|

Üç ağızdan Cemal’in hikayesi

Ramazan Ekici’nin ilk romanı olan Yedi Dağın Çiçeği okuru Cemal’in dünyasına götürüyor. Romanda Cemal’in çocukluk günlerinden İstanbul’daki üniversite yıllarına oradan da bir aşk hikayesine uzanıyoruz.

Haber Merkezi
04:00 - 15/12/2020 Salı
Güncelleme: 22:16 - 15/12/2020 Salı
Yeni Şafak
Yedi Dağın Çiçeği, Ramazan Ekici, Pruva Yayınları, 2020, 176 sayfa
Yedi Dağın Çiçeği, Ramazan Ekici, Pruva Yayınları, 2020, 176 sayfa
FUNDA ÖZSOY E.

Ramazan Ekici’nin ilk romanı Yedi Dağın Çiçeği, çok zekice kurgulanmış, farklı bir roman. Bir halının ilmek ilmek dokunuşu ile kelimelerden inşa edilen roman birbiriyle paralel ilerliyor. Bu yüzden romandaki her bölüm, halı motiflerinin ismi ile roman kahramanlarının isimlerinin iç içe geçmesi şeklinde planlanmış.

Nasıl ki halı dokunurken ilmek ilmek yol alınır ve nasıl ki romanı inşa ederken kelimelerden örülü bir yolculuk gerçekleştirirsiniz, hayat da üzerinde yürüdüğümüz bir yol metaforu ile sık sık karşımıza çıkar yazılı ve sözlü anlatımlarda.

İlla ki yol varsa bir yolculuk da olacaktır. Yedi dağın Çiçeği, Cemal’in dünya hayatındaki yolculuğunun romanı gibi görünse de, bu yolculukta okur olarak bizler onun etrafındaki kişilerin yolculuklarına da tanıklık ederiz. Hem zaten her birimiz, bir başkasının hayat macerasının tanıklığı ile yol alırken dünya zamanında, bazen bir diğer kişinin yolu haline gelmez miyiz?


CEMAL’İN HİKAYESİ

İşte Cemal’in dünya macerasında sevgilisi Arin, ablası Sümeyye ve şimdiki zamanı geçmiş ile birleştiren Öznur, kendi içsel yolculuklarını yaparken, Cemal’in dönüşmesine, yolculuğunu tamamlamasına vesile olan kahramanlardır aynı zamanda.

Romanda üç ayrı kahramanın gözünden Cemal’in farkı dünya zamanlarındaki halinin izleyicisi oluruz: Sevgilisi Arin ile onun Kapalıçarşı’da antika halı satıcısının yanında çalışırken aynı zamanda İstanbul Üniversitesinde tarih okuduğu yıllara gideriz. Cemal’den bir yaş büyük olan Sümeyye’nin kendi çocukluk travmalarını yaşarken ve bu travmaların izinde dini algılayışı şekillenirken Cemal’in çocukluğuna uzanırız. Cemal’in sadece mektuplarından tanıdığı, bu mektuplar ile izini sürdüğü, ancak romanın sonuna doğru bir silüet olarak okura hissettirilen, bir halı dokuyucusu olan Öznur ile hem Birinci Dünya Savaşı yıllarındaki Hereke ve Gördes’e gideriz hem “Yedi Dağın Çiçeği” motifinin çıkış noktasını oluşturan o büyük aşkın, Cemal’ın içindeki boşluğu nasıl doldurduğunu okuruz.

Romanın bütününde Cemal’in içinde oluşan boşluğu zaman içinde nasıl doldurduğunu, böylece hayatını nasıl anlamlı kılabildiğini okurken, romandaki kahramanların anlatımından, aslında her birimizin dünya macerasının birbiriyle nasıl dolanık olduğunu görüyor, dünyada hiçbir şeyin tesadüf olmadığını da idrak ediyoruz.

Yedi Dağın Çiçeği, Cemal’in dünya yolculuğunun masalıdır. Bu yüzden ilk bölümde miş’li geçmiş zamanın kullanılması da anlamlıdır. Bu bölüm, romanın anlatıcının dışındaki bir bilge şahsiyet tarafından anlatılır. Bu bilge şahsiyet, Cemal’in masalını anlatır, yazar da o masaldan bir hayat hikâyesi yazar. Okur ise yazılanı zihninde yaşar, yaşatmaya devam eder.

#Ramazan Ekici
#Roman
#Kitap
#Cemal
3 yıl önce