|

Kazan'da zaman tüneli

Tataristan'ın başkenti Kazan, camilerdeki Asya kıvraklığı ve Avrupa intizamı arasında kendine has mimari yapıdaki zarafetiyle insanı 10. yüzyıla kadar alıp götürüyor

Yusuf Ziya Cömert
00:00 - 21/10/2006 Saturday
Güncelleme: 03:36 - 21/10/2006 Saturday
Yeni Şafak
Kazan'da zaman tüneli
Kazan'da zaman tüneli

Tataristan, tarihle alışverişi iyi olanları 10. yüzyıla, İbn Fadlan zamanına kadar götürebilir. Kazan'daki renkleri ve çizgileri iyi yakalarsanız hayallerinizle Sibirya ortalarına kadar gidebilirsiniz.

Halife Muktedir'e, "Biz Müslümanız" demişler. Bir tür himaye istemişler. Halife de, onlara bir heyetle birlikte İbn Fadlan'a göndermiş. 'Volga Bulgarları' deniliyor onlara. Şimdi Volga boylarında yaşayan kimi sarışın, yeşil gözlü, kimi kara yağız, kimi de hem sarışın hem de çekik ve mavi gözlü insanların ataları onlar. Rüzgara kapılmış gibi, Asya içlerinden Avrupa ve Akdeniz'e doğru yürüyen toplulukların geçiş yeri orası. Renklerinin farklı farklı olması herhalde bundan. 40 kadar cami var Tataristan'ın başkenti Kazan'da. Her nedense, bana Asya kıvraklığı ile Avrupa intizamı arasında bir mimari olarak göründü, camilerdeki zerafet. Gecekondu bile olsa, bu soğuk memlekette bu camileri görmek çok güzel. Ayrıca gecekondu falan da değil, özene bezene yapmışlar işte.

Moskova'nın 700 kilometre doğusundayız. Muntazam bir şehir Kazan. Şehirde, Kazan Hanlığı'nın 1001. yılını kutluyorlarmış. Biz göremedik. 300-500 kişinin katıldığı bir bağımsızlık gösterisi de yapılmış,

İstanbul'dan gelen yaklaşık 100 kişiyiz. Camilerden 13'ünde, İftar yaklaşırken, gruplar halinde camilere dağılıyoruz. Bize Mercan Camii düşüyor. Namazdan sonra, hazırladığı zengin bir iftar sofrasıyla karşılaşıyoruz. Lezzetler, bize yabancı değil. Yabancı olmadığımız bir 'misafirperverlik'le ağırlanıyoruz. Evsahibimiz, Kazan Müftüsü Mansur Hazret...

Her şey güzel; ama başka bir sürpriz, beni, İbn Fadlan zamanlarına sürüklüyor, zaman tüneline giriyorum. İftar tertiplenen camilerden birinin adı, Bulgar Camii. Taa, Volga Bulgarları'ndan kalma bir isim. Yaklaşık 1200 yıl önce Müslüman olmuşlar.

16. yüzyılda başlayan Rus işgali, 20. yüzyılda Sovyet işgaline dönüşmüş. İyi bile gelmişler bugüne kadar diye düşünüyor insan. 'Camilerde normal vakitlerde ne kadar cemaat oluyor?' diye soruyorum. 15-20 diyorlar. 1 milyon 200 bin nüfuslu yarısı Tatar olan bir şehirde sayılar Türkiye'ye göre çok düşük ama yine de çok kıymetli.

Şimdi de tayy-i mekan. Delikanlının adı Demir. Babasının adı Bazarbay. Bu, sarışın değil, kara yağız. Nerelisin diyorum. 'Sibiryalıyım.' Mesafeyi soruyorum. Kazan'dan 1500 kilometre doğuda, 500 nüfuslu bir köy. Bizim köyde namaz niyaz yok diyor Demir. Köylerinde cami var. Ama sadece cuma günleri açılıyor. Cuma günü camiye sadece 4 kişi geliyor. Dört kişiden biri Demir'in babası.

Demir, İslam Koleji'nde okuyor. Öğrenimine İstanbul'da devam etmek istiyor. Mübarek Ramazan akşamında, o uzak ülkelerde, o soğuk rüzgarların ardında salat ve selamı yaşatan insanlara teşekkür ediyoruz. Tabii, bu güzellikleri paylaşma fırsatını sağlayan Bahçelievler Belediyesi'ne de.


Kardeş sofrasında iftar

Türkiye'den gelen konuklar için iftar düzenleniyor. Organizasyon, Bahçelievler Belediyesi'nin öncülüğünde yapılıyor. Düzce Belediyesi'nin de katkıları var. Kazan'ın Ankara'daki adaşı da burada konuk ediliyor. Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu, iftar sonrasında yaptığı konuşmada kardeşliği kelimelere döküyor.

18 years ago