|

Müziğimiz sıfır atık enstrümanlarla anlam buldu

Atık malzemelerden yaptıkları enstrümanlar ile şarkılar yapıp klipler çeken Fungistanbul müzik grubu üyelerinden Roni Aran, “Başlangıçtan itibaren doğa temasını vurgulamak amacıyla yaptığımız besteler atık enstrümanlarla daha da anlam kazandı, daha da çok kişiye ulaştı. Müziğimiz ile doğa ile dost bir yaşamın mümkün olduğu hakkında bir farkındalık yaratmış olduk” diyor.

00:00 - 5/06/2022 Pazar
Güncelleme: 06:03 - 5/06/2022 Pazar
Yeni Şafak
Sıfır atık bilincinin oluşması için birçok kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütü çalışmalar yürütürken Fungistanbul müzik grubu da atık malzemelerden ürettikleri enstrümanlarla bu konuda farkındalık yaratmayı amaçlıyor.
Sıfır atık bilincinin oluşması için birçok kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütü çalışmalar yürütürken Fungistanbul müzik grubu da atık malzemelerden ürettikleri enstrümanlarla bu konuda farkındalık yaratmayı amaçlıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 21 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayımlanan genelge kapsamında 1-7 Haziran “Türkiye Çevre Haftası” olarak belirlendi. Her yıl farklı bir temayla kutlanacak olan Türkiye Çevre Haftası’nın bu yılki teması, sıfır atık. Sıfır atık bilincinin oluşması için birçok kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütü çalışmalar yürütürken Fungistanbul müzik grubu da atık malzemelerden ürettikleri enstrümanlarla bu konuda farkındalık yaratmayı amaçlıyor. 2014 yılında kurulan ve 3 kişiden oluşan grup, 2019’dan itibaren kaşık, bidon, lavabo gideri gibi atık malzemelerden enstrümanlar yaparak kendi müziklerini üretmeye başlamış. Atık malzemelerden ileri dönüştürdükleri enstrümanları kullanarak kaydettikleri şarkılardan oluşan “Trash Oriental” (Çerçöp havası) adlı albümlerini 2022’nin ocak ayında çıkaran grup, son olarak Arjantin yerlilerinin çok eski bir ezgisi olan “Carnavalito”yu bebek leğeni ve oyuncaklardan yaptıkları tarbasin, tencere saz ve bidon davul adını verdikleri enstrümanlarla kaydederek yayımladı. Ruken Adıbelli’nin atık malzemelerden tasarladığı kıyafetlerle konserler veren grup, yaptıkları enstrümanlarla ilgili atölyeler de düzenliyor.

MÜZİĞİMİZ ATIK ENSTRÜMANLA ANLAM BULDU

Fungistanbul grubunda “bidon saz” ve “tencere saz” adını verdikleri enstrümanları kullanan müzisyen Roni Aran, projenin çıkış noktasını ve amacını şöyle anlatıyor: “Doğayla ilgili sorunlar ve bunların çözümleriyle ilgili biz de bir şeylere dokunmak istedik. Bunun için okullarda workshoplar yapıyoruz, konserler veriyoruz, yeni çalgılar yapıyoruz, küçük belgeseller yapıyoruz. Plastik gibi fosil yakıtlardan elde edilen ürünlerin aslında hiç kullanmaması gerektiğini vurgulamak istiyoruz, bunu bir nevi göze sokarak ifade etmek istedik” Fungistanbul adını, Latincede “mantar alemi” anlamına gelen “Fungi” kelimesiyle yaşadıkları kent İstanbul’u birleştirerek türettiklerini söyleyen Aran, “Bizim başlangıçtan itibaren doğa temasını vurgulamak amacıyla yaptığımız besteler atık enstrümanlarla daha da anlam kazandı, daha da çok kişiye ulaştı. Ne güzel ki çocuğundan yetişkinine her kesime doğa ile dost bir yaşamın mümkün olduğu hakkında hem bir umut vermiş olduk hem de ‘doğayla ilgili sorunlara çözüm üretmek için neler yapabiliriz’, bununla ilgili bir farkındalık yaratmış olduk” diyor.

ÇÖP DİYE BİR ŞEY YOKTUR

Grupta “bidon davul” ve “boru bongo” isimli enstrümanları çalan müzisyen Herman Artuç, plastik, teneke, metal, cam gibi birçok malzemeyi enstrümanlarında kullandıklarını söylüyor. Artuç, “Benim çaldığım boru bongo, vurmalı bir çalgı. Çeşitli su borularından yaptığımız bir çalgı bu. Plastik yakıt bidonundan yaptığımız, üzerine benim eski, kullanmadığım gözlük kabımı da ilave edip efektif ses aldığım, bir resepsiyon zilini takıp zil olarak yaptığımız bir çalgı da var. Hepsi ya etrafta bulduğumuz atıklar ya da kendi evimizde, stüdyomuzda köşede kalmış, kullanmadığımız objeler. Sahnede konser verecek kadar çok enstrüman yapmış olduk.” diyor. Fungistanbul’un kurulduğu günden beri, şarkılarını, grup üyelerinden Roni Aran’ın stüdyosunda kaydettiklerini söyleyen Artuç, mottolarının “Doğadaki her şey gibi insan da değişir ve dönüşür. Sen istersen çöp diye bir şey yoktur” olduğunu dile getiriyor.

OYUN OYNAMAYA DEVAM EDİYORUZ

Grupta “bidon bas”, “tencere bas” ve son olarak ürettikleri “tarbasin”i çalan müzisyen Serhat Ayebe, tarbasinin yapımını şöyle anlatıyor: “Tar ve basin kelimelerini birleştirdik. Basin leğen anlamına geliyor hem de bas, kalın anlamı var. Biz bu enstrümanı yapmaya ilk niyetlendiğimizde leğen arıyorduk ve Roni’nin 1.5 yaşındaki oğlunun leğenini gördük. Tam uygun bir akustik hazne yaratıyordu bizim için. Tel ve burgu dışında, çoğunlukla kullanılan bütün malzemeler, çocukların oyuncak parçalarından oluştu. Telleri, yükselti alanı olarak kullandık, burguların çekimi için de Serdal Dağ isimli lutiye arkadaşımıza gittik ve böyle bir enstrüman tasarlamış olduk” Atık malzemelerden enstrüman üretmeye ve bu enstrümanlarla şarkılar yapmaya devam edeceklerini vurgulayan Ayebe, “Materyalleri görünce, o akustik alanını düşündükçe aklımızda sesler zaten bir şekilde dinledikçe de oluşuyor. Deniyoruz. Kendimize oyuncaklar da üretiyoruz. Yine atık oyuncaklardan yapmış olduk bu enstrümanı. Oyun oynamaya devam ediyoruz aslında olay bu” diyerek sözlerini tamamladı.

#Fungistanbul
#Roni Aran
2 yıl önce