|

Sosyal medya kitleleri yönlendiren yeni stratejik silah

Sakarya Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Bostancı şu değerlendirmeyi yapıyor: Özellikle Twitter, siyasi liderlere ait hesapları dondurma, tweetleri silme gibi birçok vaka ile biliniyor. Hal böyleyken, sosyal medya platformlarına sadece iletişim, eğlence, ticaret amaçlı platformlar olarak bakmak doğru olmayacaktır. Bu platformlar belirli devletlerin ve belirli güçlerin elinde kitleleri yönlendirme becerisine sahip stratejik bir silaha dönüşebilmektedir.”

Semiha Kavak
04:00 - 14/02/2021 Pazar
Güncelleme: 13:49 - 14/02/2021 Pazar
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

Sakarya Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Bostancı, Sosyal Medya ve Siyaset, Sosyal Medya: Dün, Bugün, Yarın isimli kitapları ve çok sayıda akademik yayını bulunan çok yönlü bir akademisyen. Sosyal Medya platformlarının kişiler üzerindeki etkileri ve siyasi düşünceye etkilerine dair sorularımızı cevaplayan Bostancı, dünyayı saran sosyal ağlar karşısında ülkemizde dijital teknolojiler, sosyal ağlar, güvenlik riskleri, tehditler gibi çeşitli konularda eğitimlerin sıklaştırılması ve yerli alternatiflerin geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor.


İnternet teknolojisinin bir iletişim aracı olarak küresel anlamda yaygın kullanılmaya başlaması ile birlikte Sosyal Medya gün geçtikçe bireylerin, toplumların üzerinde etkisini artırıyor. Artık yeni bir insan tipolojisine sahibiz. Eskiden toplum içinde kendine yer edinmeye çalışan bireyler artık bunu sosyal medya üzerinden sağlama çabası içerisinde. Ülkemizin sosyal medyayı en çok kullananlar arasında yer aldığını dikkate alarak öncelikle şunu sormak istiyorum; İçinde bulunduğumuz bu tablo dünya için, bizlerin geleceği için iyiye mi, kötüye mi işaret? Sosyal Medya bizi nereye götürüyor?

Sosyal medya, yaşadığımız dijital çağın en yoğun kullanılan iletişim platformlarını içeriyor. Söz konusu ülkemiz olduğunda, sizin de ifade ettiğiniz gibi sosyal medyayı en çok kullanan ülkelerin başında geliyoruz. Şüphesiz bunda genç ve orta yaş nüfusa sahip olmamızın etkisi büyük. İçinde bulunduğumuz tablo, dijitalleşme itibariyle hem iyi hem kötü gelişmelerin örnekleriyle dolu. Geleceğe bakmak için öncelikle şimdiyi görmek gerekiyor. Sosyal medya kimi zaman yoğun dezenformasyon ve algı yönetiminin yayılarak kitlelerin yanlış yönlendirildiği, kimi zaman da iyiye ve doğruya ilişkin bilginin kitlelere yayıldığı ve kolektif bir hareketin toplumsal sorunlar karşısında çözüm üretmek için örgütlendiği bir mecra oldu. Kimi zaman haksızlıklar karşısında sessiz kitlelerin sesine, kimi zaman da illegal örgütlerin elinde önemli bir silaha dönüştü. Arap Baharı, Gezi Olayları, 15 Temmuz Darbe Girişimi gibi toplumsal olayların hepsinde de sosyal medyanın etkin bir şekilde kullanıldığını hatırlıyoruz. Kısacası elimizde farklı yetenekleri olan platformlar var ve biz bunlarla gelecek adına ne yapmak istiyoruz? İyiliğe dair herhangi bir girişime de, kötülüğe dair herhangi bir girişime de sosyal medya güç katabilir. Sosyal medya bizleri alışılagelmiş iletişim yöntem ve tekniklerinden kopararak yeni bir dünyayı deneyimlemeye götürüyor. Bu açıdan sosyal medyayı nasıl kullandığımız, ne amaçla kullandığımız, fırsatları nasıl değerlendirdiğimiz, zararlı etkilerinin ne kadar farkında olduğumuz ve olası risklere karşı ne kadar tedbir aldığımız çok önemli. Sosyal medya hayatın göz ardı edilemez bir gerçeği ve biz bu gerçekle yaşamayı öğrenmeliyiz.


HER BİRİNİN KENDİ KİTLESİ VAR

Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya platformları olan Facebook, Twitter Instagram YouTube kullanıcılarını sonsuz bir akışa teslim ediyor. Bu mecralardan karşımıza çıkan reklamlar, fenomenler, akımlar, paylaşımlar, haber ve enformasyon içerikleri, fotoğraflar vs kişi üzerinde nasıl bir etki oluşturuyor ?

Her platformun kendine has kitleleri var artık. Platformların içerikleri de birbirinden farklılaşmaya başladı. Kullanıcılar bu platformları iletişim, sosyalleşme ve eğlence gibi amaçlarla kullanırken, işletmeler, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ise müşterilerine ulaşmanın ve onlarla bağlantıda kalmanın etkili bir yöntemi olarak kullanıyor. Reklam harcamalarının son yıllarda geleneksel medyadan dijitale doğru büyük bir değişim geçirdiği çeşitli raporlarla ortaya konuluyor. Vaktinin büyük bir bölümünü burada geçiren kullanıcıya billboard reklamı ile ulaşmak artık hayal. Özellikle yaşadığımız pandemi dönemlerinde hem reklam gösterimleri hem de satın alma davranışı çoğunlukla dijital mecralardan gerçekleştiriliyor. Sosyal medyanın ünlüleri olan fenomenler birer pazarlamacı gibi çalışıyor. Kimi zaman kendi takipçilerine bir ürünü tanıtırken kimi zaman da sansasyonel bir davranışla karşınıza çıkabiliyorlar. Hemen hemen herkes içerik üretiyor fakat kullanıcıyı etkileşime dahil eden içerik her zaman daha değerli oluyor. Kullanıcılar sosyal medyada gördükleri içeriklerden hareketle bir hizmete veya ürüne karşı davranış geliştirebilirler. Bir kişiye veya fikre ilişkin algıları değişebilir. Sosyal medyadan yayılan bir içerikle kamuoyu oluşturulabilir. Siyasi bir lidere veya partiye ilişkin tutum değişebilir, oy verme davranışı etkilenebilir.

YÜZDE 28’İN SİYASİ TERCİHİNİ ETKİLİYOR

Sosyal Medyanın siyasi düşünce oluşturma açısından ne derece etkisi var? Siyasal karar verme noktasında kişiler sosyal medyadan ne derece etkilenirler?

Sosyal medya yalnızca kişilerarası iletişim pratiklerimizi değil, aynı zamanda siyasal iletişim pratiklerimizi de dönüştürüyor. Siyasetin alışılagelmiş lider, seçim, propaganda kavramlarını yeniden yorumlamamıza neden oluyor. Ben bu yeni durumu siyasal iletişim 2.0 olarak adlandırıyorum. Siyasal iletişim 2.0 kavramından hareketle siyasetin doğasında yaptığı temel değişimleri hatırlatmakta fayda var. Siyasal iletişimin en temel kitle iletişim aracı olan televizyon, gazete ve radyo gibi geleneksel medya araçlarının yerini daha çok dijital platformlar ve sosyal medya alıyor. Tek taraflı kitleye hitap eden lider veya aday profilinden çok artık etkileşime giren lider veya adayları daha çok görüyoruz. Türkiye genelinde seçmenlerle gerçekleştirdiğimiz bir araştırmanın sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 28,5’i sosyal medyada karşılaştıkları içeriklerin siyasi tercihlerini etkilediğini belirtiyor. Benzeri araştırmalardan da hareketle, sosyal medya siyasi partilerin ve adayların seçmene ulaşmalarında, kendilerini anlatmalarında ve oy vermeye ikna etmelerinde stratejik bir önem taşıyor.

BELİRLİ GÜÇLERİN EGEMENLİĞİNİ GÖRÜYORUZ

ABD seçimlerinde Trump’un seçim işlerini yürüten şirketin bazı verileri Facebook üzerinden temin ettiği ve Trump’un seçimleri kazanmasında bu verilerin önemli rol oynadığı iddia ediliyordu. Gerçekten verilerle belirlenen stratejiler seçimlerde bu derece etkili olabilir mi? Öte yandan seçim yenilgisinin ardından henüz devir teslimi dahi olmadan twetter Trump’un hesabına engel koydu. Buradan Sosyal Medyaya bakarsak bu durum bize neyi anlatır? Bu platformlara sadece ticari amaçlı platformlar gözüyle bakmak mümkün mü?

Hafızalara Cambridge Analytica skandalı olarak kazınan veri skandalları, Facebook’a olan güveni zedelemiştir. Facebook güvenlik açığından yararlanan basit bir kişilik testi yardımıyla kullanıcıların kişisel verileri elde edilmiş, bu veriler seçmen tercihlerinin yönlendirilmesinde kullanılmıştır. The Great Hack isimli belgesel, bu konuyu tüm detaylarıyla ortaya koyan bir çalışmadır. Sosyal medya platformları sadece veri skandalları ile değil, sansür uygulamaları ile de gündeme geliyor. Özellikle Twitter, siyasi liderlere ait hesapları dondurma, tweetleri silme gibi birçok vaka ile biliniyor. Hal böyleyken, sosyal medya platformlarına sadece iletişim, eğlence, ticaret amaçlı platformlar olarak bakmak doğru olmayacaktır. Bu platformlar belirli devletlerin ve belirli güçlerin elinde kitleleri yönlendirme becerisine sahip stratejik bir silaha dönüşebilmektedir.

Gençler dijital yalnızlığa terk edilmemeli

Sosyal Medyada bilindik platformların dışında da çeşitli platformlar, sohbet odaları var. Bu platformları kullananların genellikle gençler olduğunu düşünürsek gençlerimizi bu platformlar nasıl etkiliyor?

Sosyal medya denildiğinde herkesin aklına Facebook, Youtube, Twitter, Instagram gibi popüler platformlar geliyor. Fakat sosyal medya her geçen gün gelişen ve çeşitlenen bir platformlar bütünü. Markalaşmış platformların yanı sıra henüz çok kişi tarafından bilinmeyen platformlar özellikle gençler için risk arz ediyor. Her nasıl geleneksel medyada izlenecek televizyon programını seçiyor, okunacak kitap konusunda hassasiyet gösteriyorsak aynı dikkat ve hassasiyeti dijital içerikler ve platformlar hususunda da göstermemiz gerekiyor. Gençlerin zihin dünyasının şekillendiği yıllarda hangi kaynaklardan beslendikleri son derece önem arz ediyor. Bu noktada ebeveynlere, eğitimcilere ve gençlik özelinde çalışan gönüllü teşekküllere görev düşüyor. Gençleri bu platformların girdabına kaptırmamalı, dijital yalnızlığa terketmemeliyiz. Yasaklamak ya da kullanmamak çözüm değil, çözüm dengeli ve bilinçli kullanmaktan geçiyor.

Türkiye yerli teknoloji için adım atıyor

  • Sizce Türkiye, Dijital Teknolojinin neresinde? Dünyayı saran bu ağlara karşı neler yapılabilir? Bu konularda yeterince tedbir alamayan ülkeleri neler bekliyor?
  • Türkiye’de dijital teknolojiler noktasında önemli adımlar atılıyor. E-devlet uygulamaları sayesinde kendimizi dijital vatandaş gibi hissediyoruz. İnanılmaz bir kâğıt israfı vardı ki elektronik belge yönetim sistemi bu durumun önemli ölçüde önüne geçti. Dijitalleşme bağlamında gerek kamu gerekse özel sektörde güzel gelişmeler yaşanıyor. Sorunuzun sosyal ağlar boyutuna gelecek olursak, ülkemizin dünyayı saran sosyal ağlar karşısında yapması gereken iki önemli şey olduğuna inanıyorum. Birincisi, özellikle nüfusumuzun büyük bir bölümünü oluşturan genç ve orta yaş grubunu bu konularda iyi eğitmek gerekiyor. Diğer yaştaki kullanıcılar önemsiz demiyorum fakat önce buradan başlanmalı. Dijital teknolojiler, sosyal ağlar, güvenlik riskleri, tehditler gibi çeşitli konularda eğitimlerin sıklaştırılması, bu konuların eğitim müfredatlarında uygun şekilde yer alması gerekiyor. Medya okuryazarlığı dersi bu bağlamda önem arz ediyor. İkincisi ise, yerli alternatiflerin geliştirilmesi. Sadece sosyal ağlar değil, işletim sistemi, arama motoru, ofis yazılımları gibi birçok konuda yerli alternatiflerin geliştirilmesi noktasında milli politikaların izlenmesi gerekiyor. Aksi durumda dünyanı saran bu ağlar sizin kişisel verilerinizi size karşı kullanabilir. Sizin vatandaşlarınızın algılarını yanlış yönlendirebilir. Siyasi tercihlerinizle ilgili dezenformasyon yayabilir. Milli değerlerinizle ilgili yanlış içerikleri kaldırmayabilir.

"Bir milyon veri çok şey ifade eder"

Sosyal Medyada beğeniler, paylaşımlar, yorumlar, hashtagler ve tıklanmalar neticesinde kişiler hakkında her tür veri elde ediliyor. Dijitalleşme her geçen gün yaygınlaşırken, artık arama motorlarında ve sosyal medya platformlarında arattığımız ya da gezindiğimiz, hatta telefon yanımızdayken bahsettiğimiz bir ürün karşımıza reklam olarak çıkıyor. Bu bilgiler bireylerin tercihlerini manipüle etmek için kullanıldığında buna karşılık alınabilecek tedbirler var mı, yoksa kullanıcılar çaresiz mi?

Maalesef bu noktada platform sahipleri daha avantajlı bir durumda. Platformlar algoritmalar, sayesinde kullanıcıların yaptığı aramalar, içerik etkileşimleri, takip ettiği hesaplar gibi verileri işleyerek onlara gösterilmesi gereken en ideal reklamı karşılarına çıkarıyor. Hatta ve hatta yakın zamanda Whatsapp üzerinden kullanıcılara iletilen yeni kullanıcı sözleşmesine göre, telefon numarası, rehberdeki kişiler, cihaz model bilgileri, operatör bilgileri, Facebook tabanlı harcama ve ödeme yöntemleri gibi birçok veri işlenebiliyor ve kullanılabiliyor. Bu bağlamda bu bilgiler bireylerin tercihini manipüle etmekte, kitleleri yanlış yönlendirmekte rahatlıkla kullanılabilir. Bir kişinin verisi tek başına bir anlam ifade etmeyebilir fakat bir milyon kişinin verisi bir araya geldiğinde, o kitle hakkında yıllar süren araştırmalar sonucu elde edilemeyecek çok değerli bilgiler elde edilir. Bütün bu veriler sınıflandırılarak ilgili gruba sadece belirli bir siyasi partinin reklamları ya da adayın paylaşımları gösterilirken, diğer siyasi parti ve adayın içeriklerinin görülmesi engellenebilir. Bütün bunlara ek olarak kullanıcılar tamamen çaresiz diyemeyiz. Kullanıcıya düşen kullandığı platformun üyelik sözleşmelerini iyi okumak ve gizlilik ayarlarını doğru ayarlamak.

#​Sosyal medya
#​Stratejik silah
3 yıl önce