|

Farklı ülkede şarkı söylemek çok güzel

Fadonun parlayan yıldızı Ana Moura cazı ve fadoyu harmanladığı beşinci stüdyo albümü Desfado''nun dünya turnesi kapsamında İstanbul''a geliyor. Bu akşam CRR Konser Salonu''nda sahne alacak Moura, yepyeni şarkılarını Türk hayranlarıyla paylaşıyor.

Harun Karaburç
00:00 - 5/03/2014 Wednesday
Güncelleme: 22:16 - 4/03/2014 Tuesday
Yeni Şafak
Farklı ülkede şarkı söylemek çok güzel
Farklı ülkede şarkı söylemek çok güzel

Beşinci stüdyo albümü Desfado''yu dünyaca ünlü caz sanatçısı Herbie Hancock ile birlikte kaydeden Ana Moura, bu akşam İstanbullu hayranlarıyla buluşmak üzere CRR Konser Salonu''na geliyor. Kasım ayında yayınlanan Desfado''nun dünya turnesi kapsamında İstanbul''a gelen Moura, yepyeni şarkılarıyla büyük beğeni topluyor. Moura''nın fado ve cazı harmanlayarak oluşturduğu albümde sanatçıya Hancock dışında Virgem Suta, Miguel Araujo, Luisa Sobral, Pedro Abrunhosa ve Manuel Cruz eşlik ediyor. Moura albümde fado köklerini de koruyor. Moura, ''Bambaşka bir ülkede şarkı söylemek ve sahnede şarkılarınıza farklı kültürlerin dinleyicilerinden reaksiyon almak ödül gibi. diyor.

TURNELER İLHAM VERİCİ
Desfado albümünde cazı ve fadoyu bir araya getiriyorsunuz. Böyle bir karışımın zorlukları nelerdi?

Benim için zor olduğunu söyleyemem çünkü öncelikle harika müzisyenlerle çalıştım. Hem tam tersine Larry Klein gibi bir prodüktörle çalışmak benim için büyük de bir kolaylık oldu. Bu işe ilk başladığım yıllarda sahnede caz ve rock söylüyordum. Caza ve folk şarkılara da zaten hep yakın olmuştum.

Çok farklı ülkelerde konserler veriyorsunuz. Dolayısıyla çok farklı dinleyici kitleleriyle buluşuyorsunuz. Bunun müziğinize ne gibi yansımaları oluyor?

Çok farklı kültürlerle çok farklı insanlarla tanışmak ve özellikle turneler son derece ilham verici. Elbette çok yorgunlukları oluyor ama bambaşka bir ülkede şarkı söylemek ve sahnede şarkılarınıza farklı kültürlerin dinleyicilerinden reaksiyon almak ödül gibi.

ALBÜMLERİM BANA BENZER
Kendi köklerinizden gelen fadoyu cazla harmanlayıp uluslararası tarzda bir albüm yaptınız. Bu, sizin ilerleyen yıllarda yapacağınız albümlerin de bu tarzda olacağı fikrini veriyor sanki…

Albümlerim hep kendi tarzımda oldu ve bence önemli olan da bu. İlk albümlerimde beraber çalıştığım Jorge Fernando kendimi tarzımı oluştururken benim için müthiş bir rehber oldu. Jorge Fernando harika şarkılar yazarken beni de çok iyi tanıdığı için bir şekilde benim dünyamı paylaşıyordu. Dolayısıyla bundan sonra da tüm albümlerim benim dünyam olacak.

Caz müzisyenleri benim için birer dehadır...
Desfado''nun fadoyu daha geniş kitlelere yaydığına / yayacağına inanıyor musunuz?

Desfado''da sadece fado değil Portekiz''in kuzeyinden folk müzikler de var. Albümüm hem caz şarkıları hem fado şarkılarla aslında farklı türleri buluşturuyor ve bana kalırsa her türlü müziğin daha çok kişiye ulaşması için yeniliklerle sunulması harika.

Albümde caz sanatçılarıyla biraraya gelmek nasıl bir deneyimdi? Fadoya ne kattılar? Fado onlara ne kattı?

Caz müzisyenleri birer deha ve hele Herbie Hancock. O meşhur ''Fender Rhodes'' piyano havasıyla şarkıyı bambaşka yerlere götürdü. Caz müzisyenleri sahnede de doğaçlamaya çok açık ve yaratıcı oluyor ve bu bir şarkıcı için olağanüstü keyifli. İstanbul''da da sahnede bana eşlik eden harika müzisyenler dinliyor olacaksınız.

Türkler rengarenk ve sıcaklar
Yeniden Türk hayranlarınızla birarada olmaktan ne hissediyorsunuz?

Daha önceki ziyaretlerimde özellikle Kapalıçarşı''daki renklere ve kokulara bayılmıştım. Hem İstanbul hem insanlarınız bana çok sıcak ve rengarenk geliyor. İstanbul''un tarihi dokusunu da gecesini de çok seviyorum ve 5 Mart gecesi rengarenk bir dinleyici ile buluşacağımı biliyorum.


10 years ago