı özgürleştirmenin arayışında olmadığı için korkularından arınamamaktadır. Süreci bir cümleyle ifade etmek gerekirse; Bu seçim, korku sahipleri ile özgüven zirvesini hissedenlerin yarışı olacaktır.

Başkanlık sistemine muhalefet edenler

Neresinden bakarsanız bakın bizimkisi gibi demokrasilerde form ve içerik tam olarak örtüşmemektedir. Bir tarafın kurtuluş için olmazsa olmaz dediği öteki tarafın felaketin başlama sebebi olarak görülüyor. Bu tarz-ı siyaset gerginlik ve çatışmayı da beraberinde getiriyor. Bütün seçimlerin propaganda dönemlerinde aynı yolun izlendiği, bunun ülkemiz siyaseti için bir kısırdöngüden başkaca mamul üretmediği bir gerçekliktir. Korkutma yöntemi oyun kurucuların inandırıcılığı nispetince değer görmekte ve çoğu kez geçici algısal reflekslerden öteye geçmemektedir. 

Yine bir seçime yürüyoruz. Bu seçim kimsenin istediğini tam olarak alamadığı, nimetlerin ve şikâyetlerin değişmeyeceği sonuçlar doğuracağa benziyor. Bir taraftan 400 milletvekili alıp sistemi değiştirmeye odaklanan iktidar, öte taraftan ne istediğini dile getirmekten uzak ne istemediği üzerinden siyaset yapan muhalefet cephesi. 400 milletvekili çıkarmanın konjonkturel gerçeklere uygun bir beklenti olmadığı öngörülebilir bir gerçektir. Aynı şekilde muhalefet kanadının bu zihin yapısı ve propaganda metoduyla bir arpa boyu yol alamayacağı da bir başka gerçektir. Bu gerçeklik ekseninde yapılacak çıkarsamalara direkt tesir edebilecek stratejik hatalar yapılmazsa mevcut durumda bir değişiklik olmayacaktır. 

Ne iktidar başkanlık sisteminin sonuçları üzerinde yoğun çalışmalar yapmış ne de muhalefet niçin karşı çıktığının hesabını yapmış. Aslında muhalefet başkanlık sisteminin değil başkanın kim olacağının kaygısı ile karşı çıkmaktadır. Yani “Gezi” tabiriyle “Sen meseleyi başkanlık mı sandın?” refleksinden öte bir durum değildir.

Gelecek vizyonu

 Demokratik açılım aşamasından çözüm süreci aşamasına gelinen proje,  seçimden önce daha da somut adımların atılacağı ve büyük ihtimalle barış ikliminin tesis edileceği bir yola girecektir. Çözüm süreci, şimdiden kestirmek pek kolay olmasa da en çok HDP’ye yarayacaktır. Belki de ısrarla parti olarak seçime girme arzusunun sebebi bu olabilir. 

Çözüm isteyen vatandaşlardan AK Parti’ye de kısmi geçişler gerçekleşmesi olasıdır. Sağlanacak barış ikliminin seçimlere yüzde kaç tesir edeceği önemli görülse de en büyük etkiyi halk üzerinde göstereceği kesindir. Böyle bir dinamiğin sağlanmış olması Yeni Türkiye’nin gelecek vizyonuna çok büyük katkı sağlayacaktır.
#Radikal
#Nelson Mandela
#Gezi
9 yıl önce