|

SARAYDAN KIZ KAÇIRAMAMA

Ünlü operada, isminin çağrıştırdığının aksine, saraydan kız kaçırılamıyor.

Yeni Şafak
01:00 - 19/11/1999 Cuma
Güncelleme: 11:32 - 15/05/2017 Pazartesi
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Wolfgang Amadeus Mozart'ın Osmanlı sarayında geçen ünlü operası 'Saraydan Kız Kaçırma' İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Büyük Salon'da sahnelendi. Demir Sigorta'nın kuruluşunun 10. yılı nedeniyle gerçekleşen opera, sanat ve iş dünyasını da biraraya getirdi. Salonu dolduran sanatseverler üç perdelik operayı kendi orijinal dilinden, Almanca olarak izledi. Deprem nedeniyle biraz buruk geçen opera, 17 ağustos ve 12 kasımda kaybettiğimiz vatandaşlarımız anısına saygı duruşunun ardından, orkestranın giriş müziğiyle başladı. Saraydan Kız Kaçırma operasını seçme nedenini Demir Sigorta Genel Müdürü Ö. Ali Erül: "Osmanlı sarayında geçen Mozart'ın Saraydan Kız Kaçırma operasını birçok fikir ve teklif arasından seçtik. Bunu Osmanlı Devleti'nin 700. kuruluş yılı nedeniyle tercih ettik" şeklinde açıklıyor. Yaşadığı dönemde Osmanlı kültür ve müziğinden etkilenen Avusturyalı müzisyen W.A.Mozart, ilk büyük operası olan 'Saraydan Kız Kaçırma'da Türk kültür, adalet ve düşüncesini operasına yansıtmış. Eserdeki olayın Selim Paşa'nın sarayında geçmesi Osmanlı padişahı III. Selim'i hatırlatıyor. Bu isim benzerliği ilginç bir tesadüf gibi görünse de, rastlantı değildir. Çünkü Osmanlı'da operaya ilk defa III. Selim döneminde rastlanıyor. Sanatçıların büyük bir ustalıkla sundukları operada, isminin çağrıştırdığının aksine, saraydan kız kaçırılamıyor: Bir Osmanlı sarayından değil kız, izinsiz kuş bile uçamaz. Eserin konusuna gelince: Pedrillo'nun sevgilisi Constanze, hizmetçisi Blondchen ve uşağı Belmonte bir deniz yolculuğu sırasında korsanlar tarafından esir alınıp, İstanbul'da satılmış ve Selim Paşa'nın sarayına getirilmişlerdir. Pedrillo bunu öğrenir öğrenmez İstanbul'a gelir, Belmonte'yle karşılaşır ve birlikte bir plan yaptıktan sonra mimar sıfatıyla saraya girmeyi başarır. Belmonte efendisine sadakatle yardım eder; çünkü kendisi de Blondchen'i sevmektedir. Selim Paşa, Constanze'den kendisini sevmesini ister. Constanze, başkasını sevdiğini, ona gitmek istediğini, ölümü pahasına dahi olsa kendisini sevemeyeceğini ve Pedrillo'yu asla unutamayacağını açıklar. Bunun üzerine Paşa çok üzülür. İkinci perdede Belmonte ve Pedrillo, sevgililerini saraydan kaçırmaktan başka çare olmadığına karar verir; bunun için hazırlıklara başlarlar. Belmonte, sevgilisi Blondchen'i yanına almak isteyen Paşa'nın kahyası Osman'a, planın gerçekleşebilmesi için uyku ilacı koyduğu şarabı ikna ederek içirir. Üçüncü perdede planın son aşaması olan kızların kaçırılması sahnesi yer alıyor. Belmonte, Blondchen'i merdivenden indireceği sırada onları nöbetçi asker görür; Osman uyanır, yeniçerilere haber verir ve hepsini yakalatır. Artık Pedrillo ve diğerleri ölümlerden ölüm beyenmek gerektiğini zannederler. Osman da hepsini idam ettireceğini söyleyerek, Selim Paşa'yı kışkırtır. Adil Paşa Osman ile konuşur, bir süre düşündükten sonra kararını bildirir. Ve kin ve öfke mağlup olup, sevgi galip gelir.


Adalet yerini bulur...

------- Geri OKU ------------------





 


#Arşiv
#Yeni Şafak Arşiv
24 yıl önce