|

Sanat ve aşka festival

"Aşkla Sanata!.." temasıyla yola çıkan 3. Uluslararası Mistik Sanat Festivali 16-20 aralık tarihlerinde gerçekleşecek. Aya İrini, Yerebatan Sarnıcı, Türk İslam Eserleri Müzesi gibi mistik mekanlarda gerçekleşecek festivalde film gösterileri, konserler ve sergiler olacak

Aysel Yaşa
00:00 - 17/12/2011 Cumartesi
Güncelleme: 22:08 - 16/12/2011 Cuma
Yeni Şafak
Sanat ve aşka festival
Sanat ve aşka festival

Mistizmin başkentlerinden İstanbul yeni bir festivale ev sahipliği yapıyor. "Aşk her yerde aşk, inanç her yerde inanç, sanat her yerde sanattır. Aşkla Sanata!.." temasıyla yola çıkan 3. Uluslararası Mistik Sanat Festivali İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü Kültür A.Ş. tarafından gerçekleştiriliyor. 16-20 Aralık tarihleri arasında, tarihi yarımadanın en mistik mekanlarında gerçekleşecek festivalde konserler, film gösterimleri ve resim sergiler olacak. Aya İrini, Yerebatan Sarnıcı, Türk İslam Eserleri Müzesi, Kızlarağası Medresesi festival mekânlarından sadece birkaçı. Festival kapsamında ayrıca Sonsuzluk ve Bir Gün, Kurdun Günü, İşaretler ve Mucizeler, Mim Misli Mader (Annem Gibi), Şeyda, Beyaz Oda, Saklı, Dinle Ney'den, Birleşen Yollar filmleri de gösterilecek. Festival kapsamında ayrıca Nurlanbek Nayşanov yönetimindeki Kırgızistan'ın kadim müziğini yapan ve adını Kırgızistan'la Çin'i birbirine bağlayan ve kutsal dağlar anlamına gelen sıradağlardan alan Tengir Too grubu da Aya İrini'de bir konser verecek. Grup konserde mistik öğelerle süslü destansı müziklerini geleneksel çalgılarıyla icra edecek. Kırgız müziğini geleneksel sazlar ve üslupla icra eden grubun direktörü Nurlanbek Nyshanov'la konser öncesi görüştük.

Topluluğunuz ismi Tien Shan'den geliyormuş. Bu dağların kutsal olmasının hikayesi nedir?

Tien Shan bizim dağlarımızın Çince adıdır. Bizim dağlarımızı ilk araştıran, hakkında ilk yazı yazan seyyah bir Çinliymiş. O dağları Tien Shan yani gökyüzü dayanan dağ diye yazmış. Dünya jeografik topluluğu bu Çinli seyyahın eserine bakarak, bizim dağlara resmen Tien Shan adını vermişler. Bu dağların eski Türkçe adı da "Tengir Too", Osmanlı Türkçesi'nde Tanrı Dağ anlamına geliyor. Kutsallıkla bu kast ediliyor aslında.

ÖNCE DESTANCI SONRA AKINCI OLUNUYOR
Sizler sadece müzisyen değil aynı zamanda 'akın'sınız. Akın olmak için müzikal bilginin yanında ne gibi özelliklere sahip olmak gerekiyor?

Ben akın değilim. Ama bizim destancı (Manasçı) Samatı'ya akın diye biliriz. Çünkü destançı olmak için önce akın olmak gerek. Bu konuyla ilgili eski zamanlarda "Manasçılık akınlığın zirvesidir" diye söylemişler.

Zorlayıcı ve baskıcı bir Sovyet rejimi sırasında kültürü muhafaza etmek kolay olmasa gerek. Bu süreci nasıl atlattınız? Ne gibi sıkıntılar yaşadınız?

Benim çocukluğum 70'lerde geçti. O zaman halk müziği kötü durumdaydı. Enstrümanları, melodiler, şarkılar unutulmuştu. Kırgız Halk Enstrümanları Orkestrası'nda hiçbir gerçek Kırgız halk enstrümanı yoktu. Mesela üç telli komuz, Rus enstrümanı balalayka gibi çalınmaya başlamıştı. Ben çocukluğumda demir komuz çalardım. Ama gerçek ciddi bir müzisyen olmak için akordeon, gitar gibi Avrupa enstrümanlarını çalmak lazımdı. Halk müziği hakkında araştırma yapanların, halk müziği çalan müzisyenlerin, bunları filme çekenlerin milliyetçilikle suçlandığı zamanlar geçti.

Müziğinizde hangi kültürün izleri daha yoğun?

İlginç bir şey, Uzun zamandır Altay Tanrı Dağ aralarında göçmenlik yapmamıza ve çok kültür ve dinle temasta olmamız rağmen müziğimizde onların etkisi çok az.

Şarkılarınız hangi temaları işliyor?

Çok çeşitli temaları. Manas destanı, küçük kahramanlık destanlar, aşk şarkıları, geleneksel enstrüman müziği, filosofik uzun şarkılar. Kadim Kırgız şarkıları.

ENSTRÜMANLAR FARKLI RENKLERİ TAŞIYOR
Mesafe olarak uzakta olsak aynı kültürden geliyoruz, kardeş milletleriz. Daha önce de ülkemize geldiniz Türkiye ve Türk kültürü hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ilk defa Türkiye'ye 1992'de geldim. Bir ay boyu Karadeniz ve Akdeniz kıyılarını gezerek konserler verdik. Sonra Türk halk müziğiyle ilgilendim. Bizim halk müziklerimize olan benzerliğine hayran kaldım. Mesela bizim ır sizlerin kırık hava, bizim termeler ve sanatlar sizlerin uzun havadır. Koşoklor Türkiye'de ağıt adıyla bellidir. Üç telli sazla söylenen şarkılar, türküler bizim üç telli komuzla soylenen ırlarımıza çok benzer.

Tengir Too'yu "Çok farklı rengin birleşimi" olarak tanımlamışsınız? Bunu biraz açar mısınız?

Bizim hedefimiz halk müziğine ait tüm şeyleri, tüm enstrümanları bir araya getirmekti. Bunu yaptık. Gerçekten da farklı renkler taşıyan enstrümanların çok farklı sesleri, farklı destanlar, şarkılar bir araya geldi de bu grup birleşti.

Dünyanın hangi ülkelerinden davetler alıyorsunuz?

1989'dan bu yana 30'dan fazla ülkede konser verdik. Verdiğimiz konserlerin çoğu Avrupa ülkelerindeydi. Bunların çoğu 2004'ten itibaren AKMI'nın (Aga Khan Music Initiative) yardımıyla yapılıyor. En çok konser verdiğimiz ülke işse Fransa. Çünkü yöneticimiz ZAMZAMA örgütü Paris'te yaşıyor.


Film gösterileri de var

Festival kapsamında Sonsuzluk ve Bir Gün, Kurdun Günü, İşaretler ve Mucizeler, Mim Misli Mader, Şeyda, Beyaz Oda, Saklı, Dinle Ney'den ve Birleşen Yollar filmleri meraklıları için gösterilecek. Böylece çok renkli ve kültürler arası bir festival gerçekleşecek.



12 yıl önce