|

Eskiye hürmetle yeniyi inşa eden şair Asaf Halet Çelebi

Saltanat ile cumhuriyet arasında sıkışan toplumun, Asaf Halet'in ruh dünyası üzerinde de büyük ve derin etkileri oldu. Yaşadığı dönemde değeri bilinmeyen bu büyük şairi yakından tanıyalım.

Yeni Şafak
08:00 - 20/06/2017 Salı
Güncelleme: 10:51 - 20/06/2017 Salı
Yeni Şafak
Saltanat ile cumhuriyet arasında sıkışan toplumun, Asaf Halet'in ruh dünyası üzerinde de büyük ve derin etkileri oldu.
Saltanat ile cumhuriyet arasında sıkışan toplumun, Asaf Halet'in ruh dünyası üzerinde de büyük ve derin etkileri oldu.
Asaf Halet Çelebi 1907 senesinin İstanbul'unda, Dahiliye Nazırı bir babanın evladı olarak dünyaya gözlerini açtı. Çocukluk yılları sadece siyasi değişimin yaşanmadığı, aynı zamanda toplumun da tepeden tırnağa değişmek zorunda kaldığı döneme rastlar.
Cumhuriyetin ilk yılları, insanların aidiyet yoksunluğuna maruz bırakıldığı, ne eskinin ne de yeninin yanında huzur bulabildiği günlerdi. Saltanat ile cumhuriyet arasında sıkışan toplumun, Asaf Halet'in ruh dünyası üzerinde de büyük ve derin etkileri oldu.

Mekteb-i Sultani'ye başlayan Asaf Halet, babasından Fransızca ve Farsça'yı öğrendi, Mevlevi şeyhi Ahmet Remzi Dede ve Rauf Yekta Bey'den musiki ve nota dersleri aldı.

Eğitimini yarıda bırakıp çalışmak zorunda kalam Asaf Halet, Mekteb-i Sultani'den ayrılarak Adliye Meslek Mektebi'ne başladı. 1 yıl sonra zabıt katipliğine başlayan Asaf Halet, bir dönem Osmanlı Bankası'nda da çalıştı.

Asaf Halet'in ilk dönem şiirlerinde Divan Edebiyatı'nın etkilerine rastlanır. Özellikle gazel ve rubailerle ilgilenen şair, 1937'den sonra şiirlerini serbest ölçüyle yazmaya başladı.


İlk şiirleri
Ses
,
Sokak
,
Hamle
ve
Gün Gazetesi
'nde yayınlanan Asaf Halet'in
He
ve
Lamelif
kitapları, onun içe dönük dünyasının ve naif ruhunun yansımalarıdır.


Bu heybetli adamın içinde, görüntüsüyle tezat oluşturacak kadar yaralı bir bilinç ve duygu yoğunluğu vardır. Halet Çelebi, şiirin soyut araçlarla soyut bir dünya yarattığına inanırdı.

Cumhuriyet dönemi şiirinin önemli isimlerinden biri olan Asaf Halet, dönemin Garip Akımı esintisinin içinde alay konusu edilmiştir. Serbest vezinle yazan ve kafiye debdebesine karşı olan Halet Çelebi, kimi çevrelerce de Garip Akımı'nın içinde sayılmıştır. Ancak realiteden beslenen garip Akımı'nın yüzünü gündelik hayatın her an karşımıza çıkacak konulara çevirmesinin yanında Halet Çelebi; çocukluğun, ilk gençliğin etkileriyle yazılmış mistik bir şiir olma özelliği taşır.

Soyut şiire Şeyh Galip'le aşina olan Türk edebiyatı, ölçü üniforması giydirilmemiş ve kalıplardan arındırılmış şiirler buluştu.

"Şiir, kelimelerin bir araya gelmesinden hasıl olan büyük bir kelimeden başka bir şey değildir" diyen Çelebi, anlamı izafi bir mefhum olarak görüyordu. Şiirle, din ve metafizik arasında ezeli bir bağ kuran Çelebi'nin kişiliğinin tanınması, şiirinin okunması ve onun düşün dünyasıyla ilişki kurulması gerekir.

Edebi kişiliğinin kıymeti yaşadığı dönemde bilinmemiş olan Çelebi hakkında yaşadığı dönemde sadece Mehmet Kaplan çalışmıştır ve 1958'de 51 yaşında kalbine yenik düşerek vefat eden Asaf Halet, ancak 90 sonrasında gerçek okuyucusunu bulabilmiştir.
#Asaf Halet Çelebi
7 yıl önce