|

This is a Turkish book

Türkiye'nin ilk İngilizce kitap tanıtım dergisi Turkish Book Rewiev emin adımlarla ilerliyor. Edebiyat, sinema, tiyatro, karikatür hatta Türk mutfağını nitelikli yazılarla tanıtan derginin hedefi olabildiğince çok insana ulaşmak

Hatice Saka
00:00 - 10/01/2009 Cumartesi
Güncelleme: 22:48 - 9/01/2009 Cuma
Yeni Şafak
This is a Turkish book
This is a Turkish book

Turkish Book Review Türkiye'nin ilk İngilizce kitap tanıtım dergisi. Yılda iki kez yayınlanan derginin şimdiye kadar üç sayısı çıktı, dördüncü sayı ise yolda. Türk edebiyatını tüm dünyaya tanıtmak amacıyla yola çıkan Plan B Yayınevi'nin girişimi ile çıkan Turkish Book Review'ın 1.5 yıllık macerasını, derginin editörü Arzu Taşçıoğlu'ndan dinledik.

CESARET İSTEYEN BİR İŞ

Arzu Taşçıoğlu, Turkish Book Review'i, yurtdışındaki yayıncılar “Yurtdışındaki yayıncılar ve ajanslarla bağlantı kurduğumuzda, onlar bize Türkiye'de neler yayınlanıyor, nasıl kitaplar çıkıyor sorusunu yöneltiyorlardı ve bu konuyla ilgili bilgi alacak bir kaynak bulamıyorlardı. Bir yayın yapmanın gerekli olduğu açıktı ve cesaret isteyen bir şeydi. Ve biz bu işe cesaretle girdik.”

USTA VE GENÇ YAZARLAR BİR ARADA

İngilizce yayınlanan dergide çeviri işleri titizlikle yürütülüyor. Yazarlardan İngilizce ya da Türkçe gelen her makale, her yazı defalarca gözden geçiriliyor. Bunun yanı sıra ana dili İngilizce olan Türkçe ve Osmanlıcayı iyi bilen Emma Foulger ile çalıştıklarını dile getiren Taşçıoğlu, her sayının uzun ve zahmetli bir süreçten sonra yayınlandığının altını çiziyor. Derginin altı ayda bir çıkması ise konu seçiminde daha titiz olmayı beraberinde getiriyor. Taşçıoğlu şimdiye kadar çıkan bütün sayılarda hassas bir denge kurmaya çalıştıklarını dile getiriyor: “Tek bir konu üzerine yoğunlaşmıyoruz. Özel dosyalar hazırlıyoruz. Yer vereceğimiz yazarlara karar verirken, Türk edebiyatının ana akım yazarlarının yanında, popüler diyebileceğimiz çok satan yazarları da tanıtmaya çalışıyoruz. Marjinal yazarlara, genç soluklara da özellikle dikkat çekmek istiyoruz. Kitapları seçerken ise son altı ayda çıkmış kitaplara daha çok yer vermeye dikkat ediyoruz.”

Turkish Book Review'ın ilk sayısında Tanzimat'tan günümüze genç kız edebiyatı incelemesinden, Bilge Karasu'nun ödüllü çevirmeni Aron Aji ile yapılan bir söyleşiye, Nazım Hikmet'in şiir çevirilerinden Ataol Behramoğlu ile yapılan röportaja, Yaşar Kemal, Ferit Edgü, İlhan Berk, Turgut Cansever, İlber Ortaylı gibi yazarlara ait 50'nin üstünde kitabın tanıtımına kadar pek çok isme yer verilmiş. İkinci sayıda ise Mevlana üzerine hazırlanan özel dosya dikkat çekici. Müge İplikçi'nin Sevgi Soysal üzerine makalesi, Onur Caymaz'ın Orhan Kemal'le ilgili yazısının yanı sıra Türk müziği, Modern Türk Resmi, Ermeni Resmi, Hat sanatı, Abidin Dino'nun resimleri, Osmanlı Kostümleri, Modern Türk Tiyatrosu ve geçmişten bugüne tiyatro tarihi, Devlet ve İslam, Günümüzde Türkiye'de Politika, Modern Türk Mutfağı, Türkiye'nin ağaçları, bitkileri gibi konular işlenmiş.

YALNIZ EDEBİYAT YOK

Taşçıoğlu, dergide edebiyat dışında tiyatro, sinema, mizah, Türk mutfağı ve sanatın birçok koluyla ilgili makalelerin yer almasını ise şöyle açıklıyor: “Yalnızca edebiyat eserlerini tek başına tanıtmanın yeterli olmayacağını düşünüyorum. Kitaplar Türk sanatını ve kültürünü tanıttıktan sonra daha çok anlam kazanacaktır. Edebiyat dışına yönelmemizin sebebi bu. Türk edebiyatını çevreleyen bir kültür, sanat ve tarih var. Bunları tanıtırsak edebiyatımız da yerine oturur.” Derginin görsel zenginliği de kendini gösteriyor. Beyoğlu'nun anlatan bir kitabın tanıtımını semtin fotoğrafları süslüyor. Kitapları İstanbul'un çeşitli yerlerinde fotoğraflamanın zahmetli bir iş olduğunu dile getiren genç editör, görselin ve yazının birbirini tamamladığı bir çalışma ortaya çıkarmaya çalıştıklarını söylüyor.

FRANKFURT ÖNEMLİ BİR FIRSAT OLDU

Turkish Book Review'ın üçüncü sayısı ise derginin dünyaya tanıtılması için önemli bir fırsat olan Frankfurt Kitap Fuarı için hazırlanmış. Fuara özel bir yayın çıkaran dergi çalışanları, yabancı yayıncılarla birebir temas kurma fırsatı yakalamışlar. Saliha Paker'le Türk edebiyatının dünya dillerine çevrilmesi üzerine söyleşi, Walter Andrews'un Türk Edebiyatı'nın dünyaya tanıtılması konusundaki sorunları tartışan makalesi, Bahadır Baruter ve Yiğit Özgür'le Türkiye'nin mizah anlayışı ve Türk mizah dergileri konulu söyleşi üçüncü sayıda yer alan dikkat çekici yazılar arasında.

DOĞU-BATI DEMİYORUZ

Derginin doğu-batı demeden tüm dünyaya ulaştırmaya çalıştıkların dile getiren Taşçıoğlu, elektronik posta yolunu da kullandıkların ifade ediyor. Yayıncılar, ajanslar, editörler, yazarlar, Türk edebiyatıyla ilgilenen akademisyenlerden oluşan yaklaşık 10 bin kişiye web yoluyla Turkish Book Review'ı gönderdiklerini dile getiren editör, bu sayının Frankfurt Kitap Fuarı'ndan sonra arttığına dikkat çekiyor. Dördüncü sayı için hazırlıklarını sürdüren Turkish Book Review ekibi yeni sayı için de renkli yazılar hazırlıyor.



Ahmet İnsel ( İletişim Yayınları): Dünya literatürü İngilizce

Türkiye'de, hem sosyal bilimler alanında hem de edebiyatta epey zengin bir yayımcılık faaliyeti var. Bu yayınların bir kısmının yabancı dillere çevrilmesi mümkün. Bunun önündeki en büyük engel, dil nedeniyle yabancı yayıncıların bu yayınların varlığından haberdar olamamasıydı. Son yıllarda bu engellerin kısmen aşıldığını görüyoruz. İletişim Yayınları olarak böyle bir dergiyi çıkaranlara müteşekkiriz.


Handan Arıkan (Timaş Yayınları): Edebiyatımızı anlatmak çok zor

Türk edebiyatının Batı edebiyatına nazaran dünyada epey göz ardı edildiğini kabul edebiliriz. Başta İngilizce'nin dünya üzerindeki yaygın kullanımı, egemen kültürlere duyulan ilgi gibi popülist nedenlerle yabancı yayıncılara Türk edebiyatını anlatmak kolay olmuyor. Uluslararası fuarlarda ve çeşitli organizasyonlarda yabancı yayıncıların ve editörlerin Türk edebiyatına ve bu edebiyatın çevirisine olan yaklaşımlarını ve şikâyetlerini öğrenme şansımız oldu. Karşılaşılan problemlerin başında edebi çeviri yapacak nitelikte tercüman eksikliği geliyor.


Sırma Köksal (Everest Yayınları): Kitabın kültür turizmi


Turkısh Book Review önemli bir boşluğu dolduruyor. Kültür turizmi anlamında doğru bir adım. Türkiye'nin yalnızca edebiyat değil diğer alanlarda da tanıtılması için etkili bir yayın olacağını düşünüyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Türk kültür, sanat ve edebiyatı ile ilgili eserlerin Türkçe dışındaki dillerde yayımlanmasına destek projesi olan TEDA'nın da çeviri sorununun aşılmasına büyük ölçüde katkı sağladığını söyleyebilirim.

15 yıl önce