|

Tencere hep kaynasın

Mihrişah Sultan İmarethanesi’nde Emine Erdoğan önlüğünü takıp 228 yıldır kaynayan tencerelerin başına geçip yoksullara yemek dağıttı. Osmanlı döneminde kadınların hayır için yarıştığı vakıf geleneği günümüzde de devam ettiriliyor ve her geçen gün aralarına yeni isimler ekleniyor. Geçtiğimiz yıl vefat eden yazar Şule Yüksel Şenler adına hizmete girecek olan vakıf da bunlardan sadece biri.

Ayşe Olgun
04:00 - 2/08/2020 Pazar
Güncelleme: 11:32 - 1/08/2020 Cumartesi
Yeni Şafak
Geçtiğimiz hafta restorasyonu tamamlanarak yeniden hizmete açılan Mihrişah Sultan İmarethanesi’nde Emine Erdoğan önlüğünü takıp 228 yıldır kaynayan tencerelerin başına geçerek yoksullara yemek dağıttı.
Geçtiğimiz hafta restorasyonu tamamlanarak yeniden hizmete açılan Mihrişah Sultan İmarethanesi’nde Emine Erdoğan önlüğünü takıp 228 yıldır kaynayan tencerelerin başına geçerek yoksullara yemek dağıttı.

İkram etmenin, hediyeleşmenin ve zor duruma düşene yardımda bulunmanın övüldüğü bir kültürle büyütüldük. Tarih kitaplarında padişahlar ordularıyla seferden seferi koşarken eşleri, kızları, kardeşleri, anneleri ihtiyaç sahiplerinin yanında yer aldı. Kurdukları vakıflarla hayır için yarıştılar. Aslında bizde vakıf geleneği Peygamberimizin sevgili eşi olan aynı zamanda dönemin ünlü iş kadınlarından Hz. Hatice’ye kadar uzanır. Malını mülkünü zor zamanlarda yoksullar için harcamıştır.

Eğitim, sağlık, barınma, sosyal yardımlaşma gibi birbirinden farklı alanlarda hayır için yarışanlar arasında saraylı da vardır halk da. Kurulan vakıflar sayesinde yollar, binalar, köprüler çeşmeler, okullar, camiler inşa edilmiştir. Dayanışmanın temelini oluşturan bu vakıf eserlerinin çoğu günümüze kadar varlığını korumuştur.


Toplumda dayanışma ve yardımlaşma hareketinin temelini oluşturan vakıf geleneğinde Osmanlı kadınlarının ayrı bir yeri vardır. Hayırsever ilk Osmanlı hanımlarından olan Nilüfer Hatun’dan başlayarak bir gelenek olarak devam eder. Biz de geçtiğimiz hafta hala ilk günkü gibi mutfağında kazanların kaynadığı Eyüp’teki Mihrişah Sultan İmarethanesi’ndeydik. Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren imarethanenin mutfağında ilk günkü gibi yemek kokusu yükseliyordu.İki yıllık bir restorasyondan sonra ziyarete açılan imarethanenin mutfağına Cumhurbaşkanı’nın eşi Emine Erdoğan önlüğünü takarak geçti ve gelenlere sefer taslarında ilk yemeklerini servis etti. Bu arada restorasyon sırasında kurulan seyyar mutfakta iki yıldır tencerelerin yine yoksulların yüzünü güldürmek için kaynağını da not edelim.


EYÜP SULTAN’A KOMŞU

Mihrişah Sultan Türbesi ve İmarethanesi aynı zamanda Eyüp Sultan Türbesi’yle komşu. Eyüpsultan Camii ve kuzeyindeki Eyyub el Ensâri Türbesi’nin doğusunda, cülus yolu üzerinde oldukça narin yapılı bir külliye olan Mihrişah Valide Sultan Külliyesi özellikle mayıs ayında bahçesinde açan gülleriyle İstanbul’un en huzurlu köşelerinden biridir. Belki de bir Hanım Sultan’a ait oluşundan dolayı döneminin üslubu olan Barok esintili bir tarzı işleyen giriş cephesi karşılar sizi. İçinde bulunduğu doku, burayı daha bir özellikli kılar. Osmanlı döneminde tahta geçen sultanların kılıç kuşanma törenlerinin yapıldığı Eyüp’te, hemen yakındaki iskeleye deniz yoluyla gelen sultanların camiye gitmek için kullandıkları yol, aynı zamanda askerlere bahşiş (cülus) dağıtılan güzergâh olduğundan “cülus yolu” adıyla anılırmış.


HAYIRDA YARIŞAN SULTAN

Bir hayır eseri olan ve kendi adıyla anılan iki ayrı avlu etrafında toplanan Mihrişah Valide Sultan’ın külliyesinde İmaret, kendi türbesi, mektep, sebil ve çeşme yer alırken Sıbyan Mektebinin ve İmaretin avlusunda hazire yer alıyor. Şeyh Gâlib’in bir şiirinde dediği gibi: “Bu kapı Valide Sultâna dua icrâya, iki eldir ki açılmış mele-i a’lâya”. Külliye, 18. Yüzyılın sonlarında, 1792-1795 yılları arasında dönemin Hassa Başmimarı Arif Ağa’nın denetiminde yapılmış. Valide Sultan’ın 24 Ocak 1797 tarihli bir vakfiyesi bulunmakta olup, vakfiyede bulunan bir not hepimiz için çok önemlidir: “Vekfince bir eser-i yâdigar kalmak recâsıyla/Eserlerimiz bize delalet eder, bizden sonra eserlerimize bakınız”.


ESKİ BİR GELENEK

Son yıllarda yaptığı restorasyon çalışmaları ile dikkati çeken Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonu yapılarak hizmete açılan imarethanede sade bir açılış töreni düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kütür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy ile davetliler katıldı. Yapılan konuşmalarda toplumdaki dayanışma ve yardımlaşmanın dündan bugüne hiç kesintiye uğramadan hala devam ettiğinin altı önemli çizildi. Emine Erdoğan ise yaptığı konuşmada yardımlaşma ve dayanışmada önemli roller üstlenen kadınlardan bahsederken şunu da özellikle vurguladı: “Her zaman ifade ettiğimiz gibi, kadınların dönüştürücü gücü yeni bir söylem değil, uzun bir tarihe yayılan tecrübemizdir. Yani, sivil toplum bizler için yeni keşfedilmiş bir alan değildir.”


ŞULE YÜKSEL ADINA VAKIF

Yardımlaşma, dayanışma çalışmaları geçmişte olduğu gibi bugün de aynı şevkle devam ediyor her geçen gün yeni isimler ekleniyor. Hayırda yarışan vakıflar arasına önümüzdeki günlerde Şule Yüksel Şenler Vakfı da katılıyor. Geçtiğimiz yıl 28 Ağustos ayında vefat eden yazar Şule Yüksel Şenler adına kurulan vakıf için hazırlıkların son aşamasına gelindi. Mihrişah Sultan Türbesi’nin arka bahçesindeki hazirede defnedilen Şule Yüksel Şenler bu önemli günde bir kez daha kabri başında anıldı.


İhtiyaç sahiplerinin elinden tutan sultan

Vakıf çalışmalarıyla hayırda yarışan kadınların hikayesi bugün de devam ediyor. Bu isimlerden birisi de geçtiğimiz yıl vefat eden yazar Şule Yüksel Şenler. Şenler adına vakıf kurma çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Huzur Sokağı romanıyla tanınan ve 1960’lı yıllarda İslam’ı anlatmak için Anadolu’yu karış karış gezerek konferanslar veren Şenler’in aynı zamanda Emine Erdoğan ile Recep Tayyip Erdoğan’ı tanıştırarak evlenmelerine vesile olduğu biliniyor. Binlerce gencin örtünmesine vesile olan Şenler’in ismi yine pek çok aile tarafından bir vefa borcu olarak yeni doğan kız çocuklarına verildi, verilmeye de devam ediyor. Ruhu şad olsun!


Mutfağımız bereketli olsun

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ise Osmanlı sultanları ve hanedan mensuplarının hayrın bu topraklarda filizlenmesi için gayrette bulunduklarını hatırlatarak şunları söyledi: “Yaklaşık iki buçuk asırdır merhametin, paylaşmanın, yardımlaşmanın adresi olan Mihrişah Valide Sultan İmareti de onun hayırseverliğinin günümüze ulaşan bir izidir.Bakanlık olarak bizler geçmişimizin bu köklü kültürel ve tarihi mirasını korumak ve gelecek nesillere aktarabilmek üzere büyük bir gayretle çalışıyoruz.Cumhurbaşkanımızın eşi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin katılımıyla açılışını gerçekleştirdiğimiz Mihrişah Valide Sultan İmaretinin hizmetlerinin daim, mutfağının bereketli olmasını diliyorum.”


Vakıf kurmada kadınlar öncüydü

İstanbul'da Osmanlı›dan bu yana yaşayan tek imarethane olma özelliğine sahip Mihrişah Valide Sultan İmarethanesi, geçmişte olduğu gibi bugün de ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldürüyor. 1792 yılında kurulan ve 228 yıldır yoksul insanlara kapılarını açan imarethanede sıcak yemek veriliyor.

Burada bir konuşma yapan Emine Erdoğan özellikle şu hususlara dikkat çekti: “Sadece buradan, her gün, kayıtlı 2400 kişiye, sefertasıyla 3 çeşit sıcak yemek dağıtılıyor. Yine kayıtlı 2023 aileye aylık olarak erzak kolisi veriliyor. Ayrıca günlük 40 kurban kesim kapasitesiyle, hayırseverlere kapılarını açıyor. Her ne kadar bu vakıf eserleri padişahlar ya da valide sultanlarla anılsa da, vakıflar elinde olanı paylaşmak isteyen herkesin çabasıyla oluşmuş kurumlardır. Yani paylaşmak için gönül zenginliği esastır.Bununla beraber, vakıf kurmada kadınların başı çeken ve toplum menfaati noktasında büyük katkılar sunan öncü bir rolü olduğunu görüyoruz. Camiler, medreseler, darüşşifalar, kadınların bilhassa sağlık, din ve kültür konularında çok aktif rol aldıklarını anlatıyor bizlere.Bu gayretin, yüksek empati duygusunun ve diğergamlığın bir ifadesi olduğunu düşünüyorum. Her zaman ifade ettiğimiz gibi, kadınların dönüştürücü gücü yeni bir söylem değil, uzun bir tarihe yayılan tecrübemizdir. Yani, sivil toplum bizler için yeni keşfedilmiş bir alan değildir. Türkiye olarak bu kadar güçlü bir sivil topluma sahip olmamızın, insani yardım noktasında dünyada en ön sıralarda yer almamızın arkasındaki şuur, işte budur. “

#Vakıf
#İmarethane
#Şule Yüksel Şenler
#Emine Erdoğan
4 yıl önce