|

Doğu batı

.
00:00 - 4/02/2001 Pazar
Güncelleme: 12:04 - 4/01/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Doğu batı
Doğu batı

2. Dünya Savaşı'nın bitiminde ülkelerine dönen Rusların dramını anlatan yönetmen Regis Wargnier'in filmi Doğu-Batı'da Catherine Deneuve, Oleg Menshikov başollerde. "Indochina" ile "Une Femme Française" filmlerinin yönetmeni Regis Wargnier'in Stalin dönemine ağır eleştirilerde bulunduğu "East-West / Doğu-Batı" baskı altında kalan insanların dramını anlatıyor. 1946 Haziran'ında Stalin batı ülkelerinde yaşayan Rus mültecilere yönelik bir af ilan eder. Hayatını Fransa'da sürdüren Alexei Golovine (Oleg Menshikov) de, ülkesine dönerek savaş sonrası yeniden yapılanma çalışmalarına katılmak ister. Karısı ve oğluyla yıllardır ayrı kaldığı ülkesine döner. Ancak umutları dönüşle hayal kırıklığına uğrar. Stalin yaptığı iyi niyet çağrılarının aksine bir tutum sergileyerek, dönüş yapan mültecilerin bir kısmının hemen idam edilmeleri emrini verirken, geri kalanların da çalışma kamplarına gönderilmelerini sağlar. Yine de Alexei ve ailesi için tüm umutlar tükenmemiştir. Yetkililer bu genç doktordan yararlanmanın daha akılcı bir yol olacağına inanarak onu ve ailesini Kievíde bulunan komün bir apartmanın tek odasına yerleştirirler. Yetkililerin asıl amacı tüm dünyaya mültecilere ne kadar iyi davrandıklarını göstermektir. Alexei ve ailesinin tek şansı bu yalanın bir parçası olmayı kabul etmektir. Yönetmen Regis Wargnier, Doğu-Batı için şöyle söylüyor: "Ben çocukken dünya iki farklı bloka bölünmüş durumdaydı. Doğu şeytandı, batı ise iyi. Bu kadar basit. Demir Perde adı verilen yerin gerisinde hiç iyi insan yoktu. Oradan hiç kimse kurtulamazdı. O günlerden bu yana birçok şey öğrendik. En başta da önyargılarımızı değiştirmeyi. Sonra insanlara işkence edenlerle kurbanlar arasındaki ayrımı fark etmeyi öğrendik. Ayrıca o karanlık yıllar boyunca milyonlarca insanın nasıl olup da zor şartlara dayanabildiğini, nasıl hayatta kalabildiğini merak ettik. Geride kalan yüzyılın kimliğine damgasını vuran o dönemlerle ilgili gerçeklerin yeni yeni su yüzüne çıkmaya başladığı söylenebilir." Doğu Batı tarihi bir gerçekliğe ışık tutuyor. Tarihte Stalin tarafından 'karşı devrimciler' olarak adlandırılanlar, savaşın bitmesiyle birlikte Almanya'dan geri dönen Sovyet savaş esirleri, savaşta Almanya'nın yanında mücadele eden Ukraynalı askerler ve milliyetçi hareket üyesi mültecilerdir. Stalin, sayıları 4,5 milyonu bulan bu insanlarla başa çıkmanın yolunun baskı olduğuna inanmıştır. Stalin'in sahte çağrısına inanmamaları için ABD, İngiltere ve Fransa'nın yaptığı uyarıları dikkate almayan mülteciler, döner dönmez acı gerçekle yüzleştiler. İdamdan kurtulanlar, özgürlüklerine kavuşmak için Stalin'in öldüğü 1953 yılına kadar hapishanelerde beklemek zorunda kalmışlardır.


23 yıl önce