Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Özören, aşı çalışmalarının planlanan tarihin önünde gittiğini, eylül ayında faz-3’e geçileceğini söyledi. “En iyi ihtimalle Eylül 2021’de faz-3’e gelmiş oluruz” diyen Özören, şu bilgileri verdi:
“Nisan ilk ayımızdı, ilk ayın raporunu mayıs başında verdik. İkinci ayın sonunda planladığımız şeyleri bir ayda yapmış olduk. Haziran başında hayvan deneylerine başlamak istiyoruz. Bunlar genellikle 6 ay alabiliyor. Bazılarını 1-2 ay gibi kısa sürelerde bitirmeye çalışacağız. Benim projemle ilgili olarak da bir sonraki ocak ayında başlamak üzere faz-1 dosyamızı hazırlamak istiyoruz. Faz-1’de 10-15 kişiye verilen aşı örneğinin zarar verip vermeyeceği, doz sayıları takip ediliyor. Faz-1 başarılı olursa 100-200 kişiyle çalışılacak faz-2’ye geçiliyor. Faz-2 çalışmasında aşı verilen insanların sağlık durumları, kan değerleri ve biyokimyasal değerlerine bakılıyor. Aşı verildiğinde takip edilmeleri gerekiyor. Belli sürelerde hastanede kalıyorlar veya rutin örnek alımına hastaneye gidiyorlar. Bu süreç de 2-3 ay sürse, faz-3’te aşı adayının hazır olduğunu düşünebiliriz. Faz çalışmaları en az 6 ay dersek, en iyi ihtimalle Eylül 2021’de faz-3’e gelmiş oluruz.” Özören, “Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protein mikrokürecik teknolojisi bize ait ve daha önce hayvan deneylerinde başarılı olduğunu gördük. Çalışacağına yüzde 80-90 eminim. Biz farede pek çok şeyi tedavi edebiliyoruz ama insana giderken, laboratuvar koşullarında örneğin 1000 insan için aşı üretecek kapasitemiz yok. Biyoreaktörlerde yapılması gereken kısımları var. Ocak sonrası faz-1, faz-2, faz-3 ve insana verilecek preparatların çalışılması için Türkiye’de biyoreaktör kapasitesi bulunan özel şirketlerle iş birliği yapmamız lazım” ifadesini kullandı.
- Prof. Dr. Nesrin Özören, Almanya ve İngiltere’de SARS ve MERS çalışmaları yapan şirketlerin koronavirüs aşı çalışmalarına hazırlıklı olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Şimdi sadece korona için ek deneyler yapılacak. Eylül-ekim gibi bir set aşı üretilmeye veya insanlara verilmeye hazır olur diye tahmin ediyorum. Doğal olarak ülkeler kendi vatandaşları için aşı üretecek. Bütün dünya nüfusu için aşı üretmek çok kolay değil. Çoğunlukla da soğuk zincirle taşınması bekleniyor klasik teknolojilerde. Oysa Boğaziçi Üniversitesi'nde bizim geliştirdiğimiz mikrokürecik sisteminde aşı oda sıcaklığında da bozulmadan taşınabiliyor. Türkiye’deki diğer projeler dünyayla benzer.”