|

NÛR; İnsanları Vahiyle Aydınlatan

04:00 - 23/03/2024 Cumartesi
Güncelleme: 04:07 - 23/03/2024 Cumartesi
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.
Mehmet Nezir Gül

Nur; aydınlık, parlaklık, ışık demektir.

Peygamber Efendimiz (sav); insanları ilahî vahiyle aydınlatan, nurlandıran, nur kaynağıdır.

Kendisi bir nurdur. Ve varlığıyla insanları nurlandırmış, aydınlatmıştır.

Sadece insanları değil bulunduğu mekânları da nurlandırmıştır. Bu yüzden adı Yesrip olan şehir, Sevgili Efendimiz’in (sav) gelişiyle, Medine-i Münevvere (Nurlu Şehir) olmuştur.

Getirdiği mesaj bir nurdur. O mesaja inanan ve gereğini yerine getirenler de bu nuru, başta ruhları olmak üzere tüm bedenlerine yaymış olurlar. Ve böylece küfre ve karanlığa karşı yolları açık, bahtları açık, zihinleri açık olur.

Efendimiz Aleyhisselam’ın getirdiği bura yönelenlerin, onu kabul edenlerin kalpleri paslanmaktan kurtulup, sevgiyle ışıldar, parlar.

Her Yerde Nûr

Yalnız başına kaldıkları o daracık, kapalı, karanlık kabirleri aydınlığa dönüşür.

Sadece ve yalnızca Yaratıcımıza olan ibadet ve itaatten dolayı mahşerde uzuvları aydınlık ve nuranî olur.

Hâsılı Rabbimizin yolumuzu aydınlatmak üzere gönderdiği İslam bir nurdur.

Rotamızı belirleyen Kur’an-ı Kerim bir nurdur.

Hayatımızı anlamlı kılan iman bir nurdur.

İnsanlara iyi örnek olan nebiler birer nurdur.

Ve yüce insan, en güzel insan, tüm zamanların efendisi Peygamber Efendimiz (sav) de bir nurdur.

Ve öyle ki nur üstüne nurdur…

Tüm bu nuranilikleriyle, mümin yürekler, gönüller, bedenler de hep nurla dolmuş olur.

Allah Resulü’nün (sav) insanlığa gönderilmiş bir nur olduğunu, vahiy ve Kur’an’la geldiğini şu ayet açıkça dile getiriyor:

“Ey ehl-i kitap! Resulümüz size Kitap’tan gizlemekte olduğunuz birçok şeyi açıklamak üzere geldi; birçok (kusurunuzu) da affediyor. Gerçekten size Allah’tan bir nur, apaçık bir kitap geldi.” (Maide, 5/15)

Nur’un zıddı ise zulmettir.

Nur belirttiğimiz gibi mahza bir aydınlık iken, zulmet de hakiki ve mecazi anlamıyla bir karanlıktır.

Zifiri bir karanlık.

Her şeyi yok sayan bir karanlık.

Küfrün, şirkin, cehaletin, taassubun, bağnazlığın karanlığı.

Efendimiz (sav) yeryüzüne geldiği zaman, insanlığın içinde bulunduğu zifiri karanlık.

Vahiyle gelip, Allah Resulü (sav) ile buluşan nur, kısa zamanda bütün bir insanlığı aydınlatarak karanlıktan kurtardı.

Nûr Üstüne Nûr

Allah’ın bir ismi olarak Nur; “âlemleri nurlandıran, istediği simalara, zihinlere, kalp ve gönüllere nur yağdıran, gökleri ve yeri aydınlatan, ışık veren Allah” (cc) manasına gelir. Allah, göklerin ve yerin nurudur.

Peygamber Efendimiz’in (sav) bir nur oluşuyla ilgili kendisine verilen diğer bazı isim ve sıfatlar da şunlardır:

en-Nur: İnsanları küfür karanlığından aydınlığa çıkaran ışık.

Nuru’l-Ümem: Ümmetlerin, bütün insanların yolunu aydınlatan nur.

Nur’u Âlem: Âlemin aydınlığı, âlemi aydınlatan.

Nur-u Mubîn: Hz. Muhammed’in nuru, ruhaniyeti.

Münir: Nur saçan, aydınlatan.

Sâhibü’l-Münîr: Nur sahibi.

es-Sirâcu’l Münir: Nur saçan kandil, lamba.

Allah’ın lütfuyla dünya ve ahirette aydınlatıcı bir nur, bir kandil olan Sevgili Efendimiz’e salât ve selam olsun.***

#Hz. Peygamber
#Mehmet Nezir Gül
#Aktüel
#Din
#Ramazan
1 ay önce