Romanımızın usta ismi Tarık Buğra, doğumunun 100. yılında kapsamlı bir sempozyumla anıldı. Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’ndeki “Hatırlayıp Yeniden Bulmak” adlı sempozyumda yazarın hayatı ve eserleri konuşuldu. Tarihe bakış açısından Kemal Tahir ile Buğra’yı kıyaslayan Dr. Selim Somuncu, “Osmancık’ta kurgu boyunca Kemal Tahir’in Devlet Ana romanına antitez üretilmiştir. Cevap niteliğinde ideolojik bir metindir. O dönemki romanlardan farklı olarak Osmanlı’nın kuruluşundaki maneviyatı öne çıkartmıştır” şeklinde konuştu.
TARİHTEN AYRI DÜŞMEDİ
Etkinliğin son gününde konuşan Prof. Dr. Alâattin Karaca politikaya mesafeli olarak tanımladığı yazar hakkında şunları söyledi: “Merkez taşra arasındaki gerilimin fotoğrafını çekmiştir. Resmi tarihi, Lozan’ı kahramanları aracılığıyla sorgulamış ve tarihi yeniden kurgulamıştır. Cumhuriyet döneminde dışarda kalanları, hakettikleri şekilde içeri almıştır.” Yazarın kafa bağımsızlığına değinen Ahmet Duran Arslan, “İlhamla değil bir araştırmacı gibi çalışarak romancılığını besledi. Şuur, bilgi, fayda ve plan kriterlerine bağlı kalarak tarihi, yarının inşası için elzem gördü. Çırak olarak başladığı romanlarına üretme hevesini katarak ustalığı yeniden elde ederdi” ifadelerini kullandı.
